ANALİZLER

TARTIŞMA | Erdoğan’ın balkon konuşması önümüzdeki dönem için bize ne söylüyor?

Serbestiyet yazarları Erdoğan’ın balkon konuşmasını değerlendiriyor. Ali Bayramoğlu: “Yaptığı konuşmadan hareketle rasyonaliteye dönüşün tek açık kapısı ekonomi; ama o da kesin değil.” Vahap Coşkun: “Anlaşılan Erdoğan, on ay sonra yapılacak olan seçimleri de düşünerek, kutuplaştırmanın dozunu düşürmeyecek.” Hilal Köylü: “Erdoğan da, destekçileri de bildiğini okudu.” Gülçin Avşar: “Erdoğan, kısa dönemde kâr etmenin yolunu bulmuş gibi gözüküyor.” Selim Kuneralp: “Balkon konuşmasında Batıya yanaşmak, AB ile ilişkileri normalleştirmek gibi bir işarete rastlamak mümkün değil.” Yıldıray Oğur: “Erdoğan, balkondan ilk Mart 2024 yerel seçim konuşmasını yaptı, on ay Türkiye’yi kazandıran gerilimin içinde tutacak.”

HDP’nin güçlü olduğu illerde düşen katılım Kılıçdaroğlu’nun oy sayısını azalttı, Erdoğan’ın oy sayısını arttırdı

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna katılım, birinci tura göre ülke genelinde yüzde 2,76 oranında geriledi. Ancak HDP’nin güçlü olduğu Doğu ve Güneydoğu illerinde bu gerileme Türkiye ortalamasının çok üzerinde yaşandı. Katılımdaki düşüş Diyarbakır, Van, Muş, Siirt, Hakkari, Şırnak, Kars, Bitlis’te yüzde 5’i buldu; Ağrı ve Iğdır’da yüzde 7’nin üzerine çıktı. Bu illerde Kılıçdaroğlu’nun oy sayısı birinci tura göre azaldı. Ancak Erdoğan, katılımın düşmesine rağmen oylarını arttırdı. Ruhavioğlu: "Kılıçdaroğlu kazansa Kürt oylarıyla kazanmış olacaktı ama özellikle ikinci turda katılım Türkiye genelinde düşmüş olduğu için, Kürt oyları her iki turda Türkiye ortalamasına denk olsa bile kazanan-kaybeden dengesini değiştirmeye yetmiyor, Kılıçdaroğlu’nun kaybetmesini önleyemiyordu."

“Türkiye’deki seçim sonuçlarına en çok sevinen Putin olmuştur”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor'da bu hafta: "Türkiye'deki seçim sonuçlarına en çok sevinen Putin olmuştur", "Batı Avrupa'nın en büyük derdi olan göçmenler artık onlar için bir sorun olmayacak", "Suriye'de Esad'ın, Türkiye'de Erdoğan'ın eli kuvvetlendi. Bakalım ne olacak?"

Türkiye de küresel trende uyuyor: “Özgür” ve adaletsiz seçimler

Fareed Zakaria yazdı: Bir ülkedeki seçimler ‘illiberal’ koşullarda yapıldığı halde, sonrasında uluslararası gözlemciler ve kuruluşlar oyların usulüne uygun olarak kullanıldığını, doğru sayıldığını bildirerek seçimlerin gerçekten adil rekabet şartlarında gerçekleştiğini onayladıklarında, dünyaya kötülük etmiş oluyorlar. Hindistan, Macaristan, Meksika’da da benzerleri olan bu uygulamalar illiberal (liberal olmayan) demokrasilerin en son buluşudur. Karşımızdaki bu fenomeni tanımlamak için yeni bir kelime dağarcığına ihtiyacımız var. Bahsettiğimiz seçimler özgür seçimler mi? Teknik olarak evet fakat aynı zamanda son derece haksız ve adaletsizler de.
- Advertisement -

“Kılıçdaroğlu’nun söylem değişikliği rahatsızlık yaratsa da oy davranışını etkilemeyebilir”

“İkinci turda Kılıçdaroğlu’nun söylem değişikliğinin etkisi ne oluyor ne oluyor diye baktığımız zaman rahatsızlık yaratsa da kimi kesimlerde oy davranışına çok etki eder mi, bilmiyorum. Belki katılım açısından olabilir diye düşünenler var. Bence son günlerde o ihtimal de bertaraf edilebilir. Özellikle Ümit Özdağ’ın destek açıklamasının ardından yeniden yenme, Tayyip Erdoğan’ı gönderebilme ihtimali doğarsa, bu Kılıçdaroğlu’nun dilinden daha önemli ve dikkat çekici olur ve seçmen tekrar sandığa gider. Dolayısıyla bu kampanya çok etkilemeyebilir Kılıçdaroğlu'nu. Peki seçmen çeker mi bu dil? Açıkçası bu dilin seçmen çekmesi çok kolay değil. Çünkü görüyoruz ki iki kutup arasında çok fazla oy geçişi yok. Güneydoğu'da katılımın azalması riski bile var bu milliyetçi dille beraber."

En Son Çıkanlar