Ana SayfaHaberlerGündemDemirtaş: Şu anda 3 AKP'li bir HDP'liyi yargılıyor!

Demirtaş: Şu anda 3 AKP’li bir HDP’liyi yargılıyor!

Demirtaş, "Şu anda üç AKP'li, bir HDP'liyi yargılıyor. Hissiyatım budur. Samimiyetle söylüyorum. Bu da ağrıma gidiyor. Savunma yapma isteğim yok. Delillerim var, sunma isteğim yok" dedi.

 

Öte yandan Demirtaş mahkeme heyetine, “Bir mahkeme bu şekilde davranamaz bize. AİHM kararını tanımıyorsanız bunu açıkça yazın; ‘AİHM kararı bizi bağlamaz’ deyin” sözlerini sarf etti.

 

Demirtaş’ın mahkeme beyanından başlıklar şöyle:

"Aklımızla alay etmenizi kabul etmem"

Hiç değilse siz taraf mısınız değil misiniz, buna siz karar vermeseydiniz, 20. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderseydiniz. ‘Biz taraflı değiliz’ kararını bile siz verdiniz, bir üst mahkemeye göndermediniz. Aleni bir şekilde suç işliyorsunuz. Size verilmiş yargıçlık görevini beni, seçmenlerimi ve siyasi kimliğimi tasfiye etmek ve iktidar lehine güç oluşturmak için kullanıyorsunuz. İtirazlarımızı yok sayıyorsunuz. Görevinizi ve yetkinizi kötüye kullanıyorsunuz. Bizim aklımızla alay edemezsiniz. Ben bunu kabul etmem.

 

"Ses kaydı bana ait değil diyorum kaydı getirmiyorsunuz"

 

İlk duruşmadan beri ses kaydını istiyoruz, ara karar veriyorsunuz, ‘ses kaydının çözümü dosyada olduğundan talebin reddine…’ Ses benim değil diyorum, ses. Sese itirazım var diyorum, getirmiyorsunuz. Aklımızla alay ediyorsunuz. AİHM kararını yok sayacaksanız şimdi bir ara karar ihdas edin, ‘AİHM kararı bizi bağlamaz’ deyin, bu mahkemede bir daha ne AİHM’den AİHS’den söz edeceğiz. Böyle, yokmuş gibi davranarak olmaz. Benden daha siyasetçi olduğunuz bu kararla ortaya çıktı. Bu duruşma salonunda siyaset yapanın siz olduğu, reddi hakim talebini reddetmenizle ortaya çıktı. En hukukçu da bizmişiz.

 

"142 yıl mı isteniyor, 141 yıl verseniz hatırım kalır"

 

AİHM kararı bağlamayacak idiyse Adalet Bakanlığı neden iki senedir orada savunma yapıyordu? AİHM kararı buz gibi sizi bağlar. Bu karar için hukuk mücadelesi yürüttük, yok sayılmasını kabul etmiyoruz. Ben, temsil ettiğim iradenin onurunu korumakla yükümlüyüm. Erdoğan’a boyun eğseydim hapiste değil Saray’da olurdum. Erdoğan’a boyun eğmediğim için buradayım, bu hukuksuzluğa asla boyun eğmem. Siz de bana boyun eğdiremezsiniz. Verdiğiniz kanun dışı ara kararlarla, bu yargılamayı Erdoğan’ın arzu ettiği şekilde sürdüremezsiniz. Yargılamayı bitirin, bitirmeyin demiyorum bakın. 142 yıl mı isteniyor? 141 yıl verseniz hatırım kalır. Şakam yok, Allah’tan başka da kimseden korkum yok. Ama onurumu ezdirmem burada size.

 

"Bizi AKP mi yargılıyor, yargıçlar mı?"

