Mazlum Abdi, İsrail gazetesine konuştu, Trump’a seslendi: ABD, SDG’yi desteklemeli, SDG’nin alternatifi yok

SDG Komutanı Mazlum Abdi, The Jerusalem Post’a konuştu: ”Başkan Trump Suriye’yi yeniden harika yapmak istiyor. Bunu yaparken SDG’yi desteklemeli. SDG’nin alternatifi yok. SDG, Suriye’nin yeni hükümetine dahil edilmeli. ABD’nin Suriye’ye desteği koşulsuz olmamalı. SDG’nin üç tümenini ve iki özel taburunu korumayı kabul ettik. Bunlardan biri sınır güvenliğine odaklanacak, diğeri ise kadın taburu olacak ve hepimiz Savunma Bakanlığı’nın bir parçası olacağız.”

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanı Mazlum Abdi The Jerusalem Post gazetesine önemli açıklamalarda bulundu.Abdi’nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: 

*Şam’daki istikrarın sağlanması için ABD’nin Kuzeydoğu Suriye’de kalması gerekiyor.

*ABD Kongresi’nin ABD ordusunu desteklemesi gerekiyor. Sezar yaptırımlarının daha geniş bir şekilde tartışılmasına ihtiyacımız var… Desteğin koşullu olması gerekiyor. ABD desteği koşulsuz olmamalı.

*ABD ordusu sürekli olarak IŞİD ile mücadeleye odaklanmaya çalışıyor. ABD CENTCOM ve Amiral Brad Cooper var, ancak ABD ordusunun Kongre’de daha fazla siyasi desteğe ihtiyacı var. Kongre’den siyasi destek son derece önemli.

*Amerikalılar daha dengeli bir rol görmeli. SDG’nin alternatifi yok; Ahmed el-Şara’dan sadece vaatler değil, gerçek bir değişim görmemiz gerekiyor.

* 10 Mart anlaşması olarak bilinen bir ön anlaşmamız var. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, ABD ordusu ve yerel güvenlik güçleriyle bir araya geldik. Suriye Savunma Bakanlığı, Suriye Ulusal Ordusu ve Suriye İçişleri Bakanlığı’na entegrasyonumuz hakkında konuştuk. 

*Kuzeydoğu Suriye’de 70.000’i savaşçı olmak üzere 100.000 askerimiz var. Bunun 30.000’i polis ve yerel güvenlik güçlerimiz var. Bunlar kendi bölgelerini korumaktan sorumlu saflarda yer alıyorlar. Kuvvetleri entegre etmekte büyük zorluklar var. Kadın taburunu nasıl entegre edebiliriz? Hiç kadın taburu yok ve kadın savaşçılarımızı ayıramayız.

*SDG’nin üç tümenini ve iki özel taburunu korumayı kabul ettik. Bunlardan biri sınır güvenliğine odaklanacak, diğeri ise kadın taburu olacak ve hepimiz Savunma Bakanlığı’nın bir parçası olacağız. Amerika Birleşik Devletleri artık ulusal orduyla iş birliği yaparken bütünlüğümüzü korumamızın bizim için önemli olduğunu anlıyor.

*Başkan Trump’ın yardımları azaltmasında bu yana, IŞİD’den kaçanların barındığı El Hol kampını yönetmek için çok daha az insan gücümüz ve insani desteğimiz var. Daha az yardım ve daha az güvenlik personeli var. SDG, kampın güvenliğini sağlamak için artık bu ihtiyaçları bütçemizden karşılamak zorunda. Görevi desteklemek için burada daha az STK var ve kendi savunmamız için daha az kaynağa sahip olmamıza rağmen, SDG bütçesinden güç sağlamak ve kampı korumak zorundayız.”

*”Küresel koalisyondan önce, Kuzeydoğu Suriye’de IŞİD tehlikesiyle karşı karşıyaydık. Şimdi burada hâlâ faaliyet gösteren birçok gözaltı merkezi, IŞİD ailesi ve IŞİD’in gizli hücreleri var. IŞİD’in Rakka, Deyrizor ve diğer bölgelerde SDG’ye yönelik saldırılarında hâlâ asker kaybediyoruz,*26’dan fazla gözaltı merkezimiz ve toplamda 10.000’e kadar erkek IŞİD mahkumunun tutulduğu üç ana hapishanemiz var. Ana hapishaneler burada, Haseke’de… her birinde 3.000 veya 4.000 mahkum var. Rakka’daki diğer hapishanelerde ise 1.500 mahkum ve Kamışlı’da 1.000 mahkum var. Bunlar son derece tehlikeli IŞİD’liler.

 *Şu anda Ahmed eş-Şara, Batı’yı Suriye’ye yeni bir şans vermeye ikna etmeye çalışıyor, ancak sahada hala ciddi endişeler var. Lazkiye’de 2.000 Alevi öldürüldü. Süveyda’da 1.000 Dürzi öldürüldü. Dürzi toplumuna karşı bu vahşetler işlenirken bile videolar dolaşıyordu. Ve mesaj şuydu: ‘Sırada Kürtler var.

*Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani’nin desteğinden dolayı müteşekkiriz, ama daha fazlasını yapma imkânları da var.

Önceki İçerik“Netanyahu Türkiye’yi istemiyor, ama birçok ülke ‘Türkiye yoksa biz de yokuz’ diyor”