künye | iletişim | hakkımızda
  • Erhan Yalvaç | Erhan Yalvaç'ın çizgileriyle
  • Cahit Koytak | Şehir ve şiir
  • Etyen Mahçupyan | Herkesin bildiği sır
  • Oral Çalışlar | Abdullah Gül aday mı?
  • Akın Özçer | ETA makas değiştirirken
  • Vahap Coşkun | Etik sorgulamanın doğru adresi
  • Abdullah Kıran | Kudüs bir ağaca benzer (2)
  • Yıldıray Oğur | Hattımızda bir izleyicimiz var...
  • Alper Görmüş | Türkiye’de Ümit Horzum, Fransa’da Theo
  • Halil Berktay | Tuhaf ifadeler
  • ANASAYFA
  • HABERLER
  • YAZARLAR
  • MAKALELER
  • KONUK YAZAR
  • Abdullah Kıran

    Yazarın Tüm Yazıları

  • Friedrich Barbarossa ve tarihte liderin rolü
  • Tarihte iz bırakmış bir komutan: Şirkuh (Şêrgo)
  • Deprem, dağılmış Irak’a son darbeyi vurdu
  • İran İsrail’e komşu olurken
  • Referandum hukuken meşru, siyaseten yanlıştı
  • Kürdün Kürtten başka düşmanı yok
  • Kerkük İran’a Geçerken
  • Aristoteles ve kölelik

SAYFALAR

  • «
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • …
  • »
TÜM YAZARLAR

  • Cahit Koytak
    Şehir ve şiir
    Çünkü şiir de, şehir de, o zaman Artık aynı rüyadır senin için, Aynı ateşten çıkan, İki ayrı renk duman...
    tüm makaleler

  • Etyen Mahçupyan
    Herkesin bildiği sır
    Muhalefetin ortak adayda anlaşması halinde, bu seçimlerin ‘keyfi otoriterleşme’ ile ‘kurumsal demokratikleşme’ arasındaki tercihi ifade edeceğini söyleyebiliriz. Böyle bir durumda AK Parti’nin ‘reisçi kültüre’ mesafeli kesiminin sağduyulu davranması kimseye şaşırtıcı gelmeyecektir
    tüm makaleler

  • Oral Çalışlar
    Abdullah Gül aday mı?
    Gül'ün adaylığı konusunda en kritik parti CHP. Ana muhalefet partisindeki ağır basan eğilim, Gül'ün aday olması yönünde. Kılıçdaroğlu- Karamollaoğlu görüşmesinde, taraflar arasında bu konuda bir uzlaşma oluştuğu öne sürülüyor. Karamollaoğlu, Abdullah Gül'le görüşüp, onu ortak aday olmaya davet edecek. Muhtemelen, bu çağrının ardından, Gül, muhalefet partilerini ziyaret edip eğilimlerini öğrenecek. Olumlu karşılık bulursa ortak aday olma önerisini kabul edecek. Benim izlenimim şu: Muhalefetin adayı bu hafta içinde kesinleşebilir.
    tüm makaleler

  • Akın Özçer
    ETA makas değiştirirken
    ETA’nın kendini feshetmesi ve şiddetinin sadece Bask Ülkesi’nde değil tüm İspanya’da geri dönüşü olmayacak biçimde noktalanması kuşku yok ki olumlu bir gelişme. Ama ETA bundan böyle görüşleri ve inançları doğrultusunda siyasi mücadele yürütmek üzere makas değiştirirken, geçmişi manipüle etmesinin ve çatışma retoriğini iç savaş dönemine kadar gidip bugünlere taşımasının İspanya’nın gereksindiği siyasetin normalleşmesine hizmet etmeyeceği de son derece açık.
    tüm makaleler

