
Kağıt üzerinde hiç kimse, Irak Kürt bölgesinde bir iç savaş beklemiyor. Ancak seçim sonrası oluşan yeni siyasi güç haritası, iyi yönetilmezse iç çatışmalara dönüşebilir. Burada kilit iki güç Amerika ve Türkiye. Öyle ki, Türkiye’nin istikrara güçlü katkıları olmazsa, Amerika’nın da tek başına politik güç savaşını engellemeye gücü yetmeyebilir. Türkiye’nin uzatacağı yardım eli ise tek bir şarta bağlı: Ulusal güvenlik kaygılarının karşılık bulması.

Hemen yanı başımızda fırtınalar esiyor. Öyle sert esiyor ki, Irak Kürdistan Bölgesi’ni 20 yıldır Ortadoğu’nun istikrar adası yapan KDP-YNK barışı çözülebilir.
KDP (Kürdistan Demokrat Partisi) ile YNK (Kürdistan Yurtseverler Birliği), yaklaşık dört yıl süren bir iç savaştan sonra 1998’de Amerika’nın arabuluculuğunda Washington DC’de bir anlaşma imzaladı. Anlaşma ile iki taraf, Amerika’nın Irak Kürdistanı’nı koruması eşliğinde politik gücü ve gelirleri paylaşacaktı.
Anlaşmadan sonra Kürt bölgesinde 20 yıl barış hüküm sürdü. Ancak bu süre içinde iki parti ne birleşme, ne de entegrasyon yönünde herhangi bir girişimde bulundu. Her iki parti, ikiye ayırdıkları bölgede kendi kurumlaşmalarına ağırlık verdi.
Bölgenin zengin petrol kaynaklarını eşit bir şekilde paylaştılar. Bu kaynaklardan gelen petro-dolarları da yandaş network’ları oluşturarak kendi ailelerine peşkeş çektiler. Ortaya inanılmaz aileci, kayırmacı, yolsuzluk üreten bir ekonomik yapı çıktı.
ABD’nin 2003 Irak müdahalesinden sonra Celal Talabani Irak Cumhurbaşkanı olurken, Barzani de Irak Kürdistan Bölgesi’nin Başkanı oldu. Ancak bu işbölümüne rağmen iki parti kendilerine bağlı asayiş güçlerini birleştirme yoluna gitmedi.
Liderler anlaşması
20 yıl hüküm süren barış ortamı, karizmatik liderler arasındaki bir anlaşmaya dayalıydı ama kırılgandı. Celal Talabani’nin geçen yıl Ekim ayında; yerine gelen güçlü politik isimlerden Neşirvan Mustafa’nın da bu yılın Nisan ayında yaşamını yitirmesiyle, politik bir boşluk ve dengesizlik ortaya çıktı.
YNK bugün itibariyle çok güçsüz bir noktada. Çünkü partiye ve ona bağlı askeri güçlere liderlik yapacak güçlü karizmatik isimler yok. Buna karşılık Mesut Barzani hayatta. 72 yaşında; gayet de sağlıklı ve aktif. Askeri güçlere liderlik yapıyor. Bölge bölge dolaşarak halka hitap ediyor.
Bugün Kürt bölgesinde 111 sandalye için yapılacak parlamento seçimleri öncesi karşılıklı söz düellosu ile, politik boşluk daha da içinden çıkılmaz bir hale geldi. 23 Eylül’de Barzani YNK’nin başkenti Süleymaniye’ye gitti; kendisini karşılayan coşkulu kalabalığa hitaben “Her kim bizimle aynı fikirde ise biz de onunla aynı fikirde oluruz ve evimizi onunla paylaşırız. Ama her kim bizim amaçlarımızla aynı fikirde olmazsa hem onun hem de bizim için aynı evi paylaşmamız ve birlik olmamız zorlaşır” dedi. Bu demeçten sonra her iki basında da karşılıklı ihanet suçlamaları çıktı.
Aslında iki parti arasındaki gerginlik yeni değil. Referandum sonrası Kerkük’ün elden çıkmasının ardından karşılıklı demeçler savaşı yaşanmıştı. Barzani, bazı YNK liderlerini, özellikle de Talabani’nin oğlu Bafel Talabani’yi düşmanla işbirliği yapmakla suçlamış; bunun üzerine YNK yöneticileri de Barzani’yi güç tekeli oluşturmakla suçlamışlardı.