 

Bize saygınlıkla yaklaşılacaksa mahkemeyi el üstünde tutarız. Ama saygısızlığı kabul etmeyiz. AKP mi yargılıyor bizi, yargıçlar mı? AİHM kararını yok saymak, AKP yaklaşımıdır. Size fısıldanan neyse, buna göre davranamazsınız. Nasıl olur da 5 saat yapılan savunmaya 1 cümleyle ret kararı verirsiniz? Gerekçesiz karar nasıl yazıyorsunuz? Gerekçeli yazmanız lazım. AİHM kararı da geçerli bir neden değilse sizi AKP teşkilatında, toplantıda mı yakalamamız lazım? Bir hakimin siyasi davrandığını başka nasıl ispat edeceğiz? Bundan daha net ispatı nereden getirelim size? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin kararını bozabiliyor, değil mi? Yani AYM’den üst bir mahkeme. Başka mahkeme yok ki. Sizin siyasetçi olduğunuza karar verdi. Siz, bu karar yokmuş gibi davranıyorsunuz. AİHM kararını ciddiye aldığınıza dair bir şeyler yazsaydınız. Çok üzücü. Ben onurum kırılmış hissediyorum. Sadece, öyle usul falan değil. Mümkünse bugün bitirip gitmek, bir daha gelmemek isterdim.

 

"Şu anda 3 AKP'li bir HDP'liyi yargılıyor"

 

Başından beri adil yargılama koşulları yok. Bunu biliyorum da, şu anda üç AKP’li, bir HDP’liyi yargılıyor. Hissiyatım budur. Samimiyetle söylüyorum. Bu da ağrıma gidiyor. Savunma yapma isteğim yok. Delillerim var, sunma isteğim yok. Ne anlatayım size? Artık neyi ortaya koyalım ki, biz suçsuzuz diye? Rahatsız edici. Gerçekten de çok üzücü. İki yıldır yargılanıyorum, bir sürü ara karar verdiniz, dünkü ara kararınızı okudum, rahatsız oldum. Dünkü ara kararınız büyük bir hakaret. Giderim yatarım ömür boyu, ama böyle bir hakareti kabul etmem. Bunun bugün düzeltilmesi lazım. AİHM 18. madde ihlalini tanıyıp tanımadığınızı tartışmanız lazım. AİHM’e meydan okuyorsunuz. Kanunlara meydan okuyorsunuz. ‘Kanunlar bizi bağlamaz’ diyorsunuz. Aliya İzzetbegoviç, ‘Delilin olmadığı yerde ağır ceza istemenin kendisi delil haline gelir’ demişti. Demirtaş’ı bırakacak haliniz yok. Millet diyecek ‘E o zaman neden tuttunuz, neden yargıladınız?’ Bunu bilecek kadar hukukçu ve siyasetçiyim.

 

Ben bunların DNA'larını biliyorum

 

Demirtaş’ın AİHM kararını hiçleştirin, 18 maddenin ihlalini 5/3 planını geri plana çekin ve görünmez kılın. Asıl AİHM’in reddettiği talepleri öne çıkarın, köşe yazıları yazın, buna ilişkin televizyon programları yapın. Ruhlarını biliyorum ben bunların. 12 yıldır bunlara karşı ben mücadele ediyorum. DNA’larını biliyorum. Saray’da şu anda kimler toplantıda, Adalet Bakanlığı’nda, İçişlerinde kimler bunları planlıyor hangi ruh haliyle. 5 yıl ben bunlarla Çözüm Süreci yürüttüm, 5 yıl.

 

Demirtaş’ın savunması ardından söz alan avukatları da reddi hakim talebinin geri çevrilmesine tepki göstererek, mahkeme heyetinin bu tutumdan vazgeçmesini istedi. Demirtaş’ın avukatlarından Yıldız İmrek, 1980 Askeri darbe yargısının, 38 yıl önce siyasi bir kararla Erdal Eren’i idam ettiğini hatırlatıp, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin de siyasi etki altında benzer bir infaz yargılaması yaptığını, bu nedenle hâkimlerin reddinin gerektiğini söyledi.

 

Avukatların beyanlarının ardından Demirtaş savunmasına devam etti.

 

 

- Advertisment -