GÜNÜN YAZILARI

En berbat yalan korkunca söylenir

İyice saldırganlaşan siyaset diline dair yazı dizime devam ederken, Erzurum saldırısını yaşadık. O görüntüleri izledikten sonra da karşımda yancı kanalların akşam yayınları! “İktidar dili”nin pervasızlığı, seçim yaklaştıkça kendini aşıyor. Başta CNN olmak üzere o kanalların saldırı akşamı, taze taze yayınları ibretlik. Yalanın, inkârın beteri, ipe sapa gelmezi anca korkuyla, panikle oluyor.

Kılıçdaroğlu’nun bastığı seccade iktidarın ‘uçan seccade’si mi olacak?

Yanlışlıkla basılan bir seccade iktidara ne kadar fayda sağlayabilir ki? Öyle demeyin. Toplumun sosyolojik ve psikolojik kodları, yanlışlıkla basılmış olsa da bir seccadeden uçan veya uçuran bir seccade çıkarma potansiyeline sahiptir. Üstelik temeli niyet okumaya dayalı böyle bir yöntemin ispat yükü karşı tarafa aittir. Fakat bu seccadeyle kim uçacak?

Türkiye’nin yeni kültür rejiminin temelleri nasıl atıldı? (2)

Oyunun kuralı, sanatın kamusal alanla temas etmemesi. İşte bu yüzden günümüzde güncel sanat neredeyse tamamen filantropi (hayırseverlik) alanına izole edilmiş durumda. Kamusal alan ise erkmerkezci yapıların egemenliği altında. Örneğin bugün bu yüzden, ayrımcılık ve şiddet içeren, şehrin yoksul mahallelerini kazıyan kentsel dönüşüm projeleri ancak sermayenin kültür kurumlarının içinde, salonlarında sorgulanabiliyor.

Tarihe eziyet etmek

İktidar destekleyen bazı kanaat önderlerinde, bazı kalem erbabında tarihe dönük yakın bir alaka var bu aralar. Lakin tarihi kullanma biçimleri büyük bir problemle malûl: İktidara arka çıkmak için geçmişi eşeliyorlar ama nedense dönüp şimdiye bakmıyorlar. İktidara meşruluk üretmek için tarih içinde var güçleriyle geziniyorlar ama içinde bulunulan zamanla ilgilenmeye tenezzül etmiyorlar. Geçmişteki mağduriyetleri elden geldiğince duyuruyorlar ama bugünkü mağduriyetlere kör ve sağırlar.
- Advertisement -

Türkiye’nin beş dakikalığına bile olsa bir iktidar değişikliğine ihtiyacı var

14 Mayıs 1950’de tek parti rejimine hayır diyerek demokrasinin kapısını açan bu toplum, 14 Mayıs 2023’de sonu tek parti rejimine çıkacak bir yola Türkiye’yi sokup sokmayacağına da karar verecek. Bunun olmaması için ihtiyacımız olan şey ise sadece beş dakika… Türkiye’nin beş dakikalığına bile olsa bir iktidar değişikliğine ihtiyacı var.

En Son Çıkanlar