Ana SayfaÖZEL HABERKızılay’daki Somalili Muhammed’in kaderi birkaç kilometre uzaktaki Anayasa Mahkemesi’ne bağlı

Kızılay’daki Somalili Muhammed’in kaderi birkaç kilometre uzaktaki Anayasa Mahkemesi’ne bağlı

Bir yıldır Ankara Emniyeti’nin ‘rutin kontrol’ adı altındaki baskı ve yıldırma politikası ile karşı karşıya olan Ankara Kızılay’daki Saab Kafe’nin işletmecilerinden Muhammed Isse Abdullahi oturma izninin iptal edilmesini Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Saab Cafe’yi ziyaret Sığınmacı Hakları Platformu da bu süreçte Abdullahi’ye hukuki destek verecek. Abdullahi: “Konu basına yansıyınca polis artık dükkanın içine girmiyor, polis araçları dükkan dışında bir süre bekliyor, zaman zaman görüntü ve video kaydı alınıyor.”

Ankara’da Kızılay bölgesinde Afrikalı göçmenler tarafından işletilen işyerleri bir yıla yakın süredir rutin denetim olarak nitelendirilerek sistematik polis baskısı altında tutuluyor.

Özellikle Altındağ’da gerçekleşen olaylardan sonra denetimler sıklaştı ve işyeri isimlerini Türkçeleştirmek, iş yerlerini Türk vatandaşlarına devretmek gibi baskılar devreye girdi.

Civarda bulunan 9 Afrika kökenli işveren hakkında ise sınır dışı kararı çıkarıldı. Bu kararlardan biri ise Saab Kafe sahibi Mohamed Isse Abdullahi hakkında verildi. Kararın ardından Ankara İdare Mahkemesine itirazda bulunan Abdullahi ise olumsuz sonuç almasıyla birlikte Anayasa Mahkemesine başvurdu.

Son gelişme üzerine, Sığınmacı Hakları Platformu ve Sığınmacılarla Dayanışma Derneği temsilcileri Yıldız Önen ve Taha Elgazi, Abdullahi ile bir araya gelerek 30 Temmuz 2022 tarihinde (dün) Saab Kafe’de bir toplantı düzenledi.

Polislerin denetim tarihlerini ve yapılanları paylaştılar

Toplantıda Abdullahi’nin 15 Mart 2021 tarihinden itibaren kendisinin şahit olduğu ve kaydını tuttuğu polis denetimleri incelendi. Kayıtlara göre Abdullahi Eylül 2021’de emniyete götürülmüş, Kasım 2021’den sonra lokantaya gelen müşteriler de gözaltına alınmaya başlanmış, 22 Şubat 2022 ve 7 Mayıs 2022 tarihleri arasında polislerin belli aralıklarla dükkanları boşalttığı, belirli süreler için kapattığı ve yine işveren ve müşterilerin gözaltına aldığı görülüyor.

Abdullahi, konunun geniş çapta basına yansımasıyla birlikte polis müdahalesinin artık işyerlerinin içine değil, dışarıdan yapıldığını ifade ediyor. Yeni süreçte polis araçlarının dükkan dışında bir süre beklediğini, zaman zaman görüntü ve video kaydı alıp gittiklerini aktarıyor.

Geçmişte de video kaydı ve görüntü alındığını fakat bunun gerekçesinin memurlar tarafından “(işyerinin) kapalı olduğunu üstlerimize göstermek zorundayız” şeklinde belirtildiğini aktaran Abdullahi, yeni süreçte alınan kayıtların ne amaçla kullanıldığını bilmediğini söylüyor.

“Yerel esnaf bize destek veriyor”

Civardaki Türk esnafın olanlara tepkisini sorduğumuzda ise Abdullahi hiçbir şikayet almadıklarını, yirmiden fazla tutanağın komşu esnaf tarafından imzalandığını aktarıyor.

Abdullahi, iimdiye dek Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Diyanet İşleri Başkanlığı, Kamu Denetçiliği Kurumu, Valilik, Kaymakamlık, CİMER ve Göç İdaresi gibi çeşitli kurumlara başvurmuş, bütün başvurulara yanıtlar aynı karakoldan gitmiş: “Rutin kontrol.”

Abdullahi hakkında verilen sınır dışı kararının insan hakları ihlali olduğunu ifade eden Sığınmacı Hakları Platformu temsilcisi Yıldız Önen, hukuki süreçte avukat desteği sunacaklarını söyledi.

Suriyeli insan hakları aktivisti Taha Elgazi de Türkiye’de ayrımcılık, ırkçılık, kin ve nefret odaklı söylemleri işaret ederek toplumda yükselen tehlikenin yalnızca mülteciler için değil vatandaşlar için de tehdit oluşturduğunu ifade ediyor.

- Advertisment -