Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’daki 10. Balkan Ülkeleri Genelkurmay Başkanları konferansında konuştu. Erdoğan, konuşmasında, NATO Genel Sekreteri'ne Karadeniz'le ilgili ilettiğini söylediği bir ifadeyi paylaştı. Erdoğan, "NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’e söyledim: Karadeniz’de görünmemeniz, Karadeniz’i adeta Rus gölü olarak gösteriyor. Karadeniz’i tekrar istikrar havzası kılmalıyız” dedi.
Erdoğan, konuşmasının büyük bölümünü ise Suriye'deki iç savaş, mülteci konusu ve IŞİD'le mücadeleye ayırdı.
Cumhurbaşkanı'nın konuşmasından önce çıkan bölümler şöyle:
“Suriye’de tüm kırmızı çizgilerin aşılmasına rağmen hâlâ adım atılmadı. Göç krizi bırakın çözülmeyi, giderek genişliyor. Suriye meselesi, sonuçları ve yansımaları itibarıyla artık yerel, hatta bölgesel bir sorun olmaktan çıkmış, küresel bir tehdit haline dönüşmüştür. Türkiye gibi Balkan ülkelerinin de bu noktada çok ağır bir yükün altına girdiğini, ciddi maliyetlerle yüzleştiğini biliyoruz.
Savaştan ve zulümden kaçan 3 milyon Suriyeli ve Iraklı'ya biz sahip çıktık. Dünyada eşi benzeri olmayan bir ev sahipliğini şu anda Türkiye yapıyor. Biz gelenlere kapımızı kapamadık. Asla bir kuruşun dahi hesabını yapmadık. Dünyadaki donörlere baktığımızda bir ABD, iki Türkiye, üç İngiltere’dir.
'Bütçeden 10 milyar doları aşkın harcama yaptık'
Acaba bize Avrupa'dan para gelecek mi veya dünyadan bize yardım gelecek mi veya BM Mülteciler Konseyi'nden bize para gelecek mi, biz bunları düşünmedik. Ve biz kendi milli bütçemizden şu ana kadar 10 milyar doları aşkın harcama yaptık. Bu milli bütçeden. Faturalı olan harcamalar bunlar. Ama bir de STK'larımızın, belediyelerimizin yapmış olduğu harcamalar var ki onlarla beraber bu hesabı yapınca yaklaşık 20 milyar dolara ulaşmıştır bu.
'Verdirdiğimiz kayıplar 3 bine ulaştı'
DAEŞ ile mücadele konusunda kaynak ülkeler hiçbir adım atmazken, gerekli istihbarat paylaşımına gitmezken, her şeyi Türkiye'nin yapması beklenmiştir. Hatta bu süreçte birçok haksız, insafsız ve mesnetsiz ithamlarla da mücadele ettik. Bu tablonun ilanihaye devam etmesi mümkün değildir. Türkiye'yi DAEŞ'e yardım eden ülke olarak gösterme gibi, kusura bakmayın biraz ağır olacak ama alçaklığa gidenler olmuştur. Bizim şu anda DAEŞ ile yaptığımız mücadeleyi dünyada hiçbir ülke yapmıyor. DAEŞ'e karşı verdiğimiz kayıpları dünyada hiçbir ülke vermedi. Biz tabii bu kayıpları verirken biz DAEŞ'e de çok ciddi kayıplar verdirdik. Şu anda sadece Suriye ve Irak'ta DAEŞ'in verdiği kayıp bizim onlarla mücadelemizde 3 bine ulaşmıştır.
"Biz, DAEŞ'in elindeki silahların Batı'nın hangi ülkelerine ait olduğunu gayet iyi biliyoruz. Hatta birçok dostlarımıza 'Yanlış yapıyorsunuz, bu uçakları buralara indirmeyin' dediğimizde, işte 'Filanca yer düşüyor, onun için indirmek zorundayız' diyenler, maalesef gönderdikleri yardımın yarısı DAEŞ'e, yarısı terör örgütü PYD'ye gitmiştir. Bunları bizzat kendileriyle telefonla görüştüğüm için açıkça söylüyorum."
Kaynak: Al Jazeera ve AA