Middle East Council’in 29 Ekim–17 Kasım 2025 tarihleri arasında 1.229 kişiyle yaptığı saha araştırması, Suriye kamuoyunun Esad sonrası döneme dair algılarını somut verilerle gözler önüne serdi. Araştırma sonuçları Foreign Affairs’te yayımlandı.
Yardımda öncelik: Ekonomi ve altyapı
Araştırmaya göre Suriyeliler, dış yardımlardan öncelikle ekonomik kalkınma (%45) ve altyapının yeniden inşasını (%36) bekliyor. Günlük hayatı belirleyen temel sorunlar ise enflasyon (%31), işsizlik (%24) ve yoksulluk (%23) olarak sıralanıyor. Katılımcıların %86’sı hane gelirinin temel ihtiyaçları karşılamaya yetmediğini söylüyor.
Dış aktörlere bakış: Körfez ve Türkiye önde
Ankete katılanların dış aktörlere bakışı dikkat çekici ölçüde olumlu. En yüksek olumlu algı Suudi Arabistan (%87) ve Katar (%83) için ölçülürken, Türkiye (%73), AB (%70) ve ABD (%66) de güçlü destek görüyor. Araştırma, Suriyelilerin Batı yardımına açık olduğunu, ancak eski Esad müttefiklerine mesafeli durduğunu gösteriyor.
ABD Başkanı Donald Trump hakkında da dikkat çekici bir tablo ortaya çıkıyor: Katılımcıların yaklaşık %61’i Trump’a olumlu bakıyor, neredeyse yarısı Trump’ın politikalarının selefinden daha iyi olduğunu düşünüyor. Bu algının önemli nedenlerinden biri olarak yaptırımların gevşetilmesi gösteriliyor.
İsrail algısı: Ezici çoğunluk tehdit olarak görüyor
Araştırmada İsrail, Suriye kamuoyunda neredeyse ortak bir tehdit algısı oluşturuyor. Katılımcıların %92’si İsrail’i büyük bir tehdit olarak görüyor, yalnızca %14’ü normalleşmeyi destekliyor. İsrail’e yönelik olumlu görüş oranı ise yalnızca %4.
Güvenlik ve kurumlara güven yüksek
Araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından biri, yerel güvenlik algısı. Katılımcıların %94’ü mahallelerinde kendilerini güvende hissettiklerini, %85’i yerel yönetimlerin düzeni sağlama çabalarından memnun olduklarını ifade ediyor.
Kurumlara duyulan güven de yüksek:
• Başkan: %81
• Ulusal güvenlik güçleri: %84
• Ordu: %71
• Ulusal hükümet: %71
• Mahkemeler: %62
Katılımcıların %76’sı hükümetin halkın ihtiyaçlarına yanıt verdiğini, aynı oranda katılımcı da genel performanstan memnun olduğunu söylüyor.
Demokrasi talebi güçlü ama kırılgan
Siyasi tercihlerde ise belirgin bir demokratik yönelim öne çıkıyor. Suriyelilerin %70’i, sorunlarına rağmen demokrasinin tercih edilir bir yönetim biçimi olduğunu düşünüyor. Buna karşın, kuralları esneten “güçlü lider” fikrine destek %43’te kalıyor.
Öte yandan silahlı gruplar ülkedeki ikinci büyük sorun olarak görülüyor. Katılımcıların %74’ü silahlı gruplardan, %78’i ise yetkisiz kişilerden silahların toplanmasını istiyor.
Bölgesel farklar: Tartus, Lazkiye ve Süveyda daha karamsar
Araştırma, ülke genelindeki iyimserliğin Tartus, Lazkiye ve Süveyda gibi çatışmalardan ve mezhepsel gerilimlerden daha fazla etkilenen bölgelerde zayıfladığını ortaya koyuyor. Bu vilayetlerde başkana güven %36, orduya güven %22, mahkemelere güven ise %33 seviyesinde kalıyor. Bu bölgelerde ifade ve toplanma özgürlüklerinin algılanan düzeyi de ulusal ortalamanın oldukça altında.
Toplumsal barış ve geçiş adaleti
Toplumun %78’i hoşgörüsüzlüğü ciddi bir sorun olarak görüyor. Katılımcıların %41’i, 2011–2024 döneminden çıkarılması gereken en önemli dersin “mezhepçiliğin reddi ve başkalarını kabul etmek” olduğunu söylüyor.
Geçiş adaleti konusunda ise Suriyeliler hesap verebilirlikten yana. Katılımcıların %49’u suçluların yargılanmasını birincil öncelik olarak görürken, %70’i kurulacak mekanizmanın sadece Esad rejimi suçlarını değil, tüm silahlı aktörlerin işlediği suçları kapsamasını istiyor.
Geleceğe dair iyimserlik
Tüm ekonomik zorluklara rağmen geleceğe bakış şaşırtıcı ölçüde iyimser. Katılımcıların %76’sı çocuklarının hayatının kendilerinden daha iyi olacağına inanıyor. Araştırmacılar bu tabloyu “Esad sonrası döneme tanınan bir balayı süresi” olarak yorumlarken, bu iyimserliğin yeni yönetimin ekonomik performansına bağlı olarak hızla sınanacağına dikkat çekiyor.