İç savaşı hatırlatan retorik
Irak Kürt bölgesindeki aydınlar endişeli. Şu soruya yanıt arıyorlar: Hayli muhafazakâr ve militarize bir toplumda, karşılıklı ihanet suçlamaları, politik güç savaşı, daralan pastayı paylaşma kavgaları bölgede iç barışı tehdit eder mi? Rudaw’ın Washington temsilcisi Namo Abdulla, Al Jazeera’da kaleme aldığı analizde bu soruya şu yanıtı veriyor: “Bana göre bu retorik iç savaşın bir hatırlatıcısıdır.”
Abdulla haksız da değil. Çünkü KDP rakibini kısıtlamak için çoktan bazı hamleler yaptı. KDP Behram Salih’in Irak cumhurbaşkanı olması talebini geri çevirdi; kendi adayları olan Fuad Hüseyin’i önerdi. Bu, 20 yıldır yürürlükte olan barış anlaşmasının sona erdiğinin ilânından başka bir şey değil. O yüzden Abdulla, gerginliğin seçim sonrası daha da artıp bir iç çatışmaya dönüşmesinden endişe ediyor. Nitekim twitter’daki bazı hesaplardan Barzani’ye ait olduğu iddia edilen gizli ses kayıtlarının yayınlanması, bu ihtimali doğrulamıyor değil.
Seçimler için toplam 21 parti yarışıyor. Hiçbirinin yüzde 51’i alarak çoğunluğu sağlaması beklenmiyor. Ancak seçim sonrası KDP, (seçim anketlerine göre yüzde 10 oy alacak olan) Goran veya finansmanını bir gayrimenkul zenginin yaptığı Yeni Nesil Hareketi (Newey Nue; bu parti de anketlere göre yüzde 10 oy alacak) ile ittifak ilişkisi geliştirebilir.
Bu, şu anlama geliyor: Siyasi denklemden YNK’nin dışlanması.
YNK bunu kabul eder mi? YNK liderleri buna hayır yanıtı verdi. YNK yöneticilerinden Mullah Baxtiyar, Rudaw televizyon kanalında “Bir sandalye de kazansak biz YNK’yiz. Kimse bizi silâhsızlandıramaz” diyerek olası meydan okumalara meydan okuyarak yanıt verdi.
Kağıt üzerinde hiç kimse, Irak Kürt bölgesinde bir iç savaş beklemiyor. Ancak seçim sonrası oluşan yeni siyasi güç haritası, iyi yönetilmezse iç çatışmalara dönüşebilir. Burada kilit iki güç Amerika ve Türkiye. Ancak Türkiye’nin istikrara güçlü katkıları olmazsa, Amerika’nın da tek başına politik güç savaşını engellemeye gücü yetmeyebilir. Türkiye’nin uzatacağı yardım eli ise tek bir şarta bağlı: Ulusal güvenlik kaygılarının karşılık bulması.
Bu yazıya ilk siz yorum yapın.
Yorumlar(0)
-
Geçmiş günler geçmemiş gündemler
Alper Görmüş
Muhafazakâr gençlikte yeni seküler gedik: K-Pop
Deizme kayanlar, başörtüsünü çıkartanlar derken İslâmî kesimin başı şimdi de çoğunlukla imam hatipli kız öğrencilerin “deli gibi” sevdikleri Kore popu (K-pop) ve onun en ünlü temsilcisi BTS grubu ile dertte... K-pop’un ve özellikle BTS’nin Müslüman gençleri dejenere etmek için geliştirilmiş bir proje olduğuna inanılıyor. -
Abdullah Kıran
HDP’nin yerel seçim stratejisi
Dolmabahçe Mutabakatından iki hafta sonra, 17 Mart 2015’te “Seni başkan yaptırmayacağız” sözüyle akıl almaz bir eksen kaymasına giren HDP, 31 Mart seçimlerinde örtülü ve dolaylı yoldan bile Millet İttifakını desteklemekle vahim bir hata daha yapıyor. Sahadaki durum, HDP’ye oy veren seçmenin AK Parti-MHP ittifakından rahatsız, ancak CHP-İYİ Parti ittifakından daha çok rahatsız olduğuna işaret ediyor. -
Münir Aktolga
Türkiye’nin dış politikası yanlış mıydı?
