Ana SayfaYazarlarAdana’da canlı bomba olmaz

Adana’da canlı bomba olmaz

 

Adana’da Sabancı Merkez Camii’nde Cuma hutbesi okunurken, üzerinde bomba olduğunu ve patlatacağını söyleyen bir kişi din görevlisini rehin aldıktan sonra cemaate dehşet dolu anlar yaşattı. Yaşanan izdiham sırasında yaralananlar oldu; cemaatin etkisiz hale getirdiği canlı bomba daha sonra güven timleri tarafından gözaltına alınarak camiden uzaklaştırıldı. Camiyi karıştıran ve ismi M.K. olduğu öğrenilen saldırgan, dışarıda da vatandaşlar tarafından neredeyse linç ediliyordu.

 

Adanalılara önce çok büyük geçmiş olsun demek, ardından da cesaretlerinden dolayı kendilerini kutlamak istiyorum. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, çocukluğum Lübnan’ın başkenti  Beyrut’ta geçti. 1915 tehcirinden sağ kurtularak Lübnan’a yerleşen Adanalı Ermenilerin torunları bugün yaşamaktadır. Bu torunlar halen Adanalılıklarını koruyor.  Nerede bir haksızlık görseler ânında müdahale ederler. Adana’nın havasından suyundan mıdır bilinmez, ama bu insanlar Ermeni de olsa, Türk de olsa, Kürt de olsa, Arap da olsa hepsi birbirlerinin tıpkısının aynısıdır. Rahmetli babamın bir çok Adanalı arkadaşı vardı. Son derece cesur ve kabadayı idiler. Beyruttaki Adanalılara gelince;  çoğu döviz bürosu işletmeciliği, kuyumculuk, inşaatçılık, bazılar çek-senet tahsilatı, bazıları ise kebapçılık yapar. Adanalı Ermenilerin kızlarıyla asla ve asla çıkamazsınız. Hele hele mahallelerinde asla bir kıza laf atmayacaksınız. Ânında çullanırlar insanın üzerine; bugünkü tabirle adamın üstüne çökerler. Beyrut’ta Adanalı Ermenilere kimse bulaşmaz, çünkü onlar adamın başına belâ olur. Adanalılar asla haksızlığa tahammül edemezler, mert olurlar, cesur olurlar, kıvırmazlar, yağcılık yapmazlar, pire için hiç düşünmeden yorganı değil evi bile yakarlar, delikanlı olurlar, inatçı olurlar, hırslı olurlar. Erkekleri çok güzel mangal yakıp salata hazırlar.

 

Modern dünyada canlı bomba katliamları bildiğim kadarıyla ilk Japon Kızıl Ordusu’nun çağdaş kamikaze’leri tarafından başlatıldı.  Hatırladığım ilk planlı intihar saldırısı 23 Ekim 1983 yılında Beyrut’ta Amerikan deniz piyadelerinin kışlasına düzenlenmişti. Bomba yüklü iki kamyonun Amerikan ve Fransız askerlerinin barındığı binaların önünde patlatılması sonucu 299 Amerikan ve Fransız askeri yaşamını yitirmişti. Ben o gün lise son sınıf öğrencisiydim ve o patlamanın çıkardığı gürültüyü, patlamanın olduğu yerden çıkan simsiyah dumanları asla unutamam. Sanki gökyüzü ortadan yırtılıyordu.

 

Yazıma başlarken, Adana’da Sabancı Merkez Camii’nde Cuma hutbesi okunurken üzerinde bomba olduğunu ve patlatacağını söyleyen bir kişinin sonunda neredeyse linç edildiğini ve hastanelik olduğunu okumuştunuz. Ki bu kişi lâlettayin biri değildi; bir canlı bomba olduğunu duyurmuştu, caminin içerisindeki mikrofondan ve cami imamını da rehin alarak. O ânı düşünebiliyor musunuz? Hatırladığım; bugüne kadar dünyada canlı bomba eylemcisiyim diyen birilerini daha önce ne linç etmeye kalkabildiler, ne de polis kalabalığa biber gazı sıktı dağılmaları için, ne de canlı bombanın kendisi ambülansla hastaneye taşındı. (Maalesef tersi oldu; her seferinde canlı bomba yüzünden ölen ve yaralananlar ambülansla hastaneye taşındı.)

 

Atatürk havalimanında yaklaşık üç yıl çalıştım. Orada unutamadığım birçok güzel anım oldu. Bu saldırıda havalimanında hayatını kaybeden, tanıdığım ve tanımadığım bütün bu vatan evlâtlarına dualarımı yolluyor; geride kalan ailelerine sabırlar, yaralılara ise acil şifalar diliyorum. Umarım bu tip nahoş olaylar bir daha tekerrür etmez…

 

Adanalıları ise cesaretlerinden dolayı bir kez daha kutlamak istiyorum. Sanırım canlı bomba şimdi daha iyi anlamıştır “biz Adanalıyıh”’ın ne anlama geldiğini…

 

Son olarak, İslam aleminin mübarek Ramazan bayramını canı gönülden kutlarım.

- Advertisment -