künye | iletişim | hakkımızda
  • Erhan Yalvaç | Erhan Yalvaç'ın çizgileriyle
  • Abdullah Kıran | Kudüs üç dallı bir ağaca benzer (1)
  • Alper Görmüş | Çin işi distopya
  • Ayşe Kilimci | Çocuklar nasıl neş'eyle dolar?
  • Etyen Mahçupyan | Bahçeli rüyasında kimi gördü?
  • Oral Çalışlar | Bahçeli 2002’de de erken seçim demişti
  • Yıldız Ramazanoğlu | Nasıl bir dünyada yazıyoruz
  • Cengiz Kapmaz | Edimlerimiz itirazlarımızla çelişiyor mu?
  • Yıldıray Oğur | Diyojen-Trikopis ittifakı seçimlere mi giriyor?
  • Cahit Koytak | Gecikmiş şarkı
  • ANASAYFA
  • HABERLER
  • YAZARLAR
  • MAKALELER
  • KONUK YAZAR
  • Yaprak Zihnioğlu

    Yazarın Tüm Yazıları

  • Dini referanslı iktidar olma biçimleri: Nereye kadar?
  • İki cumhuriyet
  • Baskılarla olmaz
  • Yeni kültlere ihtiyacımız yok
  • Rövanşizm ve siyaset
  • Erkek egemenliği zorda
  • “Hayır diyen kadınlar”
  • Bu kumaştan, demokrasiye bir elbise biçilemiyor

SAYFALAR

  • «
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • »
TÜM YAZARLAR

  • Abdullah Kıran
    Kudüs üç dallı bir ağaca benzer (1)
    Bu üç dalın her birinde üç ayrı yuva var. Bu üç yuvanın birinde Yahudiler, birinde Hıristiyanlar ve birinde Müslümanlar ikamet eder. Bu üç dal arasındaki âhenk bozulmaya başladığı anda, dünyadaki barış ve huzur yerini savaş ve çatışmaya bırakır.
    tüm makaleler
  • Geçmiş günler geçmemiş gündemler
    Alper Görmüş
    Çin işi distopya
    Çin’de şimdilik pilot bölgelerde uygulanan puanlama sistemine göre bireyler devletin istediği tarzda davrandıklarında artı puan alıp ödüllendiriliyorlar. Uygulama, 2020’den sonra yaygın ve zorunlu bir nitelik kazanacakmış. Çin, iktidarın toplumu total olarak denetleme hedefinde baskı ve yasaklamanın yanı sıra ‘ödüllendirme’yi de kullanarak, sağlam bir distopya için sadece ‘sopa’nın yeteceğini öngören Orwell’in değil, sopanın yanında ‘havuç’ da öneren Huxley’nin yolundan gitmeye karar vermiş görünüyor.
    tüm makaleler

  • Ayşe Kilimci
    Çocuklar nasıl neş'eyle dolar?
    Permeperişan edilen, kime nasıl hesap soracağını bilemeyen, buna gücü yetmeyen, şaşkın, yolsuz yoldaşsız edilmiş çocuklar ordusu doğruya nasıl yönlendirilecek?İçlerinde şenlik ateşleri nasıl tutuşturulacak?Yaşayıp durdukları nasıl unutturulacak, nasıl avutulacak bu çocuklar?
    tüm makaleler

  • Etyen Mahçupyan
    Bahçeli rüyasında kimi gördü?
    Devletle Erdoğan arasındaki ilişki açısından bakıldığında birçok kişi seçimlerden sonra Erdoğan’ın kazanması halinde çok daha güçlenip her şeye hakim olacağı değerlendirmesini yapıyor. Oysa devlet kanadı Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını kazanmasına muhtaç… Dolayısıyla öncesinde pazarlık güçleri zayıf… Oysa seçim sonrasında mesele yönetmeye geldiğinde zaten olay, konu ve kurum bazında bir pazarlık alanına giriliyor ve burada bürokrasinin eli çok daha güçlü.
    tüm makaleler

