DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bu sabah Ankara’da gazetecilerle bir araya geldi, gündemle ilgili sorulara cevap verdi.
Geçen hafta dijital olarak açılışı yapılan parti genel merkezindeki kahvaltılı sohbette Babacan, sözlerine Danıştay’ın Ayasofya kararı için “Hayırlı olsun” diyerek başladı, Ayasofya’nın ortak kültür mirası olduğunu ifade ederek hem fiziki şartlarının hem de tarihi anlamının yaşatılması gerektiği çağrısında bulundu ve ekledi:
“Yöneticilerin içerideki ve dışarıdaki yansımalarını, sonuçlarını hesap ederek bu kararı aldıklarını ümit ediyorum. Sonuçlarını hep birlikte göreceğiz.”
Cumhurbaşkanı’nın Ayasofya ile ilgili daha önceki sözleriyle bugün aldığı karar arasındaki tutarsızlıklara dikkat çeken Babacan, “Açıklamaları kronolojik olarak yan yana koyun, dün ne dendi bugün ne yapıldı, birileri bu tutarlılık testini bir gün yapar diye umuyorum” dedi.
DEVA lideri, “Vatandaşlarımızın milli ve dini hassasiyetlerinin öne çıkarılması yönetenlerin ekonomik sorunlara çözüm üretememesinden kaynaklanıyor. Fakat bu durum toplumun adalet, özgürlük ve refah beklentisine yanıt vermekten çok uzakta. Lafla peynir gemisinin yürümesi mümkün değil” dedi.
İktidar varoluş mücadelesi veriyor
Hükümet çevrelerinde İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılacağı açıklamalarını değerlendiren Babacan, uluslararası sözleşmelerin üstünlüğünü hatırlattı, temel insan hakları ve özgürlüklerle oynanamayacağını söyleyerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“İktidar, eriyen halk desteğine karşılık daha dar bir kesime hitap ederek varoluş mücadelesi veriyor. Kaybolan halk desteğini bu kesimler üzerinden sağlamlaştırmaya çalışıyor.”
Kürt seçmenin nefes kapısıyız
Kürtlerden nasıl bir ilgi gördükleri sorusu üzerine Babacan, “Biz tüm kesimlere kucak açıyoruz. Her kesimden olduğu gibi Kürt vatandaşlarımızdan da çok ciddi bir ilgi gördük, teveccüh var. Çünkü özellikle bazı şehirlerimizde sadece iki seçenek arasında bir sıkışmışlık var. Bu iki seçenek arasında sıkışmışlığı aşma konusunda bizi en önemli nefes alma kapısı olarak görüyorlar. Bunu görüyoruz, hissediyoruz” dedi.
TÜİK’in açıkladığı işsizlik rakamları gerçeği yansıtmıyor
Babacan dün yayınlanan TÜİK raporuna da değindi:
“İstihdam Ağustos 2018’den bu yana 3 milyon 700 bin kişi düşmüş. Bu raporlarda iş aramaktan vazgeçen insanlar yer almıyor, onlar işsiz sayılmıyor. Bu nedenle işsizlik oranı yüzde 11’lerde görünüyor.”
Avrupa ekonomisinin yüzde 8-9 civarında daralacağını belirten Babacan, “Türkiye’nin ihracatı bu gerilemeden olumsuz etkilenecek. Pandemiyle birlikte üretim yavaşladı, kapasite kullanım alanı düştü ve özellikle kadınlarda işsizlik arttı” dedi.
“Teknolojiyle savaşamazsınız”
İktidarın sosyal medya düzenlemesiyle ilgili bir soruya cevap veren Babacan, Dijital şirketlerin dünyanın 200 ülkesinde hizmet verdiğini, milyarlarca kullanıcısının bulunduğunu hatırlattı, hükümetin ne yapmak istediğini açık şekilde ortaya koyamadığını söyledi:
“Teknolojiyle savaşamazsınız, bu ülkenin gençlerini karşınıza alamazsınız. Beyhude bir çabadır. Ülkeyi böyle yönetemezsiniz. Sopayla, yasal yaptırım gücüyle bu kuruluşlara bir şeyler yaptırmaya çalışıyorsanız, bunun altını açık açık doldurun.”
DEVA Partisi’nin bu konuda bir komisyon oluşturduğunu ve konunun sıkı takipçisi olduklarını hatırlatan Babacan, bu düzenlemenin partