Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim ile adı birçok yasadışı faaliyetle anılan ve geçen sene uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülen Kıbrıslı kumarhane sahibi Halil Falyalı’nın 2020’de şirket ortağı olduğu iddiası Halk TV’den Seyhan Avşar’ın haberiyle gündeme gelmişti.
Avşar’ın haberinde Yasin Ekrem Serim, kardeşi Halil İbrahim Serim ve Halil Falyalı’nın KKTC’deki Northern Associates Trading Limited şirketinde hissedar olduklarını gösteren 2020 Aralık tarihli bir belge yer almıştı.
Yasin Ekrem Serim’in avukatı Muhammed Kerim Karadağ sosyal medyadan yaptığı açıklamada Serim ile Falyalı’nın beraber şirket kurmadığını ve ticari ortak olmadıklarını savundu. Karadağ, o tarihte yalnızca Serim’lerin hissedar olduğu şirkete ait bir taşınmazın Falyalı’ya satışı için hisse devri yapıldığını söyledi.
Karadağ’ın bu açıklamayı yapmak için Twitter hesabı açması ve konuyla ilgili açıklamasının attığı tek tweet olması dikkat çekti. Biz de kendisine ilave bazı sorular sorduk.
Sosyal medyadan yaptığınız açıklamadan anladığım kadarıyla, o tarihte Yasin Ekrem Serim ile kardeşine ait olan KKTC’deki Northern Associates Trading Limited şirketine ait bir taşınmazın satışı için şirket hisselerinin devredildiğini ve bu da birden fazla işlemle yapıldığı için o dönemde hissedar olarak göründüklerini söylüyorsunuz…
Şirkete ait bir taşınmaz var. Bu taşınmazı elden çıkartmak için de şirketin hisselerini devrediyorlar. Herhangi bir şekilde biraraya gelme, birlikte şirket kurma, bu şirket üzerinden bir ticari faaliyet yürütme söz konusu değil. Hisseyi devrediyor.
Halil Falyalı’ya hisselerin devri bir seferde mi yapıldı?
İki seferde yapılıyor. Çünkü iki kişi var karşı tarafta. Bir kısmı ona, bir kısmı da eşine devrediliyor.
Öncelikle ödenen para için bir miktar hisse devri yapılıyor. Sonra kalan küçük kısım için de ödeme yapılıyor, devirler tamamlanıyor. Yasin Ekrem Serim ile Halil İbrahim Serim’in bir hissesi kalmıyor şirkette.
O zaten âtıl bir şirket, sadece üzerinde bir taşınmaz var. Şirketi devrederek taşınmazı devrediyorlar. Bununla ilgili genel kurul kararları vs. de alınmış zaten.
Müvekkilim -kendisi de kamu görevlisi olduğu için- bu kişi kimdir necidir diye oradaki makamlara da soruyor.
Oradaki ortaklığını devrettiğine dair belgeleri, elde ettiği geliri de mal beyanı olarak devlete sunuyor zaten kamu görevlisi olduğu için.
O tarihlerde bu şahsın işi, ismi geçmiyor ki hiçbir yerde, müvekkilimiz nereden bilsin. O dönem bu kişiyi tanıyan yoktu. Sorduğunda da hiçbir şekilde arama kaydı vs. yok.
Herhangi bir dolandırıcıyla herkesin yolu kesişmiş olabilir. Uyuşturucu kaçakçılığı yaptığını bilmediğiniz bir insandan başka bir mal almış olabilirsiniz mesela. O zaman bu durumda olan herkes suçlu mu ilan edilmeli?
Şimdi “Halil Falyalı ile ortak oldu” yazıyorlar. Haberlerde “uyuşturucu parasını saray üzerinden akladılar” diye şeyler geçiyor. Böyle bir şey olabilir mi?
Seyhan Avşar’ın haberinde Yasin Ekrem Serim’le ilgili bir uyuşturucu iddiası yoktu.
Ama manşete nasıl çekildi.
Konunun haber değeri var mı, illa ki haber değeri var. Ama önce bir araştırmasının yapılması lazım değil mi?
Haberde Yasin Ekrem Serim’e ulaşılmaya çalışıldığı da yazılmıştı.
Aradıkları dönem deprem zamanı. Bütün bakanlar, bakan yardımcıları deprem bölgelerinde. Deprem bölgesinde ya da depremle ilgili faaliyetleri yürütüyor o sırada, nasıl neyle uğraşacak. O zaman ulaşmaya çalışmışlar.
Biz ceza davalarımızı da açtık, hukuk davalarımızı da açtık. Bu haberlerin yalan olduğunu, kamuoyunu aldatmak için olduğunu söylüyoruz. Mahkeme kararını verecek artık.
Anladığım kadarıyla bu açıklamayı yapmak için bir Twitter hesabı açtınız.
Evet, doğru.
Yasin Ekrem Serim’le ilgili iddia, hükümete yakın denebilecek medya hariç basında çok geniş yer aldı. Öte yandan sizin Twitter’dan yaptığınız açıklamaya hükümete yakın medyada dahi neredeyse hiç yer verilmedi. Yeni açılmış bir hesabın tek tweet’i olarak duruyor. Yasin Ekrem Serim de Dışişleri Komisyonu’nda konu CHP milletvekili Yunus Emre tarafından gündeme getirildiğinde “yazılı açıklama yaptım” dedi. Ama haberlere yansıdığına göre açıklamanın nereden yapıldığının kaynağını belirtmedi. Basında bu kadar geniş yer almış bir iddianın yalanlamasına da geniş yer verilmesi için çabalanması gerekmez miydi?
Sizin hakkınızda böyle bir haber çıksa konuşulmasını dahi istemezsiniz ki. Zaten herkes üstünde tepiniyor. Hükümete yakın medyanın bu konunun üzerinde tepinmemesi olağan bence.
İddiaları reddetmiş zaten. Davasını açmış, suç duyurusunu vermiş. Arkasında karanlık bir şey olsa niye anayasal hakkını kullansın. Niye şikâyet etsin, niye tazminat davası açsın.
Hesap hareketleri, aldığı ücret, taşınmazın bedeli her şey net, her şey resmî. Gayrı resmî bir durum söz konusu olsa niye böyle bir şeyde adını geçirsin.
Daha önce de babası Maksut Serim üzerinden örtülü ödenek falan denilerek gündeme getirildi.
Maksut Serim, 2002’de Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’la birlikte kamu görevine geldikten sonra bütün ticaretini bırakıyor, çocukları ilgileniyor ticaretiyle. Yaptıkları da eğitim faaliyeti. Yurtdışında da Kıbrıs’ta da eğitim faaliyeti yapıyorlar.
Zaten kazandıkları da babasının 2002 öncesinde yatırımlarıyla beraber bu paralar. Londra’da da Kıbrıs’ta da yurt açmışlar.
Londra’da dil okulu ve başka şirketler de var.
Dil okulu, yurt vs. var evet. Bunların da kayıtları var.