  • Oral Çalışlar
    Bahçeli 2002’de de erken seçim demişti
    Türkiye, bugün de zor bir dönemden geçiyor. 2002 seçimlerine gidildiğinde, 2001 krizinin külleri tütüyordu. Koalisyon partileri bunun faturasını ödediler. Bahçeli, bir ihtimal, bu deneyimin ışığında, “bir an evvel seçim” demeyi gerekli görmüş olabilir. “Ekonominin giderek darboğaza doğru sürüklendiği” düşüncesi yoğunlaşıyor.
    tüm makaleler

  • Yıldız Ramazanoğlu
    Nasıl bir dünyada yazıyoruz
    Bir hikâye roman şiir yazılıyorsa işte böyle bir kısa tarih içinde yüzerek yazılıyor. Edebiyatı steril ve temiz tutma çabası beyhude olur ve kendi zamanının tanığı olabilmektir edebiyatı değerli kılan unsurlardan biri. Elbette edebiyattan olanı anlatmakla yetinmenin ötesine geçip başka dünyanın mümkün olabileceğini gösteren incelikli işaretler vermesi, nefreti kırması, insanlar arasındaki rabıtaları güçlendirerek umudu yükseltmesi beklenir.
    tüm makaleler

  • Cengiz Kapmaz
    Edimlerimiz itirazlarımızla çelişiyor mu?
    Esad’ı devirmeyi değil zayıflatmayı içeren bir müdahale yüzünden Rusya-İran ile alınan yolu terk etmek, Türkiye’ye kendi elleriyle PKK koridorunu kurdurmakla kalmaz; Türkiye’yi Afrin’i bile elinde tutamaz hale getirebilir.
    tüm makaleler

  • Yıldıray Oğur
    Diyojen-Trikopis ittifakı seçimlere mi giriyor?
    Herhalde ülkenin en az yarısının verdiği oylarla ‘Türk ve Türkiye düşmanlarını’ sevinebileceğini düşünen bir siyasetin milliyetçiliği, ülke sevgisi, ülkenin yarısını sevmek ve yarısının milliyetçiliğini yapmaktan ibaret kalır. Ayrıca kendi ülkesinde, kendi vatandaşlarıyla bile böyle problemli bir ilişkisi olan bir siyasetin, o ülkeyi büyütmesi, ileri taşıması da pek kolay olmaz. Ülkenin yarısıyla bir ülke büyük devlet yapılamaz.
    tüm makaleler

  • Cahit Koytak
    Gecikmiş şarkı
    ... ve eline bir deste gül alıp sokağa çıkmak gibidir, kıkır kıkır güldürür gelip geçeni.
    tüm makaleler

  • Akın Özçer
    Testosteron Diplomasisi
    Aslında ABD ve müttefiklerinin Suriye’de hava operasyonlarını genişletseler dahi artık başat rol oynamayacaklarına inanan batılı uzmanlar çok. Slate.fr’de yayımlanan “Rusya, temel oyun değiştirici” (La Russie, principal «game changer» ) başlıklı yazıda özetle, ABD ile Fransa ikilisinin daha 2013’te Suriye’de Esed’i iktidardan indirecek Libya tipi bir operasyona hazırlandığı ama Obama’nın Kongre’nin Suriye’de bir askeri seçeneğe sıcak bakmadığı bahanesiyle geri adım atması üzerine Fransa’nın yalnız kaldığı ve bundan sonra devreye İran , ve Rusya’nın girmesiyle Batı’nın başat rolünün giderek azaldığı savunuluyor.
    tüm makaleler

  • İhsan Bilgin
    Tesis
    İstanbul, kendi içinde genleşen çevredeki iskân bölgelerinin şişmesi yanı sıra Hilltown gibi sıçrayarak yerleşen iri ve yatay iş kampüsleriyle de genleşiyor.
    tüm makaleler