  • Vahap Coşkun
    Etik sorgulamanın doğru adresi
    Burada bir yanlış var; ama yanlışı yapan CHP değil. Bana göre CHP, dün Erdoğan’ın önündeki bariyeri kaldırırken de doğru yaptı, bugün İYİ Parti’nin 24 Haziran’daki yarışa girmesi sağlarken de. Zira her iki tercih de siyasetin alanını genişletti, siyasi rekabeti daha adil kıldı ve temsil adaletini güçlendirdi.
    tüm makaleler

  • Abdullah Kıran
    Kudüs bir ağaca benzer (2)
    Hiç kuşkusuz Kudüs’ün çehresini asıl değiştiren kişi, 684 yılında dokuzuncu halife (ya da beşinci Emevi halifesi) olarak tahta çıkan Abdülmelik İbn Mervan oldu. Arapçayı bütün imparatorluğun resmi yönetim dili yaptı. Kendi adına dinar kestirdi. İbn Mervan’ın Kudüs’e ve İslâm alemine en büyük hediyesi, Kubbet-üs Sahra gibi dünyanın en muazzam eserlerinden birini inşa ettirmesi oldu.
    tüm makaleler

  • Yıldıray Oğur
    Hattımızda bir izleyicimiz var...
    Bir popüler tv şovuna telefonla bağlanan bir izleyicinin ahlaken ve siyaseten eleştirmek, haksız ve abartılı bulmak mümkün ama ancak HDP’ye yakın bir Diyarbakırlı Beyaz Show izleyicisinin olan bitenle ilgili yorumu denecek içinde hiçbir terör örgütünün adı geçmeyen, şiddet çağrısı yapmayan, hukuken herhangi bir terör örgütünün propagandasına sokulamayacak sözlerinden hapis cezası çıkarıp, bir öğretmeni 8 aylık bebeğiyle hapse sokmanın karşısında bu siyasi ve ahlaki eleştirilerin hiçbir hükmü kalmıyor.
    tüm makaleler
  • Geçmiş günler geçmemiş gündemler
    Alper Görmüş
    Türkiye’de Ümit Horzum, Fransa’da Theo
    Türkiye’deki varlığı iki yıla yaklaşan OHAL’in meşruiyetini ‘Fransa’da da uzun sürdü’ argümanına dayandıran siyasetçiler gayet iyi biliyorlar ki, ortada isim benzerliğinden başka bir şey yok. Çünkü Fransa’da toplumu, medyayı ve yargıyı hesaba katmak zorunda olan bir devlet var. İki OHAL arasında nasıl bir fark olduğunu anlayabilmek için, Türkiye’de Ümit Horzum’un başına gelenlerle Fransa’da Theo’nun başına gelenleri kıyaslamak yeter.
    tüm makaleler
  • Yaşarken ve Okurken
    Halil Berktay
    Tuhaf ifadeler
    İzleyenler farkındadır; Cengiz Kapmaz aylardır, Türkiye’nin bir tarafta Rusya, İran ve Esad rejimi, diğer yanda ise ABD ve Batı koalisyonu arasında “fayda odaklı denge siyaseti” adını verdiği bir çizgi izlediğini söylüyor ve aynı zamanda bu çizgiyi kuvvetle savunuyor.
    tüm makaleler

  • Ayşe Kilimci
    Sevgili Sakiye Abla,
    Sakiye ablam sen gideli çok oldu, memleket değişti, siyaset çok değişti, artık kül yutulmaz zamanlardayız. Cilalı gerçekler çağı, bu çağ.Öyle eski plakları çevirip söylemekle, beni siz yarattınız canlarım demekle, bayram törenlerinde el kol sallamakla, kemikleşmiş oylarla gün doldurmak, siyaset yaptım, ülkeyi kalkındırdım demekle olmuyor.
    tüm makaleler

  • Atilla Aytemur
    OHAL’de baskın seçim!
    Cumhur İttifakı’nın işi ilk turda bitirmeye hazırlandığı biliniyor. Tek adayla, Erdoğan’la girileceği çoktan ilan edildi. Zaten aksini ummak mümkün değildi. Muhalefet bu ilk tur hazırlığını dikkate almayıp, sanki bu özel seçim Fransa’da yapılıyormuş gibi “ilk tura herkes kendi adayı ile girsin” rahatlığını sergilerse, vay haline!
    tüm makaleler