Unutmayalım, Suriye’de önceleri Amerika’ya ve Koalisyon güçlerine güvenerek işin içine dalmak nasıl hatâ idiyse, bugün tam tersine, sanki intikam alırcasına Venezuela’nın Esed’ine destek çıkmak da hatâdır. Allah bütün bu gelişmelerden hiçbir ders çıkarmadan, kör bir milliyetçiliğin peşine takılıp bu sefer de sanki Suriye çıkmazından kurtulmak için manevra yapar gibi bir Venezuela çıkmazına saplanmak üzere olanlara akıl fikir versin! -
guzinsarioglu@gmail.com
Güzin Sarıoğlu
Bizim mahallenin ataerkilliği
Bir kadın açısından, “ataerkil pazarlık” ya da “erkeklerin suskunluğu” gibi konuları yazmak tehlikelidir. Bu konulara girmek istemeyen kadınlar ve hemen hemen tüm erkekler tarafından huysuzlukla ve daha da fenası “agresiflik” ve “nezaket dilini” bilmemekle suçlanırsınız. Malum, sabır ve sevgi göstermek kadınların birinci vazifesidir. -
Ayşe Üstünel Yırcalı
Mahzun yüzlü şövalye
Yapımcılar, yönetmenler, uyarlayanlar, dramaturglar, oyuncular… Hepsi de Don Kişot’un insanlık tarihindeki yerini ıskalamış olabilirler mi? Taşıdığı anlamı, eserin ilk modern roman olduğunu, toplumsal eleştirisini, karakterlerin bütünselliğini, tezatlıkları… -
Gürbüz Özaltınlı
Kültür değil kazanan değişiyor
Şiddetin en etkin araç olduğu ilişkiler dünyasında, azınlıkta olanlar, zayıf olanlar ve en çok da kadınlar altta kalırlar; ya işbirliğine ya itaate zorlanırlar, acı çekerler, ezilirler… Şiddet kültürüne karşı ses yükseltirken onlara güveneceğiz. Başka yol yok. -
Vahap Coşkun
Aslolan hayatı savunmaktır (*)
Ben açlık grevlerine (ve ölüm oruçlarına) ilkesel olarak karşıyım. Meseleye bakışımın özü, insanın hayatıdır. Ben bu eylemlere, doğrudan insan hayatını tehdit ettikleri için karşıyım. Uzadıkları ölçüde insan sağlığı üzerinde telâfisi imkansız hasarlara sebebiyet verdikleri için karşıyım. İnsanı ve sağlığını bütün politikalardan daha ehemmiyetli gördüğüm için karşıyım. Tek bir bireyin hayatının hiçbir siyasi hedef için feda edilemeyeceğini düşündüğüm için karşıyım. -
Yiğiter Uluğ
En uzun yedi dakika
Bir yandan en yakın telefona ulaşmak için kör karanlıkta sağa sola çarparak koşuyor, bir yandan kafama üşüşen berbat senaryoları kovmaya çalışıyorum. “Ya şimdi biri tribünden atlayıp, sahadaki çocuklardan birine tekme tokat saldırsa? Ya da cebinden bir çakı çıkarıp…” Hayır… Olmaz öyle şey! Olursa kime ne anlatırım? -
Yaşarken ve Okurken
Halil Berktay
Venezuela (1) Emperyalizm
Hayır, artık Lenin’in tarif ettiği “kapitalizmin son aşaması: emperyalizm” çağında yaşamıyoruz. Hayır, dünya emperyalizmden ve komplolarından ibaret değil. Demokrasilerini idare edip edemiyeceklerini; kâh sağ kâh sol popülizm ve devletçi otoritarizm heveslerinin önünü açıp açmayacaklarını; bu yüzden krize sürüklenip sürüklenmeyeceklerini; sonuçta herhangi bir büyük güce fırsat verip vermeyeceklerini, ülkelerin kendileri belirliyor. -
Cengiz Kapmaz
PKK silah bırakır mı?
