Ana SayfaYazarlarErdoğan'ın hemşehrilerinin 'HES' isyanı

Erdoğan’ın hemşehrilerinin ‘HES’ isyanı

 

Rize'nin Güneysu ilçesindeki Gürgen Köyü'ne yapılmak istenen hidroelektrik santraline karşı bölge sakinlerinin başlattığı nöbet yaklaşık 1 aydır devam ediyor. Gürgen Deresi’neki HES'e projesine karşı çıkan, CİMER'den HES projesinin hukuksuz olduğu yönünde yanıt alan bölge sakinleri,  iş makinelerinin yeniden çalışmaya başlamasıyla isyan etti.

 

"3 BİN KİŞİ ŞU ANDA MAĞDUR OLMUŞ VAZİYETTE"

 

"Bu hukuksuzluğa kimse dur demiyor" diye serzenişte bulunan bir vatandaş, iş makinelerinin önünden şöyle seslendi:

 

"Biz kaymakam beye gittik. Vali beye gittik. Milletvekillerine ulaştık. Ama hiçbir türlü kimse gelip de bu hukuksuzluğa karşı çıkmıyor. Habire firmaların peşinde dolanıyorlar. Bir eksikleri var mı onları tamamlamaya çalışıyorlar. 3 bin kişi bu köyde yaşıyoruz ve 3 bin kişi şu anda mağdur olmuş vaziyette. Kimse de buna dur demiyor. Ama sonucunda biz  hesaplaşacağız siyasilerle."

 

"BİR KELİMENLE SOKAĞA DÖKÜLEN HALK SESİNİ DUYMUYOR"

 

İş makinelerinin önünden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen bir vatandaş ise şunları söyledi: "1 aydan fazla oldu sesleniyoruz. Hala sesimizi duyan olmadı. Sen de duymuyorsun artık sesimizi. Senin bir kelimenle sokağa dökülen bu halk, artık bir aydan fazladır sesini duymuyor Sayın Cumhurbaşkanım. Ya duyurmuyorlar bizim sesimizi sana, ya da bizim sesimizi sen duymak istemiyorsun, duymuyorsun bizi Sayın Cumhurbaşkanım. Bu hukuksuzluğa artık birileri göz yumuyor. Bu hırsızlığa artık dur demenin zamanı geldi. Artık vatandaş canından bezdi. Hepsini Allah’a havale ediyoruz. Gerekeni yaradanım muhakkak yapacaktır."

 

Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği tarafından yapılan açıklamada, hukuki ve haklı mücadelenin süreceği, dava sonucuna kadar buradaki nöbete devam edileceği belirtildi. Açıklamada şunlara yer verildi:

 

“Yaklaşık yedi aydır köyümüzde şirket ve onun yandaşları tarafından bir tiyatro sergilenmektedir. Burada bizi, vatandaşları da figüran olarak gören şirketin bu şımarıklığına vatandaşların demokratik, kararlı ve dik duruşuyla bir cevap verildi. Güneysu'da vatandaşların gösterdiği bu yasal, demokratik tepki bütün Türkiye'de takdir topladı ve örnek oldu. Çünkü vatandaşlar burada birçok tahrike rağmen yasal yollardan ayrılmadı ve demokratik duruşundan taviz vermedi. Buradaki süreci de tekrar bir hatırlayacak olursak, önce size yol yapıyoruz dediler, yalan olduğu ortaya çıktı. Sonra iznimiz var dediler, yalan olduğu ortaya çıktı. Yaptıkları bütün çalışmaların hukuksuz ve kacak olduğunu biz zaten biliyorduk. Ancak Cimer'den gelen, kaçak çalışıyorlar, izin verilmemiş, yer teslimi yapılmamış, ivedilikle çalışmalar durdurulsun, yazısıyla bu hukuksuzlukları en üst düzeyde yüzlerine vuruldu.

 

Ne hikmetse yedi ayda alamadıkları izinleri iki günde aldılar ve iznimiz var diye iki satır yazıyla çalışmalara başladılar. Şimdi şirkete ve ilgili kurumlara iki soru soruyoruz. Birincisi, yedi ayda alamadığınız izinleri iki günde size kim, nasıl verdi? İlgili kurumlara da, Cimer'den gelen yazıya kadar siz de izinleri var diyordunuz. İzin olmadığını bilmenize rağmen vatandaşa neden doğruyu söylemediniz. İki ayda bile yetişmesi imkansız belgeleri iki günde nasıl hazırladınız, diye soruyoruz.

 

İkinci sorumuz da, şimdiye kadar pişkince yalan söylediğiniz vatandaşlar bundan sonra size inanır mı?

İşte bu yüzden hukuk tanımazlara, “dur” diyoruz.

Topluma değer vermeyenlere “dur” diyoruz.

Deremizi sadece rant görenlere, “dur” diyoruz.

Yaşam alanlarını talan edenlere, “dur” diyoruz.

Bütün bu talana, çevre katliamına yasal haklarımızı kullanarak, hep beraber “dur” diyoruz.

Kısacası yüzlerce makineyle köyümüzün altını üstüne getiren Baro Enerjiye “dur” ve köyümüzden “defol” diyoruz.

Bilindiği üzere buradaki bu kukuksuzluğu ve talanı durdurmak için Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği çatısı altında Rize İdare Mahkemesine davamızı açmıştık. Avukatlarımız Remzi Kazmaz ve Eslem Ayhan da bu talan karşısında sürekli anayasal haklarımız doğrultusunda, demokrasiden ayrılmadan hareket ettiğimize vurgu yaptılar. Yani şirket bütün çalışmalarını hukuksuz yaparken bizim yaptığımız her davranış anayasal hak çerçevesindedir.

 

Buna rağmen bu hukuksuzluğa fiili olarak dur diyen bir merci olmadı. Rize’mizin sayın milletvekilleri bir kere olsun gelip görmediler, bakmadılar, ilgilenmediler. Bu dava süreci devam ediyor ve yakın bir zamanda sonuçlanacak. Bu talancılar da geldikleri gibi gidecekler.

 

Sonuç olarak da diyoruz ki, bugün belki yaptıklarımızın farkında değiliz, ama yıllar sonra köyümüzün güzel bir hikayesi olacak ve bu hukuksuzluğa dur diyenler de bu hikayenin kahramanları olacaklar."

 

 

 

 

 

 

- Advertisment -