  • A.Erkan Koca
    Müslümanlık-İslamcılık çatışması
    İslamcılık, sonsuz olandan güç alıp bu dünyayı değiştirmek isterken Müslümanlık, bu dünyadan güç alıp sonsuz olana kavuşmayı istiyor. Bu yüzden de gerçek iktidarı kitle hareketlerinde değil bireysel iradede arıyor. Bu anlamda sonuna kadar ferdiyetçiyken İslamcılık tam anlamıyla evrenselci –boşlukta yüzecek kadar hem de. Tam da bu yüzden, büyük hareketler doğurma kabiliyetine sahip olsa da büyük düşünce ve kültür adamları çıkaramıyor,
    tüm makaleler

  • Vahap Coşkun
    Taşeron işçinin ekmeğine göz koymak
    Diyarbakır’da, kadroya atanmayı bekleyen tam 722 işçinin işine -- güvenlik soruşturmasından geçemedikleri gerekçesiyle -- son verilmiş. Bağlar Belediyesi’nde 255, Büyükşehir Belediyesi’nde 242, DİSKİ’de 76, Ergani Belediyesi’nde 56, Yenişehir Belediyesi’nde 46, Sur Belediyesi’nde 42, Kulp Belediyesi’nde 6, Hani ve Hazro Belediyelerinde ise 5’er işçi kapının önüne konmuş bulunuyor.
    tüm makaleler

  • Atilla Aytemur
    “Siyasi ayak” Erdoğan iddiası...
    CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun “ Darbenin siyasi ayağı Beştepe’de oturuyor” iddiası, esasen “ 15 Temmuz Darbe Girişimi tiyatrodur” ve “ Asıl darbe 20 Temmuz’da yapıldı” türünden değerlendirme ve propagandif yaklaşımların devamı gibi. Bu iddianın nesnel gerçeğe işaret etmekten çok, Ak Parti iktidarı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı FETÖ ve ona karşı OHAL ve KHK uygulamalarıyla sürdürülen mücadele konusunda eleştirmek ve siyaseten mahkum etmek amacı taşıyan bir propaganda olduğunu söylemek hatalı olmaz.
    tüm makaleler
  • DAHA DA YAZMAM
    Tuncer Köseoğlu
    Yaşamına virgül koyup gitti,
    Son zamanlarda yüksek perdeden söylenen, her söylendiğinde giderek anlamını yitirip karşıdakine bir tür ‘nefret’ söylemine dönüşen gerçek ‘yerli ve milliydi’ Ülkü Tamer. Bunu bağırarak söyleme gereği bile duymayan… Aynı zamanda evrenseldi de “Çamaşırlarımızı aynı güneşte kurutuyoruz, hepimiz dünyalıyız…” felsefesiyle dünyayı anlamaya çalışmıştı.
    tüm makaleler

  • Atilla Yayla
    Komünistlere de mi özgürlük?
    Eğitim hakkı her vatandaşa aittir. Hiç kimse ideolojik konumundan dolayı eğitim hakkından mahrum bırakılamaz. Komünist olan da faşist olan da, İslamcı olan da ateist olan da, ılımlı olan da radikal olan da eğitim hakkından yararlanacaktır. Hangi radikalizm türüne bağlı olurlarsa olsunlar insanların fikirlerinden dolayı değil eylemlerinden dolayı cezalandırılması gerekir. Bunu yapamayan bir toplum da uygar toplum olma iddiasında bulunamaz.
    tüm makaleler

  • Kemal Sayar
    Bir cisim yaklaşıyor
    Bir cisim yaklaşıyor. Bir meteor taşı, dünyamıza çarptığında her şeyi alt üst edecek bir şey. Büyük sözler edebildiğimiz kadar, iyi anne ve babalar da olmak zorundayız. Çocuklarımızı ekran önünde unutursak, onlar bir daha evin yolunu bulamayabilir. Kendi evine hayrı olmayan insanların dünyayı değiştirme ihtimali yoktur. Önce biz ekranlarımızı kapatalım, sonra çocuklarımızın elinden şefkatle tutup onları ekran başından kaldıralım. Konuşalım, gülüşelim, gözlerinin içine bakalım.
    tüm makaleler
  • Yaşarken ve Okurken
    Halil Berktay
    Karamsar yazı (1) “Batıralım ve bitirelim” mi?
    18 Mart gecesi yayınlanan Serbestiyet programında kullanmışım bu ifadeyi: “Kaldırdığınız taşı sürekli kendi ayağınıza düşürmekten bıkmadınız mı? Irak müdahalesi bir felâket oldu. Suriye bir felâkete dönüştü. Şimdi İran’ı mı istikrarsızlaştıracaksınız?”
    tüm makaleler