PKK, siyasal ve sivil alandan gelen çok ciddi bir silâhsızlanma baskısıyla da karşı karşıya değil. HDP çözümün önderliğini yapmak yerine direnişin önderliğini yapmayı tercih ediyor. Barış çağrısını dahi devleti PKK'nin taleplerine evet demeye mecbur bırakacak bir serhildan hareketini teşvik etmek için gündemleştiriyor. -
A.Erkan Koca
Balzac’ın kalemi özel kaleme karşı
Özel kalem tipi, kendine ait olmayan bir güce yaslanan her insanda olduğu gibi dalaverelere bel bağlamak zorundadır. Saygınlık ve prestij için yapamayacağı çok az şey vardır. Gücün her zaman içinde, yanında ve yakınındadır, gerektiğinde kullanım hakkına da sahiptir ama hiçbir zaman gerçek bir iktidar duygusuna sahip değildir. Bu yakıcı hâl, iktidarın asıl kaynağına gün geçtikçe daha fazla bağlanma ve onu yüceltme ihtiyacı doğurur. -
Yıldız Ramazanoğlu
‘Çocukluğunu Yaşamamış İnsanlar Konfederasyonu’
Hayal, gerçek, rüya ve çocukluğun yetişkin insanın hamurunda birbirine işlediği metinlerde, insanda biriken ağırlıkları yazarak tüketme azaltma arzusu var sanki. İhanet, cinayet, katil, maktul, düşme, unutma, hatırlama, kuşatılma arasında beyhudelikten kurtulma isteği ve anlam arayışı belirgin. -
Kemal Sayar
Güle dair bir neden yok
Pek çok insanın kalbin derinlik ve güzelliğini fark etmeksizin bir ömür geçirdiğini bilmek çok acı. Pek çoğumuz hayatı bir dayanıklılık sınavı veya sonsuza dek ağlayacağımız bazı yaralarımızı içinde sakladığımız bir yer olarak düşünüyoruz. Oysa kimi insanlar, ıstırap seli içinde kalmalarına rağmen, varlıklarının özünü bozulmamış olarak muhafaza ederler. Onlarda derin bir sükunet ve nezaket hissederiz. Sanki yaşanan bela ve musibetler ebedi hazinelerin içsel kapısını aralamıştır. -
DAHA DA YAZMAM
Tuncer Köseoğlu
Baba’nın ardından…
Sıradan bir yaşam süren Mustafa’nın hayatı da ölümü de elbette kimseyi ilgilendirmezdi. İlgilenenler onun ardından bir şeyler yazmak istediler. Yazmak istediler çünkü bir gecede çocukluktan çıkıp büyüdüklerini fark ettiler. Oysa hep babalarının küçük çocuklarıydı onlar… -
İhsan Bilgin
Gülriz Sururi’nin gözleri
7’den-70’e tüm kuşaklarıyla modernleşme tarihimizin hafızasına gövdesi, çehresi, jestleri ve mimikleriyle malolmuş bir karakteri daha yitirdik. Kuşak, sınıf, coğrafya vs. farkı dinlemeden gözlerinden etkilendik. Peki neden? Zevklerle renkleri de konuşmayı deneyen yazarlarıyla modern düşünce gelenekleri eşliğinde: -
Elif Zehra Kandemir
Alman Polis Teşkilatındaki Neonazi şebeke ve çekilmeyen iflas bayrakları
Uzun, koyu kahverengi saçlara ve hüzünlü bir bakışa sahip Frankfurt’lu genç bir kadın, Seda Başay-Yıldız. Almanya’da asrın en büyük davalarından biri olan NSU davasında, Şimşek ailesinin avukatlığını yapan bu güçlü kadın, son birkaç aydır bir güvenlik skandalının göbeğinde yer alıyor. Hem Türk kamuoyu, hem de Alman kamuoyu ise bu skandala karşı ilgisiz. -
Sevil Özdemir
Bold Pilot efsanesi
