Ana SayfaYazarlarBasketbolun tarihi de yok

Basketbolun tarihi de yok

 

 

Henüz Amerikalı siyahlarla Yugoslavların olmadığı basketbol dünyamızın başlangıcında inisiyatifin kulüplerden şirketlere geçmesinin dönüm noktası Eczacıbaşı ve Efes Pilsen değil, beklenmedik şekilde 60’ların yeşil-beyaz takımı Şekerspor ile devlet işletmesi şeker şirketi idi. 3 transfer bu dönüşüme yetmişti. GS’den Doğan ve Nadir ile Kolej’den Barış. Şimdi kongre sarayı olan Maçka’daki Spor-Sergi sarayında muhtemelen Ankara’dan gelmiş, boru sesiyle tek başına salonu dolduran taraftarın, “Aslan Nadir! Evladım Barış!” haykırışı hala kulaklarımdadır.

 

Efe ve Melih’li 70’ler efsanesi Eczacıbaşı

Gerçekten de üçü yetmişti, inisiyatifi kulüplerden almaya. Kulüplerin daha eski alternatifi, efsane 5’i, Kemal-Cihat-Zeki-Hüseyin[Alp]) ile seri şampiyon İTÜ ve Kolej gibi okul takımları ile semt takımı Modaspor idi.

 

 

Diğerlerini izlemedim ama o Doğan basketboldan hiç kopmadı. Oyunculuk tecrübesinden devşirme birikimini hep sonraki kuşaklara taşıyarak kendisiyle akran basketbolun rol ve kuşaklarının canlı tarihi oldu. Kaybedilen o tarihtir.

 

 

Haydarpaşa garı dekorlu reklamıyla adı konmuş Atena ve Ceza sesi destekli, Hidayet’li, İbrahim’li 12 dev adamı oynarken hatırlayanların dahi azalacağı kadar hızlı geçen bir tarih için çok ciddi bir kayıp.

 

 

 

 

- Advertisment -