Ana SayfaYazarlarO çocuklar büyüyecek…

O çocuklar büyüyecek…

 

“Bugün 23 Nisan neşe doluyor insan…” girişiyle başlardı tüm şiirler. Dünyanın çocuklara armağan edilen ilk ve tek bayramı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle yetişkinler, “Nerede ah o eski bayramlar” kıvamında çocukluk anılarına döndü. Sosyal medya ‘eski fotoğrafların’ gün ışığına çıkarıp derin iç çekişlere vesile oldu. Bugünü yererek. Eminim şimdinin çocukları da yıllar sonra 23 Nisan geldiğinde “Nerede o eski bayramlar” iç çekişi yaşayacaklar. Ne de olsa anılar kötülerin izlerini siler, iyiler ayakta kalır…

 

Benim için de 23 Nisan’ın özel bir anlamı vardı. Bayram yaklaştıkça okulda hummalı bir çalışma başlar, dolaplardaki süsler çıkarılırdı. O süslere özen gösterilirdi. ‘Kullan at’ devrinde değildik, seneye yine kullanılacaktı. Bayram hazırlıkları derken su gibi akıp giden zaman sonrası bayramı kutlardık. Ve beni asıl sevindiren olay ise okulun bitişinin geldiğinin habercisiydi 23 Nisan. Okul başlarken kendimi 23 Nisan’a göre ayarlardım, ondan sonrası kolay geçerdi. Okul bitti mi gelsin özgürlük…

 

Bir 23 Nisan Bayramı’nı daha coşku içinde ifa ederken herkes kendi geçmişinden alıntılar yapıp, çoğunlukla geçmişe övgü bugüne ve geleceğe sövgüler düzerken sokaklarında çıplak ayakla dolaşan, izbe yerlerde çalışan çocuklar geldi aklıma. Savaştan ölümlerden kaçıp ülkemize sığınan, daha hayatına başlamadan Ege’nin Akdeniz’in sularında bedenlerini bırakan çocuklar… Ülkemize gelen mültecilerle birlikte bir zamanlar ‘neşe içinde bayramını’ kutlayan dünün çocukları, bugünün ırkçıları oldu. Savaştan kaçıp çoluk çocuk Avrupa kapılarına dayanan mültecileri ‘İstemezük’ diyerek geri göndermeye çalışıyor ileri medeniyet!

 

Aslında korktukları mülteciler değil, onların çocukları. O çocukların büyünce kendi çocuklarının geleceklerine ortak olmasından korkuyorlar. Her gün yeni bir anket yayınlanıyor Avrupa’da, Müslüman nüfusun artmasıyla ilgili olarak. Böylece korku salınıyor ileri ve medeni olduğuyla övünen ülkelerde yaşayan vatandaşlara. ‘Yerdeki karıncayı’ bile incitmekten çekinen, normal hayatlarında ‘sevgi kelebeği’ olan insanlar bir anda ırkçı, mülteci düşmanı kesiliyorlar. Aslında ileri medeniyetin tam olarak tarifi de bu. Var olanı korumak için dışardan gelecek her şeye karşı kendimizi korumak ve o koruma kalkanının içinde mutlu mesut bir yalan hayat sürmek. Ben bu durumu kenar mahallelerde gettoların ortasında kurulan etrafı duvarlarla çevrili güvenlikli sitelere benzetiyorum. Hakiki yaşamın içinde yalan bir dünya kurup, o sitenin içinde steril bir hayat sürmek. Arada karşılaştığımızda bize mendil satan çocuğun başını okşayarak, insanlık görevimizi yerine getiriyoruz haliyle…

 

Bir tanıdığım, liseye giden çocuğuna özel ders aldırdığı için her hafta 500 lira para verdiğini anlattı geçen gün. Çocuğunun rekabetçi ve vahşi medeniyete ulaşabilmesi için bunun gerekli olduğunu da ekleyerek. İşte çocukların ‘daha ileri’ medeniyetle rekabet ettirildiği ortamda başka rakipler istenmiyor. Bizde de mültecilere karşı su yüzüne çıkan ırkçılığın asıl nedeni bu. Çocuklarının gelecek kaygısı. Yeni rakip istemiyor yerleşik düzenin insanları kendi çocuklarına…

 

Oysa gelecek kendi çocuklarımızla birlikte mültecilerin çocuklarının elinde şekillenecek ve ileriye gidecek. Dünyanın gelişmişlik tarihine baktığımızda göçlerin önemli bir yer tuttuğunu görürüz. Aileleriyle birlikte hayatta kalmaya çalışan bugünün çocukları arasından ülkemize katkıda bulunacak çok özel, sanatçılar, yazarlar, bilim insanları çıkacak. Bu çocuklar, kendi çocuklarımızın geleceğini karartan değil, onların önünün açacak ufkunu genişletecek çocuklar olacak. Kendi steril dünyamızdan çıkıp, o insan zenginliğini görelim yeter ki. Dünya, bütün canlıların yaşadığı ortak bir yaşam kurduğu bir misafirhaneyse eğer, o misafirin nerede yaşadığına daha önce misafir olanlar değil, yaşamın kendisi karar verir. Kötülüklerden, savaşlardan hep kötülük çıkmaz. Ülkemize kötülüklerden kaçıp gelen mülteciler ve onların çocukları bu ülkenin zenginliği olacak gelecekte… Hem ne der şair; “O çocuklar büyüyecek, o çocuklar…”

 

23 Nisan bütün insanlığın çocuklarına kutlu olsun…              

 

.

  

- Advertisment -