Haberi öğrendiğimde Abdullah Gül’ün o tweet’i geldi aklıma: “İnsan gerçekten hayret ediyor!”
Nasıl şaşırmayayım? Bir okuyun, siz de hak verirsiniz.
Hani…
Cumhurbaşkanı Erdoğan yurtdışına giden Türk doktorlar için şöyle demişti ya:
“Açık konuşuyorum, varsın gidiyorlarsa gitsinler. Bizler de üniversiteleri yeni bitiren doktorlarımızı istihdam ederiz.”
Şimdi… Bir doktor bu toprakları terk edince, gittiği ülke ondan “iyi hal kâğıdı” istiyor. Özetle, gurbette doktorluk yapmasına engel olacak herhangi bir olumsuz kayıt bulunup bulunmadığını anlatan sicil bilgisinden bahsediyorum. İki kurumdan alınabiliyor işte o belge: Sağlık Bakanlığı ve Türk Tabipleri Birliği (TTB).
Bakanlığın rakamlarını bilmiyoruz. Ama TTB’ye bu belge için sadece bu yıl başvuran doktor sayısı 1500’e dayanmış durumda. Ne acı.
Ve… Meğer, “giderse gitsin” dediği o doktorlara Erdoğan’ın yakınındaki bir ismin kızı da dahil olmuş.
AKP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş’in kızından bahsediyorum…
Evet, MHP’nin kurucusu Alparslan Türkeş’in torununu anlatıyorum…
Uzun bir adı var: Muzaffer Şükriye Aliye Türkeş Demir.
Kendisi son olarak Antalya Atatürk Devlet Hastanesi’nde başhekim yardımcılığı görevindeydi. Uzmanlık alanı nörolojiydi.
Öğrendim ki geçen yıl ülkeyi terk etmiş. Ailesiyle İngiltere’ye yerleşmiş.
Orada Royal London Hospital adlı Londra’nın doğusundaki bir hastanede çalışmaya başlamış.
İşin çarpıcı başka bir yönü de var…
Türkiye’de kanser cerrahı olup prosedürlerin tamamlanmasını beklerken Avrupa restoranlarında bulaşık yıkayan, marketlerde kasiyerlik yapan doktorların varlığından bahsediyorlar. Her meslek değerli, insan seçimlerinde özgürse söz kalmaz. Lakin, ya mecbursa?
Düşünün…
Türkiye’de nörolog olan Muzaffer Türkeş Demir, İngiltere’de doktor olmak için gereken sınavları daha geçmeden vatanı terk etmiş. Halen geçmesi gereken aşamalar var. Bundandır ki, şu an Londra’da “medical support worker” yani “tıbbi destek çalışanı” olarak görev yapıyor. Bir nevi şimdilik doktor değil, doktor yardımcısı…
Acaba “Türkeş” gibi soyada sahip bir doktor niye gitmiştir, AKP milletvekili olan babası ne der bu duruma?
İşte bu sorulara yanıt bulmak için baba Tuğrul Türkeş’i de aradım. Telefonda cumhurbaşkanının doktorlar için söylediği sözü de hatırlattım.
Kendisi aynen şu yanıtı verdi: “Tek kelime bile etmem. Yorum yok!”
Voltaire’in sözüdür: “Becerileriyle insanlıklarını birleştirerek insanları sağlıklarına kavuşturma işiyle uğraşanlar, bu dünyanın en büyük insanlarından da yüce kişilerdir. Onlar neredeyse Tanrı katına erişmişlerdir, çünkü korumak ve yenilemek handiyse yaratmak kadar soylu bir uğraştır.”
Sahi, kimleri kaybettiğimizin farkında mıyız?