Yazarlar

“Otoriter kalkınma” Türkiye’ye uyar mı?

Fikirleri yüzünden insanları hapse atan, sözleşme güvenliğinin kalmadığı Wikipedia’yı bile içeriği hoşuna gitmediği için kapatan bir ülke kalkınamaz ve teknoloji üretemez. Bu beylik bir laf değil. Dünyada bu işlerden anlayan kime bu şartları sıralasanız aynı şeyi söyler. Tabii ki devletin iteklemesiyle bazı gelişmeler olabilir, ülkenin kalkınma motoru bir zaman çalıştırabilir ama bu yüksek kaliteli ve sürekliliği olan bir kalkınma, büyüme olmaz.

Yavuz Örnek’leri unutmamak ve unutturmamak

Tam bir deli saçması, sınırsız zırvalamalar zinciri gerçekten. Popüler şarkıdaki gibi: “O yana da döner sar beni / Bu yana da dönder sar beni.” Daha âmiyânesi: “Çevir kazı yanmasın.” Limitte de, o biraz müstehcen “uysa da… uymasa da…” fıkrasını hatırlatıyor. Ama lütfen, kimden ne bekliyoruz acaba?

Kanal İstanbul (2) Türkiye, ücretli geçişe zorlayabilir mi? (*)

Montrö Sözleşmesi’yle Türkiye, herkes için Boğaz’dan geçiş hakkını tanımakta. Savaş hali hariç, kimsenin savaş veya ticaret gemilerine Boğazları tek taraflı olarak kapatamıyor. Üstüne üstelik, BM Üçüncü Deniz Hukuku Sözleşmesi gemilerin Boğazlardan herhangi bir ücret ödemeden transit geçiş hakkını tanımış durumda.

Kanal İstanbul’un beyin yakan mantığı…

Projenin çılgınlığı mı yakıyor beyni yoksa bir görüşü her ne olursa olsun savunmanın zorluğu mu? Ya da, bu örnekteki uç “beyin yanması” halinde, ikisinin sinerjik etkisi söz konusu olabilir mi? Şeyhi uçurmanın peşinde, düşünmeyi unutan müritlerin en kolay sorular karşısında bile “hata verme”leri ihtimalini hesaplayacak bir formül mümkün müdür?
- Advertisement -

Kürt meselesi ve Gelecek Partisi (*)

Gelecek Partisi, ülkedeki her kültürü, dili, inancı ve geleneği milletin ortak bir mirası olarak saygıdeğer kabul ediyor. Bütün kimliklerin kültürel miraslarını koruma ve kültürlerini geliştirmelerini bir insan hakkı olarak değerlendiriyor ve devlet tarafından desteklenmesini savunuyor.

En Son Çıkanlar