MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Özgür Özel’in ikinci yüz yüze görüşmesinin ardından yaptığı yazılı açıklamadan sonra hem Cumhur İttifakı içinde hem de ittifakın CHP’yle ilişkisinde normalleşmeden çok kavga görüntüsü öne çıktı.
Bahçeli “Türk Siyasetinde Normalleşme ve Yumuşama İddialarıyla MHP’ye Düzenlenen Siyasi Operasyonlar” başlıklı açıklamasında MHP’nin ülke ve millet lehine 31 Mart yerel seçiminden sonraki siyasi partiler arasında normalleşme ve diyalog sürecine yapıcı katkı sunmaktan çekinmeyeceğini söylese de; MHP’ye karşı bir karalama kampanyası yürütüldüğünü iddia etti.
Bahçeli’nin hem AK Parti’deki kimi çevreleri hem CHP’yi hedef alan açıklamaları arasında Sinan Ateş cinayeti üzerinden MHP’ye karşı bir itibar suikastı yapılmak istendiğinden bahsederken, Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesini de bu kapsamda gördüğünü ima eden ifadeler kullanması dikkat çekti.
Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a desteğinin tam olduğunu söylerken AK Parti ile CHP’nin ittifak yapabileceğini “MHP’nin samimi bir dileği” olarak dile getirmesi, Cumhur İttifakı’nın çatlamaktan öte dağılıp dağılmadığı sorularını beraberinde getirse de, hem AK Parti’den hem de MHP’den gelen “ittifaka bağlılık” açıklamaları birbirini izledi.
“Suç ortağı” krizi
Bahçeli’nin AK Parti ile CHP’nin ittifak yapabileceği açıklamasına CHP lideri Özgür Özel’den gelen “Bahçeli, ittifakından memnun değilse Türkiye İttifakı’na katılabilir. Suç ortağını bize doğru itmesin” çıkışı, AK Parti’de CHP’yle diyaloğu ve siyasette yumuşama sürecinin ateşli savunucularını “hayal kırıklığına” uğrattı.
Partide hayal kırıklığı yaşayanların bu duygularını anlatırken, Özel’den ‘düzeltme’ niteliğinde ikinci bir açıklama beklentisine girmelerinden söz etmeleri, dahası Cumhur İttifakı’ndaki sorunlara gönderme yapmaları dikkat çekti:
“31 Mart seçiminde vatandaşın kutuplaşma istemediğini açıkça gördük. Cumhurbaşkanımız, kutuplaşmanın ortadan kalkması için CHP başta olmak üzere herkesle diyalog kapılarını sonuna kadar açmak istedi. Tartışmalı da olsa bir yumuşama siyaseti başladı. Burada bir Cumhur İttifakı var. Evet, hatalar, sorunlar yaşanıyor ama ittifak ortağımız MHP bir açıklama yaptı diye Özgür Özel’in bize dönük –suç ortağı- ifadesini kullanması bizde hayal kırıklığı yarattı. Keşke düzeltse bu ifadesini ama sonrasını bilemiyoruz tabii.”
Özel: Kriminal bir suçtan bahsetmedim
AK Parti’de Özel’in “suç ortağı” ifadesinden ötürü birileri hayal kırıklığı yaşarken, çok sayıda AK Partili isimden CHP’ye sosyal medyaya eleştiri yağıyordu. CHP ile MHP arasında ise karşılıklı ‘had bildirme’ kavgası çıkmıştı. Özgür Özel’in Cumhur İttifakı’nda sorunlar olduğunu dile getiren açıklamalarına gönderme yapan MHP’nin iki genel başkan yardımcısı Semih Yalçın ile İzzet Ulvi Yönter, Özel’i “MHP’nin iç işlerine karışma hadsizliği” ile itham edince, CHP’li tüm isimleri karşılarında bulmuşlardı.
Özgür Özel’den ise AK Parti’de hayal kırıklığı yaşayanların beklediği ikinci açıklamanın gelmesi dikkat çekti. Özel, gazeteci Yavuz Oğhan’a “Suç ortağı dediğim, Türkiye’yi buraya getirmekle birlikte suçlusunuz. Yoksa Sinan Ateş cinayetinden bahsetmiyorum. Ayrıca da, yani kriminal bir suçtan bahsetmedim. Ama benim kastettiğim ekonomik olarak memleketi getirdiği nokta” açıklaması yaptı.
Her şey Erdoğan’a bağlı
AK Parti’de Özel’in “suç ortağı” çıkışıyla hayal kırıklığı yaşayanlar, “Özel, hatasını görüp düzeltmeye çalıştı. Olumlu bir adım ama bizi suçlu görene dert anlatmak zor, halka bunu açıklamak daha zor. Cumhurbaşkanımızın ne diyeceğini görmemiz gerekiyor. Cumhur İttifakı’nda yaşanan sorunları da, CHP’yle diyalogu da o yeniden gözden geçirecektir” diyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi İspanya ve İtalya turundayken MHP lideri Bahçeli’nin açıklamalarıyla başlayan ittifak kavgalarına ne diyeceği ya da demeyeceği Cumartesi günü Türkiye’ye dönüşünde görülecek.