Ana SayfaHaberlerEkonomi‘Çin modeli’nde yaşamak ister miydiniz?

‘Çin modeli’nde yaşamak ister miydiniz?

Gelecek Partili İbrahim Turhan’dan, Hazine Bakanı Berat Albayrak’a “Çin modeli” cevabı: Böyle bir modelde mi yaşamak istiyoruz?

2006-2011 yılları arasında Merkez Bankası’nda İcra Kurulu üyeliği ve başkan yardımcılığı yapan Gelecek Partisi Genel Başkan Başdanışmanı İbrahim Turhan, Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın geçen hafta TRT’de katıldığı yayında demokrasi ile yatırım çekmek arasında ilişki olmadığına Çin’i örnek göstermesine, Karar TV’de katıldığı röportajda cevap verdi.

Turhan, 2010 yılında Merkez Bankası başkan yardımcısı olarak Türkiye adına katıldığı G-20 zirvesinde Çin Merkezi Bankası başkan yardımcısıyla aralarında geçen bir diyaloğu anlattı:

“Konuşmam bittikten sonra Çin Merkez Bankası Başkan Yardımcısı yanıma geldi. İlk SWAP anlaşmasını onunla ben yapmıştım, hâlâ yürürlüktedir. Kendisi şu anda Çin Merkez Bankası başkanı oldu yanılmıyorsam. ‘İbrahim Bey çok ilginç bir şey anlattınız ama biz böyle yapmıyoruz’ dedi. ‘Nasıl yapıyorsunuz’ diye sordum.  “Valla dedi, kriz başladığında ben bankaları çağırdım, bir de şirketleri çağırdım. Bankalara dedim ki siz kredi vermeyeceksiniz, şirketlere de dedim ki siz kredi almayacaksınız. Sonra baktım ki ekonomi çok daralıyor Onları bir daha çağırdım. ‘Şimdi siz kredi vereceksiniz, siz de kredi alacaksınız dedim’  dedi. Peki bunu nasıl yapıyorlar biliyor musunuz? 22 milyon insanı her yıl tarım kesiminden söküp, iş gücü piyasasına koyuyorlar. Bu Türkiye’deki toplam istihdama eşit bir rakam. Bakmıyorlar, sizin böyle bir seçme şansınız yok. Ben bu işte mi çalışacağım, şu işte mi çalışacağım, şu kadar mı para alacağım. Bakmıyorlar buna. Size para vermiyorlar. Devlet ya, sosyalist devlet. Paranız devletin sizin için açtığı bir hesapta duruyor. Yılda onların da iki bayramı var. İki bayramda memleketinize gitmenize izin veriyorlar. Çünkü tavuk kümesi gibi yerlerde yaşıyorsunuz işçi olarak. Giderken de cebinize cep harçlığı veriyorlar, dönüşünüz için yetecek kadar. Şimdi böyle bir ekonomik sistemde yaşamak istiyorsak, tabi o zaman o modeli düşünebiliriz. Bu tabii bir paket halinde geliyor, bazı eklentilerle beraber. Eklentilerden bir tanesi de farklı inanç sahibi insanların toplama kamplarında asimile edilmesi. O da bu paketin parçası. Yabancı yatırım çekiyor, nasıl çekiyor, işte böyle çekiyor.  Ayrıca Çin’in 3 trilyon dolarlık rezervi Batı’daki uluslararası yatırım bankalarında yatıyor. O para orda yattığı için ona güvenerek Çin’e yatırım yapıyorlar. En kötüsü gelirse biz buradan nasıl ola paramızı tahsil edebiliriz diye. Doğrudur, eğer böyle bir modelse zihninizde, ülkenizi rehin vermekse, olabilir tabii ki. Ben insanların tercihlerine saygı duyulmasını savunurum.  Ama bu gerçekleri bilsin insanlar, neyle karşılaşacaklarını bilsinler, o model olursa ne olur, bu model olursa ne olur onu  da anlatmak bizim görevimiz.” (KARAR TV)

Röportajın tamamı için. https://www.youtube.com/watch?v=VcJUtrqffRM&t=15s

- Advertisment -