İçişleri Bakanı Amber Rudd, saldırının "terör olayı" olarak ele alındığını açıklarken, İngiltere Müslüman Konseyi (MCB) de camiden çıkanların kasıtlı olarak hedef alındığını söyledi.
Şoför ‘Müslümanları öldürmek istiyorum’ dedi
Şüpheliyi yakalayan ve polis gelinceye kadar onun yanında bekleyen Abdul Rahman, şüphelinin ‘Müslümanları öldürmek istiyorum’ diye bağırdığını söyledi.
Görgü tanığı: İmam polisi beklerken şüpheliyi korudu
Görgü tanığı Hussain Ali, cami imamının polisi beklerken şüpheliyi korumaya aldığını söyledi.
Ali olayı, “Caminin imamı ‘Ona dokunmayacaksınız’ dedi. Oturuyor ve onu tutuyordu. İnsanlar onu tutmaya devam etti” sözleriyle anlattı.
Ali, saldırı sonrasında gördüklerini ise şöyle anlattı:
“Tüm duyduğum bir çarpma sesiydi. Sonra döndüm ve bağırmaları ve koşturmaları gördüm.“İnsanların kamyondan bir adamı çıkardığını gördüm. Kanıyordu. Ölmemişti, yaşıyordu.“İçeride olan insanlar saldırganın gülümsediğini, el salladığını, mutlu olduğunu gördüler.“Panik yaşanıyordu. İnsanlar bağırıyor, çığlık atıyordu. Bazıları bunun bir kaza olduğunu söylüyordu. Panik vardı, korku vardı.”
Saldırıda kullanılan kamyonet kiralanmış
Finsbury Park'taki saldırıda kullanılan kamyonun bir Galler şirketinden kiralandığı açıklandı.
Şirketin yetkilileri konuyla ilgili henüz bir bilgileri olmadığını belirtiyor.
‘Son haftalarda Müslümanlara yönelik nefret olayları arttı’
İngiltere’de Müslümanlara yönelik saldırıların kaydını tutan sivil toplum kuruluşu Tell Mama’nın kurucusu Fiyaz Mughal, Manchester ve Londra saldırılarından sonra, Müslümanlara yönelik nefret olaylarında hızlı bir yükseliş yaşandığını söyledi.
BBC’ye konuşan Mughal, ‘bu tür terör saldırılarından sonra Müslümanlara yönelik nefret olaylarının arttığını’ belirtti.
Polis, yaralılar arasında bıçaklı saldırıya uğrayanların bulunmadığını açıkladı.
Bazı görgü tanıkları, şoförün elinde bıçak gördüğünü söylemişti.
Londra polisi, kentin kuzeyindeki Finsbury Park Camii yakınında bir kamyonetin yayaların arasına dalması sonucu bir kişinin öldüğünü, 10 kişinin de yaralandığını açıkladı.
Polis yetkilileri 8 yaralının tedavilerinin 3 ayrı hastanede sürdüğünü, yaralılardan ikisinin durumlarının ağır olduğunu bildirdi.
48 yaşındaki sürücü olay yerindekiler tarafından yakalandı ve gözaltına alındı.
Topluluklar Bakanı: Bu bir nefret suçu; sıfır hoşgörü gösterilecek
Olay yerine giden İngiltere Topluluklar Bakanı Sajid Javid, “Açık olarak, şu ana kadar gördüğüm ve bildiğime göre, bu bir nefret suçu” dedi.
BBC’ye konuşan Javid, ülkedeki Müslüman toplumun, hükümetin onların arkasında olduğundan emin olmasını istediğini söyledi.
Bakan, nefret suçuna sıfır hoşgörü gösterileceğini belirtti.
Semt farklı köklerden insanlara ev sahipliği yapıyor
Teravih namazı çıkışı Müslümanların üzerine bir kamyonetin sürülmesi sonucu bir kişinin hayatını kaybettiği Finsbury Park, Londra'da başta Cezayirliler olmak üzere çok sayıda farklı kökenden kişiye ev sahipliği yapan bir semt.
Semtin bilinen markaları ise İngiltere'de ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri olan Jeremy Corbyn ve ülkenin önde gelen futbol kulüplerinden Arsenal.
Jermy Corbyn, 1983 yılından bu yana Islington North semtinden milletvekili seçiliyor. İşçi sınıfı bir nüfusa sahip Finsbury Park da bu seçim bölgesi içinde yer alıyor.
Arsenal maçlarının oynandığı günlerde Finsbury Park sokakları ve barları, tren ve metro istasyonundan Emirates Stadyumu'na akan binlerce taraftarla dolu oluyor.
'Küçük Cezayir'
Finsbury Park, 1990'larda radikal din adamı Ebu Hamza nedeniyle kötü bir ün sahibi olmuştu. Ancak daha sonra semtteki caminin yeni yönetim kadrosu, bu durumu değiştirmeye çalıştı.
Bölge aynı zamanda, Londra'da yaşayan Cezayirlilerin de merkezi. "Küçük Cezayir" diye bilinen Blackstock Caddesi, kaldırımlardaki masalarıyla kafeler ve restoranlarla dolu.
Finsbury Park daha önce, İrlandalı göçmenlerin Londra'da ilk ayak bastıkları yerlerden biriydi. Kendine has karakteri ve semte adını veren Finsbury Parkı'nın yeşil alanlarına karşın, bölge Londra'daki en cazip yerlerden biri değil.
Ancak semt zengin bir geçmişe sahip. Caminin hemen karşısındaki eski bir zamanların efsanevi rock sahnesi olan Rainbow Tiyatrosu; The Who, Pink Floyd, David Bowie ve Bob Marley'e ev sahipliği de yapmıştı.