  • Ertuğrul Başer
    İlk kez 'biz' olma ihtimalinin önü açıldı (*)
    “Anadolu Müslüman kimliği, içine doğduğumuz kimlik olması hasebiyle, görmezden gelsek de kurucu, yokmuş gibi davransak da var ve indirgenemez; tümüyle unuttuğumuzu, ‘aştığımızı’, geride bıraktığımızı, ıskartaya çıkardığımızı sansak da dipte yatan kader kimliğimizdir…”
    tüm makaleler

  • Yıldız Ramazanoğlu
    Nasıl bir dünyada yazıyoruz
    Bir hikâye roman şiir yazılıyorsa işte böyle bir kısa tarih içinde yüzerek yazılıyor. Edebiyatı steril ve temiz tutma çabası beyhude olur ve kendi zamanının tanığı olabilmektir edebiyatı değerli kılan unsurlardan biri. Elbette edebiyattan olanı anlatmakla yetinmenin ötesine geçip başka dünyanın mümkün olabileceğini gösteren incelikli işaretler vermesi, nefreti kırması, insanlar arasındaki rabıtaları güçlendirerek umudu yükseltmesi beklenir.
    tüm makaleler

  • Cengiz Kapmaz
    Edimlerimiz itirazlarımızla çelişiyor mu?
    Esad’ı devirmeyi değil zayıflatmayı içeren bir müdahale yüzünden Rusya-İran ile alınan yolu terk etmek, Türkiye’ye kendi elleriyle PKK koridorunu kurdurmakla kalmaz; Türkiye’yi Afrin’i bile elinde tutamaz hale getirebilir.
    tüm makaleler

  • İhsan Bilgin
    Tesis
    İstanbul, kendi içinde genleşen çevredeki iskân bölgelerinin şişmesi yanı sıra Hilltown gibi sıçrayarak yerleşen iri ve yatay iş kampüsleriyle de genleşiyor.
    tüm makaleler

  • A.Erkan Koca
    Müslümanlık-İslamcılık çatışması
    İslamcılık, sonsuz olandan güç alıp bu dünyayı değiştirmek isterken Müslümanlık, bu dünyadan güç alıp sonsuz olana kavuşmayı istiyor. Bu yüzden de gerçek iktidarı kitle hareketlerinde değil bireysel iradede arıyor. Bu anlamda sonuna kadar ferdiyetçiyken İslamcılık tam anlamıyla evrenselci –boşlukta yüzecek kadar hem de. Tam da bu yüzden, büyük hareketler doğurma kabiliyetine sahip olsa da büyük düşünce ve kültür adamları çıkaramıyor,
    tüm makaleler
  • DAHA DA YAZMAM
    Tuncer Köseoğlu
    Yaşamına virgül koyup gitti,
    Son zamanlarda yüksek perdeden söylenen, her söylendiğinde giderek anlamını yitirip karşıdakine bir tür ‘nefret’ söylemine dönüşen gerçek ‘yerli ve milliydi’ Ülkü Tamer. Bunu bağırarak söyleme gereği bile duymayan… Aynı zamanda evrenseldi de “Çamaşırlarımızı aynı güneşte kurutuyoruz, hepimiz dünyalıyız…” felsefesiyle dünyayı anlamaya çalışmıştı.
    tüm makaleler

  • Atilla Yayla
    Komünistlere de mi özgürlük?
    Eğitim hakkı her vatandaşa aittir. Hiç kimse ideolojik konumundan dolayı eğitim hakkından mahrum bırakılamaz. Komünist olan da faşist olan da, İslamcı olan da ateist olan da, ılımlı olan da radikal olan da eğitim hakkından yararlanacaktır. Hangi radikalizm türüne bağlı olurlarsa olsunlar insanların fikirlerinden dolayı değil eylemlerinden dolayı cezalandırılması gerekir. Bunu yapamayan bir toplum da uygar toplum olma iddiasında bulunamaz.
    tüm makaleler

