Ana SayfaYazarlarVatandaş, cambaza bak!

Vatandaş, cambaza bak!

 

Yurttan sesler korosundan şarkılar programımız bitti, koro sahneden kulise çekildi, alkış sustu, bis yapan da, uf çeken de dağıldı.

 

İyi eğleniyorduk, hay Allah…Şimdi referandum sonuçlarına , aklın yolunu gösterenlere kulak verelim, aynı ezberi tekrarlayanlara boşverelim; önümüzdeki dönem, öncesini aratmayacak kadar eğlenceli.

 

Dışardakilerin ağzından bal akıyor, Jagland uyarıyor, liderler adımını dikkatli atsın, diye.Bu uyarı falan değil, dümdük tehdit.

 

AB kural dışılık iddialarıyla ilgili değerlendirme beklediklerini söylüyor, ABD de onların beklediğini bekliyormuş.

 

Kati Piri denen zat-ı muhterem;’ iki taraf da kazandım diyor, endişeliyiz, demokratlar için üzücü bir hal, referandum sonucu…Otokratik tavrıyla hükümet toplumu kutuplaştırdı, ekonomiye zarar verdi. AB müzakereleri askıya alınabilir…’ buyuruyo.

 

AGİT ağzındaki baklayı ıslanmadan çıkardı: ‘Taraflar eşit koşulda yarışmadı zati bu referandum Avrupa Konseyi standardında değil, demokratik süreç için hukuki altyapı yetersizdir,’ diye. Cür’ete bakınız.Kinin ve yorumun böylesine bin maşallah.

 

Ali Saydam, köşesinde ‘iyi kaybeden olabilmek’ mealinde yazmış, Salı günü, iletişim bilirkişisi işte böyle esaslı söyler.’Allah hepimize iyi kaybeden, iyi kazanan olmayı, yani sağlam sportmenlik ruhunu kısmet etsin’, keşke öyle olaydı…Malum, keşke ağacı yeşermez…

 

Gene de ona kulak verelim biz, çünkü ‘ içinden geçmekte olduğumuz günler, siyesi iletişimin yapısını esaslı biçimde değiştirecek yeni sisteme gebe. Buna uyan siyasi iletişime hazırlık günleri’ derken, önemli hedefi gösteriyor: ’Siyasi mücadele yanında iletişim artık çok farklı olacak’.

 

Referandum öncesi günler yazılara gelen kimi yorumlar, mizahın olmadığı/yanlış yerle okunduğunda her işin bereketsiz olacağı duygusu verdi bana.  Sonucu brüt 65 net 55 Evet diye yazdığım gülmece ağırlıklı yazıya kimliğini gizleyerek yorum yazan biri esmiş gürlemiş, sonra da sonuç hayır çıktığında diğerlerinin yüzüne bakmaya utanıp utanmayacağımı sormuştu.(Şarkı adlarını ‘Osmanlıca, ağdalı laflar’, diye nitelediğini hiç saymıyorum…)

 

Salih Tuna’nın ‘Kafasını arayan adam’ köşe yazısına da bir okur , ‘hiç kafasız insan yaşar mı, sen neyin kafasını yaşıyorsun?’ mesajı çekmiş. (Sözkonusu yazı hoştu)

 

Buna benzer yorumlar, çemkirmeler…Durun arkasından daha neler gelecek…

 

Çemkirmeler ve gaf’lar tarihi yazılsa, ne güzel olur.Elbet en hoşu siyasi çemkirme ve gafları. Ama toplumda mizah damarı nasıl güçlendirilir, mizaha uygun akıllar nasıl yaratılır, o ayrı sorun.

 

Tuna’nın son yazısında, Müdürün 50 adet Sarıgül, 100 tane Muharrem İnce, bir buçuk tane de Baykal ettiği yorumu var, o ‘gayet ciddiyim bunu derken’, dese de, ben çok güldüm.

 

Detone metone, gaf’lı maflı, gam’lı gülüşlü imanım müdürüyle, kendi gibi düşünmeyenleri gavur niyetine denize dökecek had bilmez, tırs’mayı bilir vekiliyle, öfkesinde boğulan, yolun sonu görünüyor’cu, hırsı boydan aşıyorcu Umman beyiyle, referandum gecesinin yatsı ezanını evet zaferi olarak yorumlayıp, açıklama isteyen adı gerekmeziyle, ‘kesinlikle hırsızlık yaptılar, başa çıkamadık, silahlı mücadeleye hazır olun’ diyen vekil eskisiyle,’ sükunete çağırmak boyun eğmektir’ diyen paşazadeyle, köyünü bile hayır’a ikna edemeyen ’ ebedi genel başkan adayı’yla, yurttan sesler korosundaki bazı detone üyeleri, iyi ki var, onlar olmayaydı yüzümüzü kim güldürecekti ?

 

Bu kadar gülmek yeter, hadi herkes işinin başına diyecektik tam, sayın Bilgehan :‘Her türlü zorbalığa rağmen bu ülkenin yarısı cesur ve namuslu ya…’ buyurdu.

 

25 milyon seçmen korkak ve namussuz mu yani?…Yakışmıyor…

 

Sayın Böke de ‘referandum sonucunu tanımıyoruz, gerekirse meclisten çekileceğiz’, buyurdu.

 

İş koronun şarkılarını aşıyor…’Cambaza bak’ teorisi işliyor. Dikkatler bu ölçüsüz çıkışlara çekilerek asıl konudan uzaklaşılacak.

 

Varsın öyle sanıp dursunlar, inanadursunlar…

- Advertisment -