  • Adam McConnel
    Normalization (4) Turkish culture entering post-modernity
    Over the past two or three decades Turkish people have slowly awakened to what was wrenched away from them. The alphabet change, for example, is achieving recognition as a monumental mistake that, while not reversible, needs to be approached with far more circumspection. If Japan can be modern and industrial without discarding Japanese cultural elements and identities, then so can (or could) the Turks.
    tüm makaleler

  • Berat Özipek
    Raporları beklerken adalet gidiyor
    Kim olursa olsun, önleminizi alın, kaçma ve delilleri karartma ihtimalini ortadan kaldırın, sonra geniş geniş yargılayın. Sonuçta suçu ispatlanırsa cezasını tastamam verirsiniz; masum olduğu anlaşılırsa da vicdan azabı çekmezsiniz. Ama gereksiz yere tutuklayıp, dışarıda olması mümkünken hapiste tutarsanız, yarın masum olduğu ortaya çıkarsa, o vebalin altında ezilirsiniz.
    tüm makaleler

  • Gürbüz Özaltınlı
    Savaş ve romantizm
    Savaşın bedeli dediğimiz zaman da, yeni öngörü ve değerlendirmelere ihtiyacımız olduğunu görürüz. İlk ve en önemli soru da şudur: 1984 tarihinden bu yana devam eden ve gelinen noktada ordumuzu sınır ötesine de gönderme mecburiyeti yaratan bu savaş, daha ne kadar sürer? Bu bağlamda düşünmek lâzım; hangi cevap daha romantik, daha sorumsuz?
    tüm makaleler

  • Ümit Kurt
    “Hain Araplar” söylemi
    Türk milliyetçiliğinin harcında aslında farklı etnik gruplara dönük bu tür söylemlerin skalası oldukça geniş ve çeşitli. Araplara yönelik ayrımcı söylem daha çok bir medeniyet kavramı üzerinden neşet ediyor. Türklerin medeniyet kurma hasletlerinden bahsediliyor ve aynı hasletin Arap kavminde olmadığı zira Arapların medeniyetten nasibini almadıkları söylemi üzerinden bir üstünlük iddiası kuruluyor
    tüm makaleler

  • Yaprak Zihnioğlu
    Dini referanslı iktidar olma biçimleri: Nereye kadar?
    Benim görüşüm, dini referanslı hegemonyanın zamanla kaybedeceği ve daha “halk dini”ne, yaşanan dine, yerel deneyimlere, günlük yaşam pratiklerine uyarlanan inanç şekillerine geri dönüleceği yönünde.
    tüm makaleler

  • Cennet Uslu
    Sandığın itibarını düşürmek
    Temsili demokrasi, yurttaşların kamu makamlarına kimlerin geleceğini belirleyebilmesini garanti altına alır. Seçmenin yetkilendirdiği ve bir koltuğa oturttuğu kişileri, devlet gücü ve imkânlarını kullanarak o koltuklardan kalkmaya zorlamak veya halktan aldıkları yetkilerini kullanamaz duruma düşürmek, bir tür vesayetçilik oynamaya kalkmaktır.
    tüm makaleler