  • Kemal Sayar
    Bir cisim yaklaşıyor
    Bir cisim yaklaşıyor. Bir meteor taşı, dünyamıza çarptığında her şeyi alt üst edecek bir şey. Büyük sözler edebildiğimiz kadar, iyi anne ve babalar da olmak zorundayız. Çocuklarımızı ekran önünde unutursak, onlar bir daha evin yolunu bulamayabilir. Kendi evine hayrı olmayan insanların dünyayı değiştirme ihtimali yoktur. Önce biz ekranlarımızı kapatalım, sonra çocuklarımızın elinden şefkatle tutup onları ekran başından kaldıralım. Konuşalım, gülüşelim, gözlerinin içine bakalım.
    tüm makaleler

  • Adam McConnel
    Normalization (4) Turkish culture entering post-modernity
    Over the past two or three decades Turkish people have slowly awakened to what was wrenched away from them. The alphabet change, for example, is achieving recognition as a monumental mistake that, while not reversible, needs to be approached with far more circumspection. If Japan can be modern and industrial without discarding Japanese cultural elements and identities, then so can (or could) the Turks.
    tüm makaleler

  • Berat Özipek
    Raporları beklerken adalet gidiyor
    Kim olursa olsun, önleminizi alın, kaçma ve delilleri karartma ihtimalini ortadan kaldırın, sonra geniş geniş yargılayın. Sonuçta suçu ispatlanırsa cezasını tastamam verirsiniz; masum olduğu anlaşılırsa da vicdan azabı çekmezsiniz. Ama gereksiz yere tutuklayıp, dışarıda olması mümkünken hapiste tutarsanız, yarın masum olduğu ortaya çıkarsa, o vebalin altında ezilirsiniz.
    tüm makaleler

  • Gürbüz Özaltınlı
    Savaş ve romantizm
    Savaşın bedeli dediğimiz zaman da, yeni öngörü ve değerlendirmelere ihtiyacımız olduğunu görürüz. İlk ve en önemli soru da şudur: 1984 tarihinden bu yana devam eden ve gelinen noktada ordumuzu sınır ötesine de gönderme mecburiyeti yaratan bu savaş, daha ne kadar sürer? Bu bağlamda düşünmek lâzım; hangi cevap daha romantik, daha sorumsuz?
    tüm makaleler

  • Ümit Kurt
    “Hain Araplar” söylemi
    Türk milliyetçiliğinin harcında aslında farklı etnik gruplara dönük bu tür söylemlerin skalası oldukça geniş ve çeşitli. Araplara yönelik ayrımcı söylem daha çok bir medeniyet kavramı üzerinden neşet ediyor. Türklerin medeniyet kurma hasletlerinden bahsediliyor ve aynı hasletin Arap kavminde olmadığı zira Arapların medeniyetten nasibini almadıkları söylemi üzerinden bir üstünlük iddiası kuruluyor
    tüm makaleler

  • Yaprak Zihnioğlu
    Dini referanslı iktidar olma biçimleri: Nereye kadar?
    Benim görüşüm, dini referanslı hegemonyanın zamanla kaybedeceği ve daha “halk dini”ne, yaşanan dine, yerel deneyimlere, günlük yaşam pratiklerine uyarlanan inanç şekillerine geri dönüleceği yönünde.
    tüm makaleler

  • Cennet Uslu
    Sandığın itibarını düşürmek
    Temsili demokrasi, yurttaşların kamu makamlarına kimlerin geleceğini belirleyebilmesini garanti altına alır. Seçmenin yetkilendirdiği ve bir koltuğa oturttuğu kişileri, devlet gücü ve imkânlarını kullanarak o koltuklardan kalkmaya zorlamak veya halktan aldıkları yetkilerini kullanamaz duruma düşürmek, bir tür vesayetçilik oynamaya kalkmaktır.
    tüm makaleler