Ekonomik kriz, geçim kaygısı, çeşit çeşit dertlerle uğraşan insanlara, bütün sıkıntıların bir gün biteceği inancını yaşatmış, umutlarını yüklemişler ona, o, yarışın son düzlüğüne kadar gerilerden gelip, kaybedeceği düşünülürken, son düzlükte yaptığı atılımla, kazandığı yarışlarla, daha hiçbir şeyin bitmediğini, eninde sonunda gülen tarafın kendisi olacağını hissettirmiş izleyenlere... Çünkü, umut hep peşinden sürükler... -
Nazım Kadri Ekinci
Kur ve enflasyon
Makul bir sürede sermaye girişleri canlanırsa, Türkiye bu badireyi uzun süreli bir enflasyonist süreç yaşamadan atlatabilir. Ama tabii bu olsa bile, yaşadığımız kriz ortamına yol açan bütün nedenler de yerli yerinde duruyor olacak. Türkiye’nin döviz bağımlı yapıdan öyle kısa vâdede kurtulabilmesi mümkün değil. En azından, dövizin gelir cinsinden maliyeti olduğunu anlayıp, dış ticarete konu olmayan alanlarda kullanımını özendirmemek gerektiğini söyleyebiliriz. -
Çağdaş Üngör
Kötü gelişen bir aşk hikayesi olarak Çin-ABD ilişkisi
Bu uzun soluklu ilişkinin son kavgasında, ABD, kendi varlığını önemsemediğini düşündüğü Asyalı maşuğundan öç almayı kurmaktadır. Trump’ın vücudunda hayat bulan kestirip atmacı, savaşçı, boy ölçüşmeci uslüpla gümrük duvarlarını yükseltir; bir zamanlar kalbini tam orta yerinden vuran maşuğunu sınırlarının dışında bırakmak için harekete geçer. Çin de onuru kırılan her sevdalının yapacağı gibi karşı taaruza geçer. Oysa ABD ile bir ticaret savaşına girmek istediği son şeydir. -
Ayşe Kilimci
Tribünlerden sahaya inmek…
Şu dünyayı yeniden daha güzel yaratmak isteyenlerin kırk katır kırk satırla sınandığının masalı.Demokrasimizin kahır, küfür, kamplaşma ve zulümle, darboğazlara itildiğinin, sağdan ve soldan güzelim evlatların sırayla vurulduğunun…Dünya bilim sanatta alıp başını giderken, birilerinin bizle, bizim yeldeğirmenleriyle cenk etmekten bir arpa boyu yol alamadığımızın da masalı. -
Etyen Mahçupyan
Şu malum ‘bilge kral’ meselesi
Yaşadığımız zamanların katı olan her şeyi buharlaştırdığı söylenir, ama belki de bazı buharımsı şeyler katılaşıyor. Geçmişin saf ilke, norm ve idealleri bugünün dünyasında kabalıklara dönüşebiliyor. ‘Bilge kral’ın da başına bu gelmiş gibi… Nitekim günümüzde de ‘krallar’ var, ama bunların bilgelikle pek ilişkisi yok. Ne var ki hem kendileri hem çevreleri onlara bilge muamelesi yapmaktan yorulmuyor ve bu tutumun bizatihi yozlaşma olduğunu anlamıyor. -
Akın Özçer
Maduro’nun tartışmalı seçim zaferi
Başkan Maduro, uygulayageldiği ve Başkan Yardımcısı Mike Pence’in bundan 5 hafta önce Lima’da daha da ağırlaştırılacağını açıkladığı ekonomik yaptırımlarla rejimi dize getirmek isteyen ABD’ye tepki göstermekte ne kadar haklıysa, giderek güçlenen muhalefete karşı demokratik kuralların etrafından dolaşarak gücünü sürdürme girişimlerinde de o kadar haksız -
Ertuğrul Başer
İlk kez 'biz' olma ihtimalinin önü açıldı (*)
“Anadolu Müslüman kimliği, içine doğduğumuz kimlik olması hasebiyle, görmezden gelsek de kurucu, yokmuş gibi davransak da var ve indirgenemez; tümüyle unuttuğumuzu, ‘aştığımızı’, geride bıraktığımızı, ıskartaya çıkardığımızı sansak da dipte yatan kader kimliğimizdir…” -
Atilla Yayla
Komünistlere de mi özgürlük?
