Ana SayfaHaberlerKuzey İrlanda’daki çözüm sürecini takip eden gazeteciler anlattı: "Barışın konuşulması bile çok...

Kuzey İrlanda’daki çözüm sürecini takip eden gazeteciler anlattı: “Barışın konuşulması bile çok önemli bir kilometre taşı”

İstanbul’da “Barış Süreçlerinde Dilin Önemi ve Medyanın Rolü” çalıştayı düzenlendi. Oturumda, Kuzey İrlanda’daki çözüm sürecini yakından takip eden gazeteciler Brian Rowan ve Owen Bowcott da konuştu. Rowan: “Herkes taviz verdiğinde barış mümkün olabiliyor. Türkiye bu konuda henüz yolun başında. Barışın konuşuluyor olması bile çok önemli bir kilometre taşı.” Bowcott: “Gazeteciler, siyasi açıklamaların zehirleyici etkisine aracılık etmemeli. Barış dili tercih edilmeli.”

“Barış Süreçlerinde Dilin Önemi ve Medyanın Rolü” konulu bir çalıştay düzenlendi.

Demokratik Gelişim Enstitüsü (DPI) ve Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) işbirliğiyle İstanbul’daki Kalyon Otel’de gerçekleştirilen çalıştaya çok sayıda gazeteci katıldı.

Kuzey İrlanda deneyimi anlatıldı

Oturumda, Kuzey İrlanda’daki çözüm sürecini yakından takip eden gazeteciler Brian Rowan ve Owen Bowcott, tanık olduklarını aktardı ve Türkiye’de yürütülen barış sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Çalıştayın açılış oturumunda konuk gazeteciler, Hayırlı Cuma Anlaşması sürerken ortaya çıkan olumsuzlukları, karamsarlıkları, kafa karışıklıklarını, provokasyonları ve krizleri anlattı.

Özellikle “Kanlı Pazar” gibi şiddetin zirveye çıktığı olaylara değinen gazeteciler, çözüm süreçlerinde medyanın dilinin belirleyici olduğunu vurguladı.

“Geçmişi unutun demiyoruz, ama ona bağlı kalmak da çözüm değil”

Ateşkes döneminde yeni iletişim kapılarının açıldığını hatırlatan Rowan ve Bowcott, geçmişin tümüyle unutulamayacağını fakat ona sıkı sıkıya tutunmanın da süreci zorlaştırdığını belirtti.

Kuzey İrlanda’daki gergin dönemleri takip ederken büyük zorluklar yaşadığını anlatan Rowan, bölünmüş toplumlarda yaşamanın güçlüklerine dikkati çekti.

Rowan şöyle konuştu:

“Benim için de büyük bir yüktü. 1994 sonbaharında umutluyduk. Gözyaşı döktük. Ne olacağını bilmiyorduk.”

“Barış sürecini lekelememek lazım”

Rowan, gazetecilerin her iki tarafla da ilişki kurması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Herkes taviz verdiğinde barış mümkün olabiliyor. Türkiye bu konuda henüz yolun başında. Tutukluların ne olacağı, silah bırakanların durumunun nasıl belirleneceği gibi konular hâlâ net değil. Bunları ele almak için komiteler kurulması gerekecek.”

Rowan, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye tarihi bir anın eşiğinde. Barışın konuşuluyor olması bile çok önemli bir kilometre taşı. Burada gazetecilere sesleniyorum: Kayıtlarınızı mutlaka saklayın. İnsanlar ileride bunları görmek isteyecek. Ben de yaptığım görüşmelerin arşivini tuttum. Barış bir sözlük gibidir. Biz bu sözlüğü 30 yıl kullandık. Doğru sıralama ve önceliklendirme çok önemli.”

Bowcott: Geç gelen adalet, adalet midir?

Owen Bowcott ise tarihe “Kanlı Pazar” olarak geçen olayı hatırlattı. Şiddet olaylarında kadınlar, çocuklar ve masumların yaşamlarını yitirdiğini söyledi:

“Kanlı Pazar nedeniyle yargılanan bir asker, 53 yıl sonra suçsuz bulundu. Geç gelen adalet, adalet midir sorusu elbette tartışılacaktır. Ancak barış sürecinde çok acı dersler çıkarıldı. 1.300 cinayet hâlâ aydınlatılmadı.”

Bowcott, gazetecilerin süreçte kullandıkları dile özellikle dikkat etmeleri gerektiğini belirtti:

“Toplum farklı kesimlerden oluşuyor. Bu da doğal olarak farklı düşünceleri beraberinde getiriyor. Önyargılar suçlamalara yol açabiliyor. Gazeteciler, siyasi açıklamaların zehirleyici etkisine aracılık etmemeli. Barış dili tercih edilmeli.”

“Bölge çatışmadan çok yoruldu”

İlk oturumun ardından soru-cevap bölümü gerçekleşti.

DTSO Başkanı Mehmet Kaya, Kürt sorunun çözümünde önemli bir sürece girildiğini belirterek şunları söyledi:

“Bölge çatışmadan çok yoruldu. Çatışma ortamının yarattığı tahribat çok büyük. Bölge kentleriyle diğer kentler arasında ciddi fark var. Barış dilinin konuşuluyor olması umut verici.”

- Advertisment -