  • Murat Çelik
    İlk kez bir Suudi Arabistan kralı Rusya'da!
    Suudi kralının Rusya ziyaretinin Amerika Birleşik Devletleri ile Rusya arasında Orta Doğu üzerinde varılan bir anlaşmanın ya da buna benzer bir mütarekenin işaretlerini taşıdığı da söylenmeli. Böylesi bir anlaşmanın etkin bir biçimde yürürlüğe konulabilmesinde Amerika ile birlikte Suudi Arabistan'ın onayının kıymetli olduğu tartışılmaz bir gerçek. Dolayısıyla bu geziyi bu çerçevede görmek de şaşırtıcı olmayacak. Çünkü Orta Doğu'da sınırların değişmekte olması bölgesel ve küresel güçleri müzakere etmeye zorlamakta.
    tüm makaleler

  • Sevil Özdemir
    “Oyunculuk kas geliştirmek gibidir; çok çalışma gerektirir”
    Türkiye’de cast direktörü dendiğinde ilk akla gelen isimlerden biri olan ve Mustang filmiyle Avrupa Cast Direktörü ödülüne layık görülen Harika Uygur: "Bir gün cast direktörlüğü ödülü verilirse onu mutlaka alacağım" diyordum; ama bu kadar çabuk olacağını hayal edememiştim.
    tüm makaleler

  • Ceren Kenar
    Musul sonrası DEAŞ
    Bölgede istikrar ve sürdürülebilir bir barış ortamı sağlamadan terörün bitmesini beklemek mümkün değil ne yazık ki. Bataklık orada kaldıkça, sinekler de olmaya devam edecek. Bugün öldürülen sinekler, yarın başkaları ile yer değiştirecek.
    tüm makaleler

  • Cengiz Alğan
    Sandığın aynasında “Yeni Türkiye”
    tüm makaleler

  • Hidayet Ş. Tuksal
    MEB müfredat taslakları konusunda değerlendirmeler ve öneriler (IV)
    “Peygamberimizin Hayatı” dersinin başlığının “Hz. Muhammed’in Hayatı” olarak belirlenmesi ve içeriğinin de buna göre kurgulanması gerekir. Ayrıca, 5. sınıftan 12. sınıfa kadar hep aşağı yukarı aynı kronolojik olayların anlatılması da bir sıkılma ve bunalma sorunu yaratabilir. Buna karşılık dersin “kültürel farkındalık”la ilgili hedefleri, ciddî kültürler-arasım empati boyutlarını içeriyor.
    tüm makaleler

  • Fırat Erez
    El Bab: Kapı
    El Bab’da Suriye ile TSK komutasındaki güçler (ÖSO) birbiriyle çatışıyor ve TSK top atışıyla bu çatışmaya müdahil oluyor; Rusya bölgedeki TSK karargahını vuruyor ve bütün bunlar CIA Direktörü Pompeo’nun Türkiye’deki ilk gününde oluyor. Öte yandan, PKK saldırıları durmuş gibi ve durum, örgütün alınan güvenlik önlemleriyle ezildiği, etkisizleştirildiği şeklinde açıklanıyor. Ancak aynı anda, neredeyse her gün dağlardaki PKK sığınaklarından biri veya birkaçı, çoğunlukla da içinde kimse yokken tespit edilip basılıyor. Aaralarında PKK için kesinlikle çok değerli olan Rus tasarımı ATGM Metis füze fırlatıcısının da olduğu silahve cephane ile patlayıcılar ele geçiriliyor. Açık ki bütün bunlar için “manidar” kelimesi yetersiz kalıyor.
    tüm makaleler

