Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, YÖK Başkanlığı'nda Başkan Prof. Dr. Yekta Saraç'la katıldığı toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kazakistan'ın başkenti Astana'da yapılması planlanan Suriye görüşmelerine katılımın ne düzeyde olduğu, ABD'nin davet edilip edilmediği konusunda soruları yanıtlayan Çavuşoğlu, Astana görüşmelerini 23 Ocak'ta gerçekleştirmek istediklerini söyledi. Bu tarihten önce uzmanların Astana'da bir araya geleceğini dile getiren Çavuşoğlu, "Türkiye, Rusya ve İran bir araya gelecek" dedi.
Rusya ile Suriye'de ateşkes ihlâl edenlere verilecek cezalarla ilgili üzerinde çalışılan belge hakkında ise Çavuşoğlu, belge üzerindeki müeyyidelerle ilgili çalışmaların devam ettiğini, henüz tamamlanmadığını anlattı.
Bakan Çavuşoğlu, "Maalesef halen rejim ve bazı gruplar tarafından ihlâllerin olduğunu görüyoruz. Hatta yer yer hava saldırıları da oluyor. Dünkü telefon görüşmemizde Lavrov'a da bunu tekrar hatırlattım. Siz de garantör olarak üzerinize düşeni yapın. Özellikle rejimin imzaladığı mutabakat belgesinin garantörü Rusya, diğer taraftan İran'la ilgili de keza aynı şeyleri söylüyoruz. Herkes üzerine düşeni yapsın. Biz de üzerimize düşeni yapıyoruz. Muhalefetin ateşkese uyması için gerekli telkinlerde bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.
"YPG kesinlikle Astana'da yer almayacak"
Astana'daki görüşmelerin gerçekleşmesi için hazırlık çalışmalarının sürdüğünü belirten Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Ev sahibi, Kazakistan. Kazakistan Cumhurbaşkanı tüm katılımcılara davet gönderecek ev sahibi olarak. Ama nasıl bir davet olacak, kimler davet edilecek bu konuda biz kendi aramızda görüşüyoruz. ABD'nin katılması konusunda biz hemfikiriz Rusya'yla, bu konuda bir sıkıntı yok. Şu anda Birleşmiş Milletler'in (BM), Türkiye'nin, Rusya'nın, İran'ın ve ABD'nin katılması kesin gibi. Bu ülkelere de tabii davet gidecek. Diğer taraftan YPG kesinlikle Astana'da yer almayacak. Bir terör örgütünün mü耻zakere masasında olmasını biz kabul edemeyiz. Buna da izin vermeyiz. Bu konudaki hassasiyetimizi dostumuz Rusya da çok iyi biliyor ve böyle bir ısrarları da yok."
Terör örgütleriyle müzakere yapılamayacağını vurgulayan Çavuşoğlu, "Teröre devam eden grupların sistemin içinde yer alması mümkün değil. Tam tersi terör gruplarını yok etmemiz lâzım. DAEŞ'i de aynı şekilde diğer terör örgütlerini de bizim yok etmemiz lâzım" diye konuştu.
Türkiye'de son iki yılda gerçekleşen terör saldırılarına değinen Çavuşoğlu, "Gördük ki, bu teröristler, saldırıyı gerçekleştiren canlı bombalar, Suriye'deki YPG kamplarından geliyor. DAEŞ'in içinden gelenler ayrı, yer yer bunların iş birliği yaptığını görüyoruz. Bunların hepsinin koordinasyonunda da FETÖ'nün parmağı olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu terör örgütlerinin hepsiyle mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir ve böyle bir terör örgütü masada olamaz" sözlerine yer verdi.
PKK’nın Suriye’deki kolu PYD’nin silahlı kanadı olan YPG’ye verilen destek Türkiye’nin tepkisine sebep olunca, ABD bu desteği Ekim 2015'ten itibaren yeni bir yapı oluşturarak devam ettirmeye başladı. Bu tarihte sınırlı sayıda Arap, Süryani ve Türkmen gücü de YPG’ye katarak Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) kurdu. SDG’nin omurgasını ve komutasını yine YPG oluşturuyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan Marie Harf, Ekim 2014’te PYD’yi terör örgütü olarak görmediklerini açıklamış, Washington yönetimi Eylül 2015’te PYD’nin silahlı kanadı YPG’yi de terör örgütü olarak görmediğini ilân etmişti.
Trump'ın devir-teslim törenine katılacak
ABD'nin yeni başkanı Donald Trump ve ekibinin 20 Ocak'ta görevi devralacağını hatırlatan Çavuşoğlu, yemin töreni dâhil birçok etkinliğin olacağını, bunun için de bir Organizasyon Komitesi'nin kurulduğunu ifade etti. Komitenin kendilerini birçok etkinliğe katılmaları için davet ettiğini belirten Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Yemin töreninin hangi kısmına katılacağız, onu gittiğimiz zaman göreceğiz. Katılacağımız toplantılarda görevi devralacak yeni yönetim de yer alacak. Seçilmiş Sayın Başkanın yakın ekibi de olacak. Buralarda tabii ki kendileriyle de görüşme imkânımız olacak ama henüz görevi devralmadıkları için ikili görüşmeler yapmak mevcut yönetime karşı da doğru olmaz. Zaten şu andaki yönetim de bunu tercih ediyor. Ama önümüzdeki süreçte nasıl hareket edeceğiz, ne yapacağız, nasıl görüşeceğiz… Bunları tabii ki tüm muhataplarımızla, yeni göreve gelecek muhataplarımızla dostlarımızla ele alma fırsatı bulacağız. Böyle bir daveti aldık, biz de katılıyoruz"
Kaynak: AA, Al Jazeera