Ana SayfaYazarlarHâlâ içerdeler

Hâlâ içerdeler

 

Nazlı Ilıcak’ın avukatı adına sekreteri aradı. Ilıcak’a, Ahmet ve Mehmet Altan’a ve davanın diğer sanıklarına uygulanan mektuplaşma yasağının, avukatla görüşme sınırlamasının mahkeme kararıyla kalktığını bildirdi. Bir buçuk yıldır devam eden (ve “terör sanıkları” oldukları gerekçesiyle uygulanan) yasağın kalktığına sevinebiliyoruz.

 

Şahin Alpay, Ali Bulaç ve Ahmet Turan Alkan’ın da aralarında olduğu çok sayıda gazetecinin yasağı da kısa süre önce kalkmıştı. Benzer şekilde Cumhuriyet yazar ve yöneticilerinin yargılandığı davada tutukluluğu süren Akın Atalay, Ahmet Şık ve Murat Sabuncu da uzun bir aradan sonra yakınlarıyla mektuplaşmaya başlamışlardı.

 

Meclis’teki üçüncü partinin (HDP) eşgenelbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan Kışanak, çok sayıda milletvekili ile belediye başkanı da bu engellemelerden nasiplerini aldılar.

 

CHP milletvekili, gazeteci Enis Berberoğlu da bir üst mahkemenin hakkındaki bozma kararına rağmen halen tutuklu.

 

Osman Kavala’nın haberleşme yasağı, ailesi ve avukatlarıyla görüşme sınırlaması sürüyor.

 

Sonuç olarak, onlarca gazeteci, yazar, milletvekili, belediye başkanı yeni yıla hapiste giriyior.

 

Yeni yıl özgürlük yılı olsun

 

2017 özgürlükler açısından kötü bir yıl oldu. OHAL ve KHK’lar yoluyla Meclis büyük ölçüde devre dışı bırakılırken, düşünce ve ifade özgürlüğü üzerindeki baskılar arttı.

 

15 Temmuz gerçekten de kanlı bir darbe girişimi olarak parlamenter rejime tehditti. Bu tehdit bence artık geride kaldı. Ancak ülkenin kimyası bozuldu. “FETÖ tehlikesi” üzerinden yeni bir rejim inşasına başlandı.

 

OHAL ilan edilirken, “Kısa sürede kaldıracağız” diyen Başbakan’dı. Sonrasında görüldü ki, iktidar partisi ülkeyi kanunlarla değil kararanamelerle yönetmeyi tercih ediyor. OHAL'in ilanıyla ilgisi olmayan konular bile OHAL kararnamelerinin içinde yer alıyor.

 

Son olarak, yaşadığımız ve “sivil milisleşme” tehdidi içeren kararname ve tek tip elbise uygulaması, artık işlerin ne kadar demokrasi dışı yöntemlere kaydığını göstermesi bakımından uyarıcı.

 

Hayatımın yedi yılbaşını demir parmaklıklar arkasında geçirdim. Ömrümün yedi yılı daracık bir odanın içinde geçip gitti.

 

Şimdi de meslektaşlarım, arkadaşlarım, dostlarım cezaevinde. Çocukları, eşleri, yakınları hapishane kapılarında. Bunun ne anlama geldiğini acı şekilde hissediyorum…

 

2018'in başta tutuklu meslektaşlarım ve ülkemiz için özgürlük yılı olmasını diliyorum. Özgürlüğün önündeki engelleri hep birlikte aşmak umuduyla…

- Advertisment -