  • Ali Rana Atılgan
    Oynaya oynaya gelin çocuklar
    Sizce, maviler veya kırmızılar kendi aralarında ayrı ayrı tartıştıktan sonra, koyu renkli olan maviler veya kırmızılar daha açık renklere mi yanaşırlar; yoksa açık renkli kırmızı veya maviler, çok daha koyu renkli tarafa doğru mu meylederler?
    tüm makaleler

  • Çağdaş Üngör
    Nostalji siyaseti
    Geçmiş hasretiyle yaşayanların tedavisinde en ideal çözüm, onları gerçekten de geçmişe döndürecek bir zaman makinesine bindirmek olurdu. Mao nostaljisi yapan bir Çinli ihtiyarı, İleri Doğru Atılım günlerine döndürüp yiyecek karnesine bağlamak. Brexit oyu veren İngiliz işçileri “üzerinde güneş batmayan imparatorluğun” 19. yüzyıl başkentindeki bir fabrikada, çoluk çocuk, yaşlı genç demeden ondört saat çalıştırmak. Trump’a oy veren Amerikan milliyetçilerini, kazanılamayacak bir Kore Savaşında binlerce Amerikan askerinin telef olmasına seyirci kılmak.
    tüm makaleler

  • İdil Önemli
    Sebepsiz kötülükler muamması
    Nasıl ki kimileri iyiliğin arayışına giriyorsa, karşılıksız iyilikler peşindeyse, kimisi de karşılıksız kötülüğün peşinde, saf kötülüğün arayışında. Dünyamızı, bir simyacı titizliği ile malumun kanını hazza dönüştürmek için sapkın deneylerini gerçekleştirdikleri bir laboratuvar olarak kullanıyorlar. Kayıtsız şartsız bir adanmışlıkla canla başla kötülüğe hizmet ediyorlar. Kapkaranlık dünyalarına zıt olan her şeyle, her iyilikle, güzellikle, şefkatle savaşıyorlar.
    tüm makaleler

  • Belkis Kılıçkaya
    Medeniyet düşmanlığı DAEŞ zihniyetidir
    Fransa’da, ihtilâlde dahi adam kitapları yağmalayıp, basıp üstünden geçmiyor; el koyup kütüphaneye aktarıyor. Bizde ise DAEŞ zihniyetli adamlar var; medeniyet düşmanı, eser yakmayı, yok etmeyi seven bakanlar, yetkililer, rektörler, dekanlar! DAEŞ’çi diye anılmadıkları gibi, makbul insanlarmışçasına isimleri sağda solda caddelere, sokaklara veriliyor.
    tüm makaleler

  • Emine Şahin
    Mikrobesinlerin gücü (2)
    Andrew Saul, hayatınızdan şekeri çıkardığınızda, otomatikman yapay renk, koku, sentetik kimyasalların çıkacağını, gıda masraflarının azalacağı, hiperaktifliğin azalacağı, kötü yağ alımının azalacağını, bahçenizden taze sebze ve meyve tükettiğinizde herhangi bir yiyeceğe bağımlılığın kaybolacağını söylüyor.
    tüm makaleler

  • Aliye Çınar Köysüren
    Üniversiteler toplumsal sorunları önceden kestiremiyorsa…
    Nereden bakarsak bakalım, lise-vari ders yükleme metoduna (!) üniversite diyeceksek, yeni sürpriz patolojiler karşısında şaşırmaya gerek yok. Kervan yolda düzülür mantığı üniversitelerimizin ve toplumsal sorunlarımızın da azığı ise, yolda her şey olabilir düşüncesini kabullenmek zorundayız. Kuşkusuz keşif ve icatlar için sürprizler doğaldır, ancak anlama ve anlamlandırma rafa kalkmayacaksa, önceden kestirebilmek de bilimin gücü olmalı…
    tüm makaleler

  • Okay Gönensin
    Batı Türkiye'yi terk eder mi?
    Batı'daki bu hava bu şekilde Amerikan başkanlık seçimlerine kadar devam edecektir. Sonra da büyük ihtimale başkan seçilecek olan Hillary Clinton'ın çizeceği Türkiye politikası beklenecektir.
    tüm makaleler

  • Kurtuluş Tayiz
    Schulz’un kriz çıkaran sözleri neydi?
    Türkiye-AB ilişkilerinin istikametini kuşkusuz Schulz’un sözleri belirlemeyecek. Türkiye, zaten uzun süredir AB kapısında fazlasıyla oyalandığını düşünüyor. AB’nin samimiyetten uzak, ikiyüzlü, çıkarcı ve küstah yaklaşımı da bunan eklenince, AB’yle ilişkilerde sarsıntılı bir döneme girildiğini söyleyebiliriz.
    tüm makaleler

  • Selami Gürel
    Mülteciler hoş geldiniz, bu topraklar hepimize yeter
    O mülteciler, çok küçük istisnalar dışında, ölümden kaçanlar. O mültecilerin çaresizliği bu adaletsiz dünyanın yöneticileri tarafından birbirlerine karşı bir pazarlık aracı gibi kullanılıyor.
    tüm makaleler

  • Demiray Oral
    ‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re*
    Önce memleket kabaca ikiye bölünüyor. Her iki tarafın diğerinin söylediklerini, yazdıklarını (ve sonraki merhalelerde feryatlarını) kesinlikle dinlemeyeceği bir hale ulaşılıyor. İşte bu noktada “Serbest kötülük ortamı” için şartlar uygun hale gelmiş oluyor…
    tüm makaleler

  • Mehmet Uçum
    'Türkiye biçimi' tartışması
    Hiçbir ülkenin anayasal sistemi veya siyasal yapısı, kendi yerelliğini dışlayarak kurulamaz. Kurulursa da, er ya da geç başarısızlığa uğrar. Bugün parlamenter sistem açısından örnek gösterilen Almanya ve İngiltere, başkanlık sistemi açısından örnek kabul edilen ABD, başarılı pratiklerini, kendilerine özgü kurumlar, kurallar ve ihtiyaçlar temelinde geliştirdikleri sisteme borçludur.
    tüm makaleler

  • Kemal İnan
    Eleştiri ve siyaset üzerine
    Başta Kobani olayı olmak üzere Kürt oylarının hızlı değişiminde alevlenen Kürt milliyetçiliğinin doğallığını, yani kendiliğindenliğini ve samimiyetini de sorgulamıştım. Özellikle de Kobani olaylarında Türkiye'nin DAEŞ'e (yahut IŞİD’a) karşı askeri bir müdahale yapmasının da ne kadar yanlış bir politika olacağını, biraz da sert bir dille eleştirmiştim.
    tüm makaleler

  • Serbestiyet
    Barışa Bak kampanyası çağrı metni
    Barışa Bak kampanyası çağrı metni
    tüm makaleler

  • Doğan Gürpınar
    Dalkavukluğun politik ekonomisi: Amerika’nın keşfi gafı nasıl mümkün olabildi?
    Dalkavukluğun politik ekonomisi: Amerika’nın keşfi gafı nasıl mümkün olabildi?
    tüm makaleler

  • Gülengül Altınsay
    Futbolumuz tertemiz, o halde susuyorum
    Futbolumuz tertemiz, o halde susuyorum
    tüm makaleler

  • Yiğiter Uluğ
    Tarih kaçıncıları yazar?
    Tarih kaçıncıları yazar?
    tüm makaleler


Yasal Uyarı: serbestiyet.com'da yer alan yazıların tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilse dahi, yazının tamamı izin alınmadan kullanılamaz. Ancak yazının bir bölümü, bu adrese aktif link verme şartıyla kullanılabilir. Yazar, kullanıcı ve okurun sitede beyan edeceği her türlü fikir ve düşünce tamamen kendi kişisel görüşü olup sadece kendisini bağlar.

Facebook Twitter Speak RSS

Dünya Haberleri
Gizlilik Politikası | SSS | Site Haritası