Ana SayfaYazarlarABD-PKK-Türkiye denklemi

ABD-PKK-Türkiye denklemi

 

Çözüm sürecini kimin bitirdiği konusunda hala kafası karışık olanlar var. Aslında, PKK'nın 7 Haziran 2015 seçimleri ardından izlediği çizgiyi takip etmek, tablonun netleşmesi için fazlasıyla yeterli. PKK'yı, eskiye oranla daha radikal çizgiye iten etkenlerden birini, ABD ile kurulan yeni bağlarda aramak gerek. DEAŞ'ın ürpertici cinayetlerinin ardından; ABD'nin ve Batı merkezlerinin Türkiye'yi Suriye'ye sokma isteği, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından bir kaç kez vurgulandı. Türkiye, Suriye'nin geleceğiyle ilgili bir irade oluşmadan, sırf DEAŞ'a karşı, sınır ötesi operasyon yapmaktan yana değildi.

Rusya, Suriye ile ABD, PYD ile

DEAŞ, batı kamuoyunu öfkelendiren cinayetlerini sürdürünce; ABD, Türkiye'ye kabul ettiremediği bir kara harekatını, PYD ile yürütebileceğini düşündü. Kobani'nin DEAŞ'e karşı savunulması sırasında, PYD'ye askeri destek verildi. Bu destek süreç içinde bir işbirliği özelliği kazandı… Rusya, bu arada Şam rejimi ile işbirliğini artırdı, İran'la bölge üzerinde ilişkilerini geliştirdi. Denge Moskova lehine değişirken; PYD nedeniyle de, Türkiye- ABD ilişkileri olumsuz bir zemine kaydı. Bu denge değişiminden cesaretlenen PKK; silahlı ve örgütlü güçleriyle, bölgede yeni egemenlik alanları oluşturabilecek bir imkan kazandığını düşündü. Türkiye’ye yönelik sert ve uzlaşmaz çizgi, işte bu şekilde gelişti… ABD, Ankara'yı endişelendiren angajmanı, geliştirerek sürdürüyordu. PYD'ye uçaksavar füzelerini verme açıklaması, işin ne kadar ileri gittiğini, gözler önüne serdi. Türkiye, "Fırat Kalkanı Harekatı"nı, DEAŞ'a yöneltirken; PYD koridorunu da kesmeyi planlıyordu… Çok kritik bölgeler DEAŞ'tan temizlenirken; ABD ve Batı, Türkiye'nin askeri hamlelerini neredeyse görmezden gelen bir tutum gösterdi… Bütün bunlar, ABD-Türkiye ilişkilerini soğuttu, Türkiye'yi Rusya'ya yöneltti. Türkiye-Batı ilişkileri gerildi, karşılıklı tepkiler yer yer aşırı noktalara ulaştı.

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

- Advertisment -