Ana SayfaYazarlarÇözüm için uzlaşmak

Çözüm için uzlaşmak

 

Başkanlık sistemini savunanların en önemli tezi, 'parlamenter sistemin tıkanmış olması'. Halkın oylarıyla seçilmiş cumhurbaşkanının, Meclis ve Hükümetle olan ilişki biçiminin, krizi tetiklediği öne sürülüyor.

Meclisten geçtikten sonra referanduma sunulacak olan 18 maddelik değişiklik tasarısının bu yapısal krize son vereceği; Hükümet sözcülerince, tartışmalar boyunca dile getirildi. Ana muhalefet partisinin sözcüleri ise; krizin nedeni olarak, Cumhurbaşkanı'nın anayasal yetkilerini aşması ve sistemi fiili olarak başkan gibi yönetmesinde görüyor.

Nasıl bir kriz? 

İçinde bulunduğumuz krizin konjonktürel yanları da var, yapısal yanları da. Yapısal durumu şöyle özetleyebiliriz: Türkiye'deki seçmen iradesi, Cumhuriyet'in uzunca bir döneminde, askeri ve bürokratik vesayetin müdahalesi altındaydı.

AK Parti iktidarı dönemi boyunca bu yapısal sistemle bir hesaplaşma yaşandı. Bu hesaplaşmanın ana odağını askeri vesayet oluşturuyordu. Askeri vesayetin tasfiyesi bağlamında önemli mesafeler alındı. Yargı vesayeti de, 15 Temmuz darbesi sonrası, radikal müdahalelerle fiilen tasfiye edildi.

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

- Advertisment -
Önceki İçerik
Sonraki İçerik