Ana SayfaYazarlarKüçümsemenin dayanılmaz hafifliği…

Küçümsemenin dayanılmaz hafifliği…

 

Bu sezon neredeyse her oyunu beraber izlediğim tiyatro sevdalısı dostuma gayri ihtiyari son zamanlarda art arda iyi oyunlara denk geliyor olmamız şans değil mi? diye sorduğumda "bence bu sezon iyi oyunlar sahneleniyor" cevabıyla düşündüm de evet, genel anlamda her sezon için aynı şeyi (kendi adıma) söyleyemesem de bu sezon gerçekten güzel oyunlar var. Bu da tiyatronun çıtasının gittikçe yükseklere çıktığını gösteriyor, ne mutlu…

 

Bu sefer bahsedeceğim oyun yeni bir ekip tarafından sahneleniyor. Oyuncu ve yönetmen Mark Levitas ile yazar, dramaturg Ceren Ercan'ın 2015'te kurdukları Platform Tiyatro ve sahneledikleri ilk oyun Ceren Ercan'ın yazdığı, Mark Levitas'ın yönettiği, Zuhal Gencer Erkaya, Kanbolat Görkem Arslan, Elif Ürse ve Sercan Gülbahar'ın yer aldığı "Köpeklerin İsyan Günü" bu oyun aynı zamanda Sau Luiz Teatro Municipal ile İstanbul Tiyatro Festivali'nin ortak yapımı…

 

 

Flaubert'in Madam Bovary romanının günümüzde, Nişantaşı'nda geçen serbest bir uyarlamasıdır diye açıklamada not düşülen ayrıntıyı belirttikten sonra biraz oyunun konusundan bahsedeyim, kendinden her anlamda daha alt seviyede bir adamla evli olan ve lüks yaşamlarını sürdürmek için hiç durmadan çalışıp, yıpranan evliliği ile uğraşan Suzan, kocası Cemil, annesinin bakıcısı ve köpek gezdirici gencin ekseninde dönen olaylar… Her şey sıradan görünürken, hiç de öyle olmadığına tanıklık ettiğimiz bir karmaşaya dönüşüyor.

 

Uyumsuzların dünyası bu, sahip olduklarından fazlasını isteyen insanların dünyası… Suzan, Cemil ve diğerleri de fazlasını isteyenlerden, kocasını her fırsatta küçümseyen bir kadın, kendi ezikliğini bastırmaya çalışıp başkalarını aşağılayan bir adam, insan rahata ne kolay alışıyor diyerek sır saklayan bir bakıcı, zorlu yaşamını köpek gezdiricisi olarak hafifletmeye çalışan ve kendi gibi olmayanlardan nefret eden bir genç… Kazananlar ve her devrin kaybedenlerinin dünyası…

 

Ceren Ercan, bazen bir sokak ötede cadde üstündeki eve taşınma arzusunu, bazen kayıp bir yelkenci eldivenini, bazen kırılan aile yadigarı antika bir fincanı yani 'şeyler'le var olmak uğruna hayatını heba etmeye hazır, her seferinde daha fazlası için çabalarken, bocalayan "insanın sevmediği bir hayata katlanabilmesi için ne çok oyuncak var bu dünyada" diye düşünen ve mutsuz evliliğini sürdürürken duyarsızlıkla suçladığı adamın konuşmasını "sohbeti dümdüz bir kaldırım gibi sıradan" diye küçümseyenleri, "Hayatımıza nasıl bir iştahla bakıyorlar haberimiz yok" diyerek küçümsendiğinin bilinciyle, kendine küçümseyecek birilerini bulup, aynısını onlara uygulayanları "İnsan rahata ne kolay alışıyor" diyerek yanlış olduğunu bile bile sır saklamaya devam edenleri, "Onların gözlerine bakarak konuşmayı dene, o zaman gerçek niyetlerini anlarsın" diyerek herkese her şeye meydan okuyan, hayatta kaybedecek hiçbir şeyi olmayanları, "insan onların da başkalarının yanında eksik hissettiğine inanamıyor” diyerek gözünde büyüttüğü insanların zayıflıklarını fark edenleri, bu hiyerarşik dönüşümü ve bu dönüşüme ayak uyduramayanların hüzünlü hikâyelerini, izleyicinin kalbinden yakalayan metniyle derinden sarsıyor…

 

 

Kapitalizm, alışveriş çılgınlığı, lüks yaşam düşkünlüğü… Farklılıklara karşı gitgide daha duyarsızlaşan, hoşgörüsüz toplumun, küçümsediğin insanlarla karşı karşıya hatta yan yana gelme zorunluluğunu yönetmen Mark Levitas’ın tercih ettiği hareket eden dekor ve işlevsel sahneleme tekniği sayesinde bütünlük kazanıyor.

 

İnsana tokat gibi çarpan metniyle Ceren Ercan, metindeki ayrışmaların sahnedeki yansıması ve başarılı rejisiyle Mark Levitas, seyirciyi anda tutmayı başaran dekor ve ışık tasarımıyla yine kendine hayran bırakan Cem Yılmazer, müzik ve seste etkili tasarımıyla Ömer Sarıgedik, insanı hayran bırakan performanslarıyla Zuhal Gencer Erkaya ve Elif Ürse'yi ve zorlu rollerinin altından başarıyla kalkan Kanbolat Görkem Arslan ile Sercan Gülbahar'ı tebrik etmeden olmaz.

 

İlk oyunlarıyla kendilerinden söz ettiren Platform Tiyatro’yu kutluyor, başarılarının devamını diliyorum. 20. İstanbul Tiyatro Festivali'nde prömiyer yapan iddialı oyunlardan biri olan "Köpeklerin İsyan Günü"nü  Zorlu PSM'de izleyebilirsiniz.

 

Oyun tarihleri:

4 Aralık 2016 20:30 Zorlu PSM

18 Aralık 2016 20:30 Zorlu PSM

- Advertisment -