  • Murat Çelik
    İlk kez bir Suudi Arabistan kralı Rusya'da!
    Suudi kralının Rusya ziyaretinin Amerika Birleşik Devletleri ile Rusya arasında Orta Doğu üzerinde varılan bir anlaşmanın ya da buna benzer bir mütarekenin işaretlerini taşıdığı da söylenmeli. Böylesi bir anlaşmanın etkin bir biçimde yürürlüğe konulabilmesinde Amerika ile birlikte Suudi Arabistan'ın onayının kıymetli olduğu tartışılmaz bir gerçek. Dolayısıyla bu geziyi bu çerçevede görmek de şaşırtıcı olmayacak. Çünkü Orta Doğu'da sınırların değişmekte olması bölgesel ve küresel güçleri müzakere etmeye zorlamakta.
    tüm makaleler

  • Ertuğrul Başer
    15 Temmuz’un Peşinde: Kaderin ve kardeşin yurdu
    Çok geç fark ettik anne babamızdan, geçmişimizden, kelimelerimizden, senden, anayurdumuzdan sürüldüğümüzü. Çok geç fark ettik kendi iştahımızdan, daha iyi bir hayat arzumuzdan parasız yatılılara kapatılıp tabur tabur devşirildiğimizi. Çok geç! Neredeyse bir ömür sürmüştü daha da sürecek gurbetimiz, tabur tabur el kapılarında kul… Şükür ki bir ömür boyu süren sadece gurbet değilmiş, aynı zamanda yolmuş, yolda olmakmış, ruhunda bir menzil arayan yolculuğumuzmuş…
    tüm makaleler

  • Sevil Özdemir
    “Oyunculuk kas geliştirmek gibidir; çok çalışma gerektirir”
    Türkiye’de cast direktörü dendiğinde ilk akla gelen isimlerden biri olan ve Mustang filmiyle Avrupa Cast Direktörü ödülüne layık görülen Harika Uygur: "Bir gün cast direktörlüğü ödülü verilirse onu mutlaka alacağım" diyordum; ama bu kadar çabuk olacağını hayal edememiştim.
    tüm makaleler

  • Ceren Kenar
    Musul sonrası DEAŞ
    Bölgede istikrar ve sürdürülebilir bir barış ortamı sağlamadan terörün bitmesini beklemek mümkün değil ne yazık ki. Bataklık orada kaldıkça, sinekler de olmaya devam edecek. Bugün öldürülen sinekler, yarın başkaları ile yer değiştirecek.
    tüm makaleler

  • Cengiz Alğan
    Sandığın aynasında “Yeni Türkiye”
    tüm makaleler

  • Hidayet Ş. Tuksal
    MEB müfredat taslakları konusunda değerlendirmeler ve öneriler (IV)
    “Peygamberimizin Hayatı” dersinin başlığının “Hz. Muhammed’in Hayatı” olarak belirlenmesi ve içeriğinin de buna göre kurgulanması gerekir. Ayrıca, 5. sınıftan 12. sınıfa kadar hep aşağı yukarı aynı kronolojik olayların anlatılması da bir sıkılma ve bunalma sorunu yaratabilir. Buna karşılık dersin “kültürel farkındalık”la ilgili hedefleri, ciddî kültürler-arasım empati boyutlarını içeriyor.
    tüm makaleler

  • Fırat Erez
    El Bab: Kapı
    El Bab’da Suriye ile TSK komutasındaki güçler (ÖSO) birbiriyle çatışıyor ve TSK top atışıyla bu çatışmaya müdahil oluyor; Rusya bölgedeki TSK karargahını vuruyor ve bütün bunlar CIA Direktörü Pompeo’nun Türkiye’deki ilk gününde oluyor. Öte yandan, PKK saldırıları durmuş gibi ve durum, örgütün alınan güvenlik önlemleriyle ezildiği, etkisizleştirildiği şeklinde açıklanıyor. Ancak aynı anda, neredeyse her gün dağlardaki PKK sığınaklarından biri veya birkaçı, çoğunlukla da içinde kimse yokken tespit edilip basılıyor. Aaralarında PKK için kesinlikle çok değerli olan Rus tasarımı ATGM Metis füze fırlatıcısının da olduğu silahve cephane ile patlayıcılar ele geçiriliyor. Açık ki bütün bunlar için “manidar” kelimesi yetersiz kalıyor.
    tüm makaleler

