Ana SayfaYazarlarHalkın sağduyusuna güvenmek

Halkın sağduyusuna güvenmek

 

AK Parti, 15 yıldır seçim kazanmanın, CHP ise yüzde 25'ten yukarıya çıkamamanın rehaveti içinde. Bu 'kemikleşmiş' tablodan, seçmene dair, nasıl değerlendirmeler yapılabilir?

Eskiden beri, seçmene karşı güvensizlik, belli çevrelerde klasikleşmiş bir şartlanmadır…

1946 seçimlerinden bu yana sayısız seçim ve referandum yaşadık. Seçmen, devlet ve otorite merkezli siyasi partilere, esas olarak itibar etmedi.

1950'de Menderes'in Demokrat Partisi'ni tercih ederken de, 1961 darbesinin ardından darbe mağduru Adalet Partisi'ni desteklerken de, 1973 seçimlerinde, 12 Mart 1971 askeri müdahalesine en net karşı çıkan Bülent Ecevit'in CHP'sini birinci parti olarak seçerken de; seçmenin benzer duygularla hareket ettiğini gözlemledim.

1983 seçimlerinde, darbecilerin partisi MDP değil, Özal'ın ANAP'ı iktidara geldi. 2002'de de, Tayyip Erdoğan'ın AK Partisi, benzer bir mağduriyet algısıyla seçmen desteği kazandı.

Ceza vermesini de bilir Seçmenin çoğu zaman görebildiğimiz bir başka özelliği de; hiç bir partiye kendisini kayıtsız şartsız teslim etmemesi, beğenmediği zaman cezalandırmaktan kaçınmaması. AK Parti-MHP ittifakına ve medya gücüne rağmen, "evet"in bir türlü "hayır" karşısında üstünlük sağlayamadığı bir dönemeçteyiz.

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

- Advertisment -