“Şili nasıl neoliberalizmin beşiği olduysa, şimdi de mezarı olacak. Gençlerin bu ülkeyi değiştirmesinden korkmayın.”
Şili tarihinin en genç cumhurbaşkanı olarak koltuğa oturmaya hazırlanan Gabriel Boric, yüzde 56’lık zaferinin ilk adım olan adaylık açıklamasında böyle demişti. Kendini ılımlı sosyalist olarak tanımlayan; diktatör Pinochet döneminde ve sonrasında hâkim olan süper-serbest piyasa ekonomisini ve siyasi sistemi yerden yere vuran genç siyasetçi, radikal reform vaadinde bulunuyor.
Trump ve Bolsonaro’ya benzetilen rakibi Kast, siyasi kariyerinin büyük bir bölümünü, 1980’lerde kurulduktan sonra on binlerce sivili katleden Pinochet rejimini destekleyen sağcı partide geçirmiş, 2017’de cumhurbaşkanlığı için ilk kez yarıştığı dönemde “Pinochet hayatta olsaydı, bana oy verirdi” iddiasında bulunmuştu.
2017’de yüzde 10’un altında bir oy alarak ilk turda elenen Kast, 2021 seçimlerinin ilk turunda Gabriel Boric’in iki puan önünde yer almıştı.
Mart ayında görevi devralacak Boric’in cumhurbaşkanlığına seçilişi, 2019’da tüm dünyada ses getiren yolsuzluk ve sosyal eşitsizlik protestoları ve 2020’de Pinochet döneminden kalma Anayasa’nın değiştirilmesi referandumu ile gelen değişim dalgasının son halkası olarak görünüyor.
Şili halkı Boric’in ismini ilk olarak 2011’deki öğrenci protestolarında duydu. İki sene sonra bağımsız olarak yarıştığı seçimler sonucu Şili Meclisi’ne girdi ve iki dönem milletvekilliği yaptı. Bu dönemde iki geleneksel ittifaktan seçilen partili vekiller arasında bağımsız olarak parladı.
Rahat kıyafetlerinden Meclis’te de olsa vazgeçmeyen Boric Şili Meclisi’nde heyecanlı bir konuşma yapıyor.
Bir zamanlar öğrenci yürüyüşlerindeki ateşli günlerinin aksine, Boric şimdi bakımlı, mütevazı ve ciddi -ayrıca dövmelerini örten ceketler giyiyor. Seçimler sırasında pek ortalıkta görünmeyen kız arkadaşı Irina Karamanos da nihai sonuçların ardından Pazar gecesi zafer kutlamalarında Boric’in yanında sahneye çıktı.
Boric’in en takdir edilen özelliği dürüstlüğü. Seneler önce obsesif kompulsif bozukluk teşhisiyle bir süre akıl hastanesinde müşahede altında tutulduğunu açıklaması başta olmak üzere, birçok hassas konuyu halkın önünde konuşması ve tartışmaya açması daha genç, modern ve ilerici bir seçmen kitlesini etkiliyor. Bu yönüyle Boric bir tabu yıkıcısı olarak biliniyor.
Şili’de bir refah devleti yaratma; kamu harcamalarını artırma; kadınları, eşcinselleri ve yerlileri daha önce hiç olmadığı kadar sisteme dahil etme sözü veren Boric’in nihai hedefi, ülkede Pinochet diktatörlüğünün kalıntılarını temizlemek.
Sıkı bir Filistin destekçisi
Boric İsrail karşıtı bir çizgiye sahipken, rakibi Kast İsrail yanlısı tutumuyla biliniyordu.
The Times of Israel’e göre Boric milletvekilliği döneminde, İsrail mallarının boykot edilmesini öneren bir yasa tasarısını destekledi.
2019’da Şili’deki 18 bin kişilik Yahudi cemaatini temsil eden kâr amacı gütmeyen bir kuruluştan Rosh Hoshanah bayramı vesilesiyle bir hediye aldıktan sonra, şu tweet’i attı: “Jest için teşekkürler ama önce İsrail’e illegal bir şekilde işgal ettiği Filistin topraklarının hesabını sormalı.”
Şili, ülkedeki 300 bin ila 500 bin arasındaki Filistin kökenli toplulukla Arap dünyasının dışında en büyük Filistinli nüfuslardan birine ev sahipliği yapıyor. Bu yılın başlarında, cumhurbaşkanlığı ön seçimlerinde Boric’in zar zor mağlup ettiği isimlerden biri, İsrail’e muhalefetiyle tanınan Filistinli göçmen Daniel Jadue idi.
Seçim sürecinin internette öne çıkan anları
Seçim süreci boyunca özellikle sosyal medyada ezici bir üstünlük kuran Boric’in, kendisine desteğini ismi yazılı bir tişörtle ilan eden ünlü oyuncu Pedro Pascal ile jestleşmesi çok konuşulmuştu.
Sol görüşleriyle tanınan Şili asıllı Amerikalı aktör Pedro Pascal, Pinochet tarafından devrilen Marksist cumhurbaşkanı Salvador Allende ile akrabalık bağına sahip.
Twitter’da en çok paylaşılan videolar, Santiago’daki zafer kutlamalarıydı:
Ama günün en çok paylaşılan tweet’i şu oldu:
“Henry Kissinger Şili’de yeniden bir Sosyalist iktidar görecek kadar uzun yaşadı.”