Ana SayfaYazarlarReferandum üzerine öngörüler

Referandum üzerine öngörüler

 

Türkiye, görülebildiği kadarıyla (eskilerin deyimiyle) "referandum sath-ı maili"ne girdi. Yolculuğun bir kaç aşaması bulunuyor. Birinci aşamada, AK Parti'nin taslağınının MHP tarafından bütünüyle kabul görmesi gerekiyor.

 

Bu, bir kaç ufak pürüz dışında, zor görünmüyor. İkinci aşama, Meclis'te yeterli sayıda milletvekilinin desteğinin sağlanması. Gereken sayı 330. AK Parti'nin Meclis Başkanı dışında 316 milletvekili bulunuyor. MHP'nin, 40. İki parti anlaştığında, aritmetik olarak 356 ediyor, bu da yeterli görünüyor.

 

Ancak, MHP'nin 5 milletvekili tasarıya karşı olduğunu açıkladı. Başka isimler de ayrışabilir…

 

Peki, AK Parti, kapalı verilecek oyların tamamına hakim olabilir mi? Referandumu riskli bulan Tuğrul Türkeş, oylama sırasında ne yapar? Bunları net olarak söylemek zor. Yine de, 330'un bulunabilmesi, şu noktada mümkün görünüyor.

 

Yüzde 50 garanti mi?

 

Üçüncü aşama: Referandum. MHP ile AK Parti'nin 1 kasım seçimlerindeki oylarına baktığımızda, "evet"lerin yüzde 50'yi aşabileceği varsayılabilir.

 

Ancak: Türkiye ciddi bir ekonomik krizin eşiğinde. TL dolar karşısında hızlı bir değer kaybı yaşadı. AB'yle ilişkiler iyice bozulmuş durumda.

 

AK Parti içinde de farklı tepkiler hissediliyor. Daha önemlisi, yurttaşın cebine giren para küçülüyor.

 

AK Parti'nin her zaman övündüğü temel başarı, ekonomik büyüme ve istikrardı. Şu an bu noktada çok farklı bir görüntü var.

 

Trump faktörü

 

Ekonomideki durum, Başbakan Yıldırım'ın iddia ettiği gibi, Trump'ın ABD'nin Başkanlık koltuğuna oturacağı 20 Ocak 2017 itibariyle normale dönebilir mi? Önümüzdeki 1-2 ayda neler yaşanabilir?

 

Çok farklı tahminler üretmek mümkün…

 

Somut gerçeklik şu: TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı, dünyadaki çoğu ülkeden daha şiddetli ilerliyor. Bu negatif ayrışma, dış politikadaki artan belirsizlikle de bağlantılı. Ekonominin yönetiminde, uzun süredir anlayış farklılıkları var.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başından itibaren, faizlerin düşürülmesini istiyor. Ancak, şu anki finansal gerçeklik, ters yönde seyrediyor.

 

Düşük faiz politikasında, TL'nin değerinin korunması, kolay görünmüyor. Devletin üst kademelerindeki görüş ayrılığı, herhalde, yoğunlaşarak devam edecek…

 

Hiçbir şeyin garantisinin olmadığı bir dönemeçteyiz. Kolay kolay öngörülemeyecek bir 6-7 aylık döneme giriyoruz. Bu nedenle referandumun da yüzde yüz garantisi var demek aşırı iyimserlik sayıylabilir

- Advertisment -
Önceki İçerik
Sonraki İçerik