Eğitim hakkı her vatandaşa aittir. Hiç kimse ideolojik konumundan dolayı eğitim hakkından mahrum bırakılamaz. Komünist olan da faşist olan da, İslamcı olan da ateist olan da, ılımlı olan da radikal olan da eğitim hakkından yararlanacaktır. Hangi radikalizm türüne bağlı olurlarsa olsunlar insanların fikirlerinden dolayı değil eylemlerinden dolayı cezalandırılması gerekir. Bunu yapamayan bir toplum da uygar toplum olma iddiasında bulunamaz. -
Berat Özipek
Raporları beklerken adalet gidiyor
Kim olursa olsun, önleminizi alın, kaçma ve delilleri karartma ihtimalini ortadan kaldırın, sonra geniş geniş yargılayın. Sonuçta suçu ispatlanırsa cezasını tastamam verirsiniz; masum olduğu anlaşılırsa da vicdan azabı çekmezsiniz. Ama gereksiz yere tutuklayıp, dışarıda olması mümkünken hapiste tutarsanız, yarın masum olduğu ortaya çıkarsa, o vebalin altında ezilirsiniz. -
Ümit Kurt
“Hain Araplar” söylemi
Türk milliyetçiliğinin harcında aslında farklı etnik gruplara dönük bu tür söylemlerin skalası oldukça geniş ve çeşitli. Araplara yönelik ayrımcı söylem daha çok bir medeniyet kavramı üzerinden neşet ediyor. Türklerin medeniyet kurma hasletlerinden bahsediliyor ve aynı hasletin Arap kavminde olmadığı zira Arapların medeniyetten nasibini almadıkları söylemi üzerinden bir üstünlük iddiası kuruluyor -
Cennet Uslu
Sandığın itibarını düşürmek
Temsili demokrasi, yurttaşların kamu makamlarına kimlerin geleceğini belirleyebilmesini garanti altına alır. Seçmenin yetkilendirdiği ve bir koltuğa oturttuğu kişileri, devlet gücü ve imkânlarını kullanarak o koltuklardan kalkmaya zorlamak veya halktan aldıkları yetkilerini kullanamaz duruma düşürmek, bir tür vesayetçilik oynamaya kalkmaktır. -
Murat Çelik
İlk kez bir Suudi Arabistan kralı Rusya'da!
Suudi kralının Rusya ziyaretinin Amerika Birleşik Devletleri ile Rusya arasında Orta Doğu üzerinde varılan bir anlaşmanın ya da buna benzer bir mütarekenin işaretlerini taşıdığı da söylenmeli. Böylesi bir anlaşmanın etkin bir biçimde yürürlüğe konulabilmesinde Amerika ile birlikte Suudi Arabistan'ın onayının kıymetli olduğu tartışılmaz bir gerçek. Dolayısıyla bu geziyi bu çerçevede görmek de şaşırtıcı olmayacak. Çünkü Orta Doğu'da sınırların değişmekte olması bölgesel ve küresel güçleri müzakere etmeye zorlamakta. -
Hidayet Ş. Tuksal
MEB müfredat taslakları konusunda değerlendirmeler ve öneriler (IV)
“Peygamberimizin Hayatı” dersinin başlığının “Hz. Muhammed’in Hayatı” olarak belirlenmesi ve içeriğinin de buna göre kurgulanması gerekir. Ayrıca, 5. sınıftan 12. sınıfa kadar hep aşağı yukarı aynı kronolojik olayların anlatılması da bir sıkılma ve bunalma sorunu yaratabilir. Buna karşılık dersin “kültürel farkındalık”la ilgili hedefleri, ciddî kültürler-arasım empati boyutlarını içeriyor. -
Fırat Erez
El Bab: Kapı
