15 Nisan 2025’te geçirdiği kalp krizinin ardından günlerce yaşam savaşı veren Sırrı Süreyya Önder, 3 Nisan’da hayatını kaybetti.
Ceren Önder Kandemir, T24’te yayınlanan yazısında babasından kendisine kalan mirasın detaylarını verdi.
“Bankadaki tüm parasıyla, 1+1 bir ev bile alamıyordu”
AKM’de yaptığı konuşmanın ardından kendisi hakkında ortaya atılan miras iddialarına yanıt veren Kandemir, miras tartışmalarına ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Tüm banka hesaplarının toplamında 2 milyon Türk lirası, bir de Citroen arabası çıktı terekesinden. Ne bir dolar hesabı ne bir mülkü ne de borcu vardı. İnanmayan olursa belgelemekten şeref duyarım.
Bankadaki tüm parasıyla, 1+1 bir ev bile alamıyordu kendine, belki ortadan hallice bir araba… Yaşadığı ve vefat ettiği ev ise, Mecidiyeköy’de kirası 15 bin TL olan, 2+1, çok tatlı bir evdi. Tüm kitaplarını alırdı, balkonunu çok severdi.”
“Suikast girişimlerini göze alarak barışa köprü kuran insanlara ‘ulak’ demeye utanmıyor musunuz?”
TBMM Genel Kurulu’nda İYİ Parti ve DEM Parti arasında çıkan “Ulak” tartışmasına değinen Kandemir, şu ifadeleri kullandı:
“Abiler ablalar, siz ne istiyorsunuz? İyi Parti milletvekilleri, Zafer Partililer, Muharrem İnceler; siz ne istiyorsunuz? Bakıyorum, yaşlı başlı insanlarsınız. Yani bu ülkede aynı şeylerin farklı sonuçlar vermediğini daha önce defalarca görmüş olmalısınız. Sonradan hapsedilme riskini, babamın arabasına yerleştirilen düzenek gibi suikast girişimlerini göze alarak barışa köprü kuran insanlara ağzınızı yaya yaya “ulak” demeye hiç utanmıyor musunuz?
Barışın, dostlar arasında yapılan bir anlaşma olmadığını bilecek yaştasınız. Tarihte savaşarak hiçbir kazanım sağlanamadığını görebilecek kadar okullara gitmişsiniz. İçinizde doktorlar bile var. İnsan ölümü görmüş, aile acısına tanıklık etmiş olanlar… Siz ne istiyorsunuz?
Bakın koca koca insanlar, varlığınızı savaş üzerinden tanımlamak çok adice bir yaşama biçimidir. Madem barış uğruna çalışmaya üşeniyorsunuz, korkuyorsunuz, bari canını barış uğruna ortaya koyanlara gölge etmeyin. Sizden inanın ki başka ihsan isteyen yok.
“Bari saygılı olun”
Birçok defa itibarınızı yerle bir ettiniz. Biriniz seçim sonunda sarhoş oldu, halkın karşısına çıkamadı. Biriniz kaçıp İngiltere’ye sığındı. Biriniz önce halkı kandırıp bir masaya oturtup sonra o masayı devirme görevini tamamladı. Sevgili seçmen, siz bunları unuttunuz mu? Bu insanlar hiçbir düşmana gerek kalmadan kendi kendilerini istikrarlı bir şekilde rezil ederken, yanlarında olmayı içiniz alıyor mu?
Barış sizin ağzınıza sakız edebileceğiniz, ortaokuldan kalma ezber cümlelerinizle kibirli argümanlar üretebileceğiniz bir mesele değil. Barış, bir hayatta kalma meselesi.
İki taraf da gönüllüyken, dişini tırnağına takıp dere tepe gezerken, sıcak evlerinizden çıkıp destek olmayacaksanız eğer, oturup haftalık dizinizi izlemeniz çok daha büyük katkı sağlayacaktır. Çünkü bizim ülke olarak kaybedecek daha fazla zamanımız yok.
Babam için aort ameliyatından daha önemli olan bu süreç, binlerce ailenin çocuğunu feda ettiği, vurulduğu, meçhul olduğu savaşın sonunu getirecek. Sizin de eminim bu ülkeye katabileceğiniz, savaş çığırtkanlığı dışında meziyetleriniz vardır. Onları geliştirmeyi deneseniz?
Sayın Pervin Buldan gibi milyonların çabası, sizi tembel veya yetisiz gösteriyor olabilir. Anlıyorum. Bari saygılı olun.”