Ana SayfaYazarlarAslı Erdoğan ve Necmiye Alpay: Barış için kalemlere özgürlük

Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay: Barış için kalemlere özgürlük

 

Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğü için mücadelenin asırlara yayılan bir geçmişi var. Bugün geldiğimiz noktada düşünce özgürlüğü açısından sorunlar yaşıyoruz. Ülkenin ve Ortadoğu’nun içinde bulunduğu kriz ortamı, savaşlar ve yüz yıllık çözülmemiş küresel sorunların en yakın coğrafyamızda yakıcı ve yıkıcı hale gelişi sonucu, olağan dışı bir dönemden geçtiğimiz çok açık. Küresel krizlerin bedelini yine bizler, yöredeki halklar çok daha ağır biçimde, kitle halinde ölümlerle ve sürgünlerle ödüyoruz. Böyle bir ortamda barışı ve halklar arasında dayanışmayı savunmak cesaret isteyen, ama vazgeçilmemesi gereken bir tutum.

 

Barışı savunmanın birden fazla yolu var. Özgül olarak Kürt Sorununda barışı savunmak, bu ülkede “devlet aklı”ndan daha büyük bir basireti ve kavrayışı gerektiriyor. Bunun nedeni çok açık ve seçik:  1980’den beri Kürt örgütleriyle “savaşı” savunan ve uygulayan devletin, bugüne değin sorunu çözememiş olması. O halde bunca yılın deneyimiyle, barışa kavuşmanın “savaşmak”tan geçmediği bugün her zamankinden daha fazla anlaşılmış bulunuyor. Aynı şekilde, Kürt tarafının “savaş” dışında sorunun çözümü için bir alternatif sunmaması da sorunu kemikleştirmekte ve içinden çıkılamaz hale getirmekte. Bu gerçekler, barışı savunan bizlerin soruna özgürlükler ve insan hakları açısından bakmamızın, siyasilerden ve devletten bu yolda reformlar talep etmemizin, düşüncelerimizi serbestçe açıklamamızın ne denli gerekli olduğunu değiştirmiyor. Tam tersine, çözüm için duyarlı ve barışçıl bir yaklaşımın varlığı ülkeyi barışa daha fazla yaklaştırıyor.

 

Ama gidişat tersine… Devlet aklı, barış savunucularını, düşünce ve ifade özgürlüğü savunucularını “terörle mücadele” adı altında tutuklamakla büyük bir gaflete düşüyor. Geçen hafta barış savunucusu iki çok önemli kadın yazarımız tutuklandı. Romancı Aslı Erdoğan ile dilbilimci ve yazar Necmiye Alpay, kalıcı bir barış için, ülkede şiddet ortamının son bulması için uzun yıllardır çaba veren iki değerli yazarımız. Kültür ortamının, düşüncenin, felsefenin, dilin gelişmesine yıllarını vermiş iki edebiyat insanı. Kitaplarıyla, yazılarıyla, eleştirileriyle öne çıkmış, ülkenin yetiştirdiği ender iki kültür insanı. Onların tutuklanmaları maalesef edebiyat tarihimize kara bir sayfa olarak geçecek.

 

Aslı Erdoğan’ın kapatılan Özgür Gündem gazetesindeki köşe yazıları nedeniyle, Necmiye Alpay’ın gazetenin yayın danışma kurulu üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklanmaları kabul edilemez. Çünkü onlar “şiddet ve terör” için değil, barış istedikleri için yazdılar, barış için mücadele ettiler. 80’lerden bu yana devam eden Kürt sorununun çözümünü kalıcı bir barışın tesisinde gören, Kürt sorununun sosyolojik ve tarihi boyutlarının farkında olan iki duyarlı yazarımızın “silahlı terör örgütüne üye olma” iddiasıyla tutuklanmaları akıl ve izan dışıdır.

 

Dilbilimci Necmiye Alpay ifadesinde “terör ve şiddete her zaman karşı olduğunu” belirterek suçlamayı reddetti. Özgür Gündem gazetesi yayın danışma kurulu üyeliğinin ise tamamen sembolik bir görev olduğunu dile getirdi.

 

Alpay “Özgür Gündem gazetesinin yayınlanmasını Kürt sorununun çözümüne katkıda bulunacağı, çatışmaların ve ölümlerin önüne geçebileceği düşüncesiyle destekledim. Toplumda gerginlikleri azaltacağı düşüncesiyle yayın danışma kurulu üyeliği teklifini kabul ettim. Gazetenin PKK/KCK terör örgütünün yayın organı olup olmadığı noktasında fikir beyan edemem. Örgütün dağ kadrosundaki yöneticilerinin bu gazetede yazılar yazdığını bilmiyordum” dedi ve devam etti: “Yanlış hatırlamıyorsam dört yıldır gazetenin künyesinde yayın danışma kurulu üyesi olarak gösterilmekteyim. Bu tamamiyle sembolik bir görevdir. Benim ve diğer danışma kurulu üyelerinin gazetenin yayın politikasını belirleme yetkimiz yoktur. Bu gazetede yazılarım da yayınlanmamaktadır.”

 

Bu ülkede barışın tesisi için tek bir görüş yoktur ve olmamalıdır. Bu tek görüş de yalnızca “devlet görüşü” hiç olmamalıdır. Onlar içerdeyken bizler dışarda değiliz… Bir an önce Necmiye Alpay ve Aslı Erdoğan serbest bırakılmalı ve Kürt sorununun çözümü için sivil toplum örgütlerinin, barış aktivistlerinin ve tarafların katıldığı geniş bir mutabakat/çözüm komisyonu kurulmalı. Savaşın ve silâhın çözüm olmadığını, barış dolu günlerin tarafların anlaştığı, uzlaştığı bir ortamı yeniden kurmakla geleceğini hatırlamamız gerekiyor. Barışa bugün her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Düşünce ve ifade özgürlüğüne saygılı bir siyasete her zamankinden daha çok gerek duyuyoruz. Bu nedenlerle barış savunucularını tutuklamayın, düşünceyi tutuklamayın.   

- Advertisment -