ABD'nin Paris iklim anlaşmasından çekilme kararı son derece üzücü" diyen Merkel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaradılışımızı korumak için bu Paris anlaşmasına ihtiyacımız var. Hiçbir şey bizi bunu yapmaktan alıkoyamaz, alıkoyamayacak. Tam tersine, Almanya'da, Avrupa'da ve dünyada, sorumluluk üstenlenmek ve insanlığın karşı karşıya olduğu büyük sorunlarla başarılı bir şekilde mücadele etmek için güçlerimizi birleştireceğiz.
"Gezegenimizin geleceğini önemseyen herkese diyorum ki; yolumuza devam edelim. Böylece toprak anamız için başarılı olabiliriz".
Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Trump'ın adımının 'cidden yanlış olduğunu' söyledi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'ın sözcüsü Trump'ın kararını 'çok büyük bir hayal kırıklığı' olarak yorumladı.
Benzer bir açıklama yapan İngiltere Başbakanı Theresa May, gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde Trump'a, bu anlaşmanın gelecek nesillerin zenginliği ve güvenliğini koruduğunu belirtti.
Fransa'nın yeni cumhurbaşkanı Emmanuel Macron resmi Twitter hesabından Trump'ın seçim sloganı olan "Amerika'yı Yeniden Yüceltin" sözüne atıfta bulunarak, "Gezegenimizi Yeniden Yüceltin" mesajını paylaştı.
Ayrıca Japonya, İsviçre, Finlandiya, Danimarka, Norveç ve İzlanda liderleri de Trump'ın kararını kınayan açıklamalara imza attı.
Deniz suyu seviyesinin yükselmesinden en çok etkilenmesi beklenen yerlerden biri olan Pasifik Okyanusu'ndaki volkanik adaların oluşturduğu Marshall Adaları Devlet Başkanı Hilda Heine de bu kararın ABD'nin liderliğini destekleyenler için şaşırtıcı olduğunu ve Paris Anlaşması'na bağlılıklarının devam edeceğini söyledi.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau da Twitter'dan attığı mesajla duyduğu hayal kırıklığını dile getiren bir diğer lider oldu.
Trump, 'Anlaşma ABD'yi cezalandırıyor' demişti
Anlaşmadan çekilme kararı sonrası Beyaz Saray'da konuşan Trump, anlaşmanın ABD'yi cezalandırdığını ve milyonlarca Amerikalının işinin ortadan kalkması anlamına geldiğini söylemişti. Trump, "Ben, Paris değil Pittsburgh'deki yurttaşları temsil etmek için seçildim" demişti.
Eski ABD Başkanı Barack Obama ise "Paris Anlaşması'nda kalan uluslar, yaratılan istihdam ve endüstrilerden faydalanacak uluslar olacaktır (…) ABD yönetimi geleceği reddeden bir avuç ülke arasına dahil olsa da, devletlerimiz, şehirlerimiz, iş dünyası, gelecek nesiller için elimizdeki tek gezegenin korunması için yardımcı olup, yol göstermek için elinden geleni yapacaktır" dedi.
Obama döneminin Dışişleri Bakanı John Kerry de katıldığı BBC yayınında mevcut yönetimi sert sözlerle eleştirdi.
Kerry, bunun bir ABD başkanı tarafından alınan "kendi kendine en fazla zararı verecek olan" kararlardan biri olduğunu söyledi.
John Kerry, Paris Anlaşması'nın imza törenine torunu Isabelle Dobbs-Higginson'ı da getirmişti ve imzayı attıktan sonra torununu öpmüştü.
Paris Anlaşması'na kucağında torunuyla birlikte imza koyan Kerry, imzanın geri çekilme kararının "liderlikten iğrenç bir şekilde feragat etmek" olduğunu da sözlerine ekledi.
ABD'de Cumhuriyetçiler ve kömür endüstrisinden destek
ABD'de Cumhuriyetçi Parti'nin önde gelen isimleri ve kömür endüstrisi ise Trump'ın kararını olumlu karşıladı.
Cumhuriyetçilerin Senato'daki lideri Mitch McConnell, 'Trump'ın bu kararla, Obama yönetiminin yerel enerji üretimi ve istihdama yönelik saldırısına karşı yeni bir darbe vurduğunu' belirtti.
ABD'nin en büyük kömür şirketi Peabody Energy ise, "Anlaşma AB ekonomisini kötü bir şekilde etkileyecekti" açıklamasını yaptı.