El Bab’da Suriye ile TSK komutasındaki güçler (ÖSO) birbiriyle çatışıyor ve TSK top atışıyla bu çatışmaya müdahil oluyor; Rusya bölgedeki TSK karargahını vuruyor ve bütün bunlar CIA Direktörü Pompeo’nun Türkiye’deki ilk gününde oluyor. Öte yandan, PKK saldırıları durmuş gibi ve durum, örgütün alınan güvenlik önlemleriyle ezildiği, etkisizleştirildiği şeklinde açıklanıyor. Ancak aynı anda, neredeyse her gün dağlardaki PKK sığınaklarından biri veya birkaçı, çoğunlukla da içinde kimse yokken tespit edilip basılıyor. Aaralarında PKK için kesinlikle çok değerli olan Rus tasarımı ATGM Metis füze fırlatıcısının da olduğu silahve cephane ile patlayıcılar ele geçiriliyor. Açık ki bütün bunlar için “manidar” kelimesi yetersiz kalıyor. -
Belkis Kılıçkaya
Medeniyet düşmanlığı DAEŞ zihniyetidir
Fransa’da, ihtilâlde dahi adam kitapları yağmalayıp, basıp üstünden geçmiyor; el koyup kütüphaneye aktarıyor. Bizde ise DAEŞ zihniyetli adamlar var; medeniyet düşmanı, eser yakmayı, yok etmeyi seven bakanlar, yetkililer, rektörler, dekanlar! DAEŞ’çi diye anılmadıkları gibi, makbul insanlarmışçasına isimleri sağda solda caddelere, sokaklara veriliyor. -
Emine Şahin
Mikrobesinlerin gücü (2)
Andrew Saul, hayatınızdan şekeri çıkardığınızda, otomatikman yapay renk, koku, sentetik kimyasalların çıkacağını, gıda masraflarının azalacağı, hiperaktifliğin azalacağı, kötü yağ alımının azalacağını, bahçenizden taze sebze ve meyve tükettiğinizde herhangi bir yiyeceğe bağımlılığın kaybolacağını söylüyor. -
Aliye Çınar Köysüren
Üniversiteler toplumsal sorunları önceden kestiremiyorsa…
Nereden bakarsak bakalım, lise-vari ders yükleme metoduna (!) üniversite diyeceksek, yeni sürpriz patolojiler karşısında şaşırmaya gerek yok. Kervan yolda düzülür mantığı üniversitelerimizin ve toplumsal sorunlarımızın da azığı ise, yolda her şey olabilir düşüncesini kabullenmek zorundayız. Kuşkusuz keşif ve icatlar için sürprizler doğaldır, ancak anlama ve anlamlandırma rafa kalkmayacaksa, önceden kestirebilmek de bilimin gücü olmalı… -
Kurtuluş Tayiz
Schulz’un kriz çıkaran sözleri neydi?
Türkiye-AB ilişkilerinin istikametini kuşkusuz Schulz’un sözleri belirlemeyecek. Türkiye, zaten uzun süredir AB kapısında fazlasıyla oyalandığını düşünüyor. AB’nin samimiyetten uzak, ikiyüzlü, çıkarcı ve küstah yaklaşımı da bunan eklenince, AB’yle ilişkilerde sarsıntılı bir döneme girildiğini söyleyebiliriz. -
Demiray Oral
‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re*
Önce memleket kabaca ikiye bölünüyor. Her iki tarafın diğerinin söylediklerini, yazdıklarını (ve sonraki merhalelerde feryatlarını) kesinlikle dinlemeyeceği bir hale ulaşılıyor. İşte bu noktada “Serbest kötülük ortamı” için şartlar uygun hale gelmiş oluyor… -
Mehmet Uçum
'Türkiye biçimi' tartışması
Hiçbir ülkenin anayasal sistemi veya siyasal yapısı, kendi yerelliğini dışlayarak kurulamaz. Kurulursa da, er ya da geç başarısızlığa uğrar. Bugün parlamenter sistem açısından örnek gösterilen Almanya ve İngiltere, başkanlık sistemi açısından örnek kabul edilen ABD, başarılı pratiklerini, kendilerine özgü kurumlar, kurallar ve ihtiyaçlar temelinde geliştirdikleri sisteme borçludur.
Yorumlarınızı kendi özgün iradenizle yayınlamakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üslenmektesiniz. Yorum yaparak Toplum Kuralları ve Kullanım Koşulları'nı kabul etmiş sayılırsınız.