  • Ali Rana Atılgan
    Oynaya oynaya gelin çocuklar
    Sizce, maviler veya kırmızılar kendi aralarında ayrı ayrı tartıştıktan sonra, koyu renkli olan maviler veya kırmızılar daha açık renklere mi yanaşırlar; yoksa açık renkli kırmızı veya maviler, çok daha koyu renkli tarafa doğru mu meylederler?
    tüm makaleler

  • Çağdaş Üngör
    Nostalji siyaseti
    Geçmiş hasretiyle yaşayanların tedavisinde en ideal çözüm, onları gerçekten de geçmişe döndürecek bir zaman makinesine bindirmek olurdu. Mao nostaljisi yapan bir Çinli ihtiyarı, İleri Doğru Atılım günlerine döndürüp yiyecek karnesine bağlamak. Brexit oyu veren İngiliz işçileri “üzerinde güneş batmayan imparatorluğun” 19. yüzyıl başkentindeki bir fabrikada, çoluk çocuk, yaşlı genç demeden ondört saat çalıştırmak. Trump’a oy veren Amerikan milliyetçilerini, kazanılamayacak bir Kore Savaşında binlerce Amerikan askerinin telef olmasına seyirci kılmak.
    tüm makaleler

  • İdil Önemli
    Sebepsiz kötülükler muamması
    Nasıl ki kimileri iyiliğin arayışına giriyorsa, karşılıksız iyilikler peşindeyse, kimisi de karşılıksız kötülüğün peşinde, saf kötülüğün arayışında. Dünyamızı, bir simyacı titizliği ile malumun kanını hazza dönüştürmek için sapkın deneylerini gerçekleştirdikleri bir laboratuvar olarak kullanıyorlar. Kayıtsız şartsız bir adanmışlıkla canla başla kötülüğe hizmet ediyorlar. Kapkaranlık dünyalarına zıt olan her şeyle, her iyilikle, güzellikle, şefkatle savaşıyorlar.
    tüm makaleler

  • Belkis Kılıçkaya
    Medeniyet düşmanlığı DAEŞ zihniyetidir
    Fransa’da, ihtilâlde dahi adam kitapları yağmalayıp, basıp üstünden geçmiyor; el koyup kütüphaneye aktarıyor. Bizde ise DAEŞ zihniyetli adamlar var; medeniyet düşmanı, eser yakmayı, yok etmeyi seven bakanlar, yetkililer, rektörler, dekanlar! DAEŞ’çi diye anılmadıkları gibi, makbul insanlarmışçasına isimleri sağda solda caddelere, sokaklara veriliyor.
    tüm makaleler

  • Emine Şahin
    Mikrobesinlerin gücü (2)
    Andrew Saul, hayatınızdan şekeri çıkardığınızda, otomatikman yapay renk, koku, sentetik kimyasalların çıkacağını, gıda masraflarının azalacağı, hiperaktifliğin azalacağı, kötü yağ alımının azalacağını, bahçenizden taze sebze ve meyve tükettiğinizde herhangi bir yiyeceğe bağımlılığın kaybolacağını söylüyor.
    tüm makaleler

  • Aliye Çınar Köysüren
    Üniversiteler toplumsal sorunları önceden kestiremiyorsa…
    Nereden bakarsak bakalım, lise-vari ders yükleme metoduna (!) üniversite diyeceksek, yeni sürpriz patolojiler karşısında şaşırmaya gerek yok. Kervan yolda düzülür mantığı üniversitelerimizin ve toplumsal sorunlarımızın da azığı ise, yolda her şey olabilir düşüncesini kabullenmek zorundayız. Kuşkusuz keşif ve icatlar için sürprizler doğaldır, ancak anlama ve anlamlandırma rafa kalkmayacaksa, önceden kestirebilmek de bilimin gücü olmalı…
    tüm makaleler

  • Okay Gönensin
    Batı Türkiye'yi terk eder mi?
    Batı'daki bu hava bu şekilde Amerikan başkanlık seçimlerine kadar devam edecektir. Sonra da büyük ihtimale başkan seçilecek olan Hillary Clinton'ın çizeceği Türkiye politikası beklenecektir.
    tüm makaleler

  • Kurtuluş Tayiz
    Schulz’un kriz çıkaran sözleri neydi?
    Türkiye-AB ilişkilerinin istikametini kuşkusuz Schulz’un sözleri belirlemeyecek. Türkiye, zaten uzun süredir AB kapısında fazlasıyla oyalandığını düşünüyor. AB’nin samimiyetten uzak, ikiyüzlü, çıkarcı ve küstah yaklaşımı da bunan eklenince, AB’yle ilişkilerde sarsıntılı bir döneme girildiğini söyleyebiliriz.
    tüm makaleler

  • Selami Gürel
    Mülteciler hoş geldiniz, bu topraklar hepimize yeter
    O mülteciler, çok küçük istisnalar dışında, ölümden kaçanlar. O mültecilerin çaresizliği bu adaletsiz dünyanın yöneticileri tarafından birbirlerine karşı bir pazarlık aracı gibi kullanılıyor.
    tüm makaleler

  • Demiray Oral
    ‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re*
    Önce memleket kabaca ikiye bölünüyor. Her iki tarafın diğerinin söylediklerini, yazdıklarını (ve sonraki merhalelerde feryatlarını) kesinlikle dinlemeyeceği bir hale ulaşılıyor. İşte bu noktada “Serbest kötülük ortamı” için şartlar uygun hale gelmiş oluyor…
    tüm makaleler

  • Mehmet Uçum
    'Türkiye biçimi' tartışması
    Hiçbir ülkenin anayasal sistemi veya siyasal yapısı, kendi yerelliğini dışlayarak kurulamaz. Kurulursa da, er ya da geç başarısızlığa uğrar. Bugün parlamenter sistem açısından örnek gösterilen Almanya ve İngiltere, başkanlık sistemi açısından örnek kabul edilen ABD, başarılı pratiklerini, kendilerine özgü kurumlar, kurallar ve ihtiyaçlar temelinde geliştirdikleri sisteme borçludur.
    tüm makaleler

  • Kemal İnan
    Eleştiri ve siyaset üzerine
    Başta Kobani olayı olmak üzere Kürt oylarının hızlı değişiminde alevlenen Kürt milliyetçiliğinin doğallığını, yani kendiliğindenliğini ve samimiyetini de sorgulamıştım. Özellikle de Kobani olaylarında Türkiye'nin DAEŞ'e (yahut IŞİD’a) karşı askeri bir müdahale yapmasının da ne kadar yanlış bir politika olacağını, biraz da sert bir dille eleştirmiştim.
    tüm makaleler

  • Serbestiyet
    Barışa Bak kampanyası çağrı metni
    Barışa Bak kampanyası çağrı metni
    tüm makaleler

  • Doğan Gürpınar
    Dalkavukluğun politik ekonomisi: Amerika’nın keşfi gafı nasıl mümkün olabildi?
    Dalkavukluğun politik ekonomisi: Amerika’nın keşfi gafı nasıl mümkün olabildi?
    tüm makaleler

  • Gülengül Altınsay
    Futbolumuz tertemiz, o halde susuyorum
    Futbolumuz tertemiz, o halde susuyorum
    tüm makaleler

  • Yiğiter Uluğ
    Tarih kaçıncıları yazar?
    Tarih kaçıncıları yazar?
    tüm makaleler


Yasal Uyarı: serbestiyet.com'da yer alan yazıların tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilse dahi, yazının tamamı izin alınmadan kullanılamaz. Ancak yazının bir bölümü, bu adrese aktif link verme şartıyla kullanılabilir. Yazar, kullanıcı ve okurun sitede beyan edeceği her türlü fikir ve düşünce tamamen kendi kişisel görüşü olup sadece kendisini bağlar.

Facebook Twitter Speak RSS

Dünya Haberleri
Gizlilik Politikası | SSS | Site Haritası