Ana SayfaYazarlarPenelope Gate

Penelope Gate

Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerine favori adayın önü kesilerek müdahale edilmek mi isteniyor bilinmez ama François Fillon’un eşi Penelope yüzünden başının derde girdiğine kuşku yok. Fransa’nın yüzyıllık haftalık hiciv gazetesi Le Canard enchaîné Salı günü François Fillon’u eşini “parlamento asistanı” olarak 1998 ile 2002 yılları arasında, ayrıca 2012’de 6 ay süreyle çalıştırmış olmakla suçladı.

 

Gazeteye göre Penelope Fillon bu işe brüt 3900 avro maaşla başlıyor, 2002 yılı başında maaşı önce 4600 avroya yükseltiliyor. Aynı yıl Mayıs ayında Fillon Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı olarak atanınca parlamenter koltuğunu anayasa uyarınca yedek milletvekili Marc Joulaud’ya terk ediyor. Bu kez Joulaud Penelope Fillon’u önce 6900 avro brüt aylıkla işe alıyor ya da kocasıyla başladığı işe devam etmesini sağlıyor. 2006 başında maaşı 7600 avroya yükseltilen Penelope Fillon’un sözleşmesi kocasının Başbakan olmasından tam 3 ay sonra 31 Ağustos 2007 tarihinde sona eriyor.

 

Le Canard Enchaîné, dönemin Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybetmesiyle birlikte bu kez Paris milletvekili olarak Bourbon Sarayı’na dönen François Fillon’un yine eşinin asistanı olarak işe alındığını öne sürüyor. Gazete, bu pozisyonda en az 6 ay 4600 avro maaşla çalıştırılan Penelope Fillon’a toplamda kamu bütçesinden yaklaşık 500 bin avro brüt ödeme yapıldığı iddiasında bulunuyor.

 

Aslında iddialar François Fillon’un eşini asistanı olarak hem kendisinin hem de partisinden başka bir parlamenterin yanında brüt rakamlar da olsa yapılan işe göre yüksek sayılan maaşlar karşılığı çalıştırmış olmasından ibaret değil. Gazete ayrıca Penelope Fillon’un 2002-2007 döneminde aldığı yüksek maaşlara karşılık işe de hiç gitmediğini ima ediyor. Bu bağlamda Milletvekili Joulaud’nun sekreteri Jeanne Robinson-Behre’nin “Penelope Fillon’u sadece Bakan eşi olarak tanırım, kendisiyle beraber hiç çalışmadık” sözlerini ön plana çıkarıyor.

 

Le Canard Enchaîné’nin iddiaları öncelikle iki sorunun yanıtlanmasını gerektiriyor. Birincisi ve cevabı kolay olanı, milletvekillerinin yasal olarak Meclis’teki bürolarında aile bireylerini çalıştırma hakkına sahip olup olmadıkları. İkincisi ise, Bayan Fillon’un Joulaud’nun yanında “hayali bir iş” yapıp yapmadığı ki ilk soruda olduğu gibi cevabı yönetmeliklerde bulmak da kolay değil.

 

Yasal engel yok

 

Fransa’da bir parlamenterin aile bireylerinden ya da dostlarından birini yanında çalıştırmasına dair herhangi bir yasal engel bulunmuyor. Konunun uzmanlarından Sosyalist Parti (PS) Aisne Milletvekili René Dosière, 1975 yılından bu yana her milletvekili ve senatörün yanında beş kişiye kadar personel çalıştırabildiğini söylüyor. Bunun için milletvekillerine toplam 9561, senatörlere de 7593, 39 avro ödenek ayrılmış durumda. Geçerli olan tek kural aile bireylerine bu ödeneğin yarısından çok ödemede bulunulmaması ve 2013’ten bu yana da Şeffaflık Yasası uyarınca yanlarında çalıştırdıkları kişilerin isimlerini açıklamaları.

 

Bu kural ne kadar etik ayrı bir tartışma konusu. Çünkü Avrupa Parlamentosu (AP) benzeri bir skandal üzerine 2009 yılından bu yana üyelerine yanlarında aile bireylerini çalıştırmalarını yasaklamış durumda. Milletvekili Dosière, Fransa’da benzeri bir uygulamaya geçilmesini şart görmüyor. Aile bireylerinin kendilerine verilen işi yapmayacaklarının varsayılamayacağını, ama bir milletvekili bir yakınına ilave gelir sağlamak amacıyla hayali bir iş veriyorsa bunun sonuçlarına da katlanması gerektiğini düşünüyor.

 

René Dosière ’in böyle düşünmesinin nedeni, Milli Meclis’te benzeri uygulamaları yapan birçok parlamenterin bulunuyor olması. 2013’de Mediapart, ılımlı Sağ’a mensup, son ön seçimin ilk turunda François Fillon’a rakip olmuş isimlerin de eşlerini yanlarında çalıştırmış olduğunu açıklamıştı. Bunlardan biri olan Bruno Le Maire’in eşi Pauline’i, ayrıca Jean François Copé’nin de eşi Nadia’yı yanlarında çalıştırdıkları ortaya çıkmıştı. Dosière’e göre 2016 yılı itibariyle 50 kadar milletvekili (yüzde 16) yanlarında aile bireylerini çalıştırıyor.

 

Penelope hayali asistan mıydı?

 

Milletvekillerinin yanlarında aile bireylerini çalıştırmaları yasa dışı olmadığına göre Penelope Fillon’un kocasının asistanı olarak çalışmış olmasının fazla tepki çekmeyeceği düşünülebilir. Cumhuriyetçiler’in (LR/ Les Républicains) Genel Sekreteri Bernard Accoyer, France İnter radyosuna, fırsattan istifade, François ve Penelope Fillon’u yücelten bir açıklama yapıyor. Bu bağlamda şöyle söylüyor: “François Fillon hep kendisine eşlik edenlerle birlikte çalışmıştır.  Penelope Fillon da hep onun yanında yer almıştır. Ben onun eşinin çalışmalarına nasıl katkı sağladığına birçok defa tanık oldum.”

 

Bir Cumhurbaşkanı adayının çalışmalarına eşinin yardımcı olduğunun açıklanması kamuoyu nezdinde ne kadar takdire şayan olursa olsun, bu yardımın karşılığında kamu bütçesinden yüksek maaş almış olmasının eleştirilere yol açması da kaçınılmaz. Le Canard Enchaîné’nin ayrıca öne sürdüğü yüksek maaşlı bu işin “hayali” olduğu iddiası bir tarafa bırakılacak olsa bile.

 

Penelope Fillon’un eşinin asistanı olarak işe hiç gitmediğine ilişkin iddialara gelince, ünlü gazeteci Christine Kelly’nin “telefonuna gönderilen mesajlarla siyasi bir ekip tarafından tehdit edildiğine” ilişkin açıklamalarıyla yeni bir boyut kazanmış durumda. 2007’de François Fillon’un biyografisini (Le Secret et l’Ambition) yayımlamış, bu vesileyle Fillon ailesiyle yakınlaşmış ve parti içinde Fillon’u destekleyen Senato Başkanı Gerard Larcher tarafından Radyo-Televizyon Yüksek Kurulu (Conseil Supérieur de l’Audiovisiuel) üyeliğine atanmış olan Christine Kelly, Le Canard Enchaîné’ye Penelope Fillon’un çalıştığını hiç duymamış olduğunu açıklamıştı.

 

Christine Kelly’nin bir daha benzeri tehditler alırsa, bunu yapanları açıklayacağını ilan etmesi ortalığı karıştırmış durumda. Kelly, söz ettiği siyasi ekibi açıklamamış olsa da söyledikleri doğal olarak LR yetkililerini ve Fillon’un ekibini çağrıştırıyor. LR Genel Sekreteri Bernard Accoyer’nin bu konuda France İnter’e yaptığı açıklamada “Penelope Fillon Bourbon Sarayı’nda (Meclis) çok sık görülmediyse Sarthe’da (Fillon o dönemde bu departmandan milletvekili seçilmişti) bulunduğu içindir. Bir taşra milletvekilinin asistanıysanız, onu taşrada da temsil edersiniz” demesi kafaları daha da karıştırıyor doğrusu.

 

François Fillon için kötü haber Mali konulardan sorumlu Başsavcılığın konuyla ilgili olarak derhal bir soruşturma açmış olması. Kendisine yöneltilen “pis kokulu suçlamalardan” (boules puantes) yakınan LR’in Cumhurbaşkanı adayı gerçeğin ortaya çıkması için bir an önce ifade vermek istediğini açıklamış bulunuyor.

 

Aslında nereden bakılırsa bakılsın, “Penelope Gate” Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Fillon aleyhine etkilemeye yönelik bir komplo izlenimi veriyor. Seçimin favori adayıyla ilgili olarak bugüne kadar kamuoyuna aktarılan bilgiler daha ölçümlenmemiş olsa da bu olayın sonucu ne olursa olsun Fillon’u şimdiden bir ölçüde yıprattığı söylenebilir.

 

Geçen yazımda da belirttiğim gibi, son anketler 23 Nisan’daki ilk turdan ilk sırada Marine Le Pen, ardından François Fillon’un çıkacağını ama 7 Mayıs’taki ikinci turda Fillon’un açık farkla kazanacağı yönünde. Penelope Gate ilk turda küreselci sosyal liberal Emmanuel Macron’un Fillon’u geride bırakmasının önünü açmayı mı amaçlıyor acaba? Öyleyse Fransa’da ikinci turda ABD’dekine benzer bir Le Pen (Trump)- Macron (Clinton) düellosu mu yaşanır?

 

Bu soruların henüz yanıtları yok. Ama ilginç olan şu ki Marine Le Pen, medyaya yaptığı açıklamalara bakılırsa, ikinci turda “küreselciliği komplekssizce temsil ettiğini” öne sürdüğü Macron ile mücadeleyi tercih ediyor. Neler olacağını bekleyip, göreceğiz.        

 

 

 

  

- Advertisment -