ÇEVİRİ | Peki ya bu hikayedeki kötü adam bizsek?

New York Times yazarı David Brooks yazdı: “Biz Trump karşıtları iyi adamlar oluyoruz. İlerlemenin ve aydınlanmanın güçleri olan ‘iyi adamlar’. Trumpçılar ise gerici yobazlar ve otoriterleri temsil ediyorlar. Bu argümana kısmen katılıyorum diyebilirim, fakat argüman aynı zamanda elitlerin kendi kendini tatmin etmesi sağlayan bir anlatı. 2020’de Biden yalnızca 500 kadar ilçede seçimleri kazandı, fakat bu 500 ilçe Amerikan ekonomisinin yüzde 71’ini oluşturuyor. Trump ise 2.500’den fazla ilçede kazanmıştı fakat bu ilçeler toplam ekonominin yalnızca yüzde 29’unu oluşturuyordu. Daha az eğitimli sınıflardaki insanların neden ekonomik, siyasi, kültürel ve ahlaki saldırı altında oldukları sonucuna vardıklarını ve neden eğitimli sınıfa karşı en iyi savaşçıları olarak Trump’ın etrafında toplandıklarını anlamak zor değil. Trump, işçiler için en tehditkâr görünen insan setinin girişimciler değil, uzmanlaşmış sınıf olduğunu çok iyi anladı. Yani biz. Sosyolog E. Digby Baltzell’in on yıllar önce yazdığı gibi, “Tarih, kast ayrıcalıklarını önderliğe tercih eden sınıfların mezarlığıdır.” Bizim sınıfımızın şu anda flört ettiği kader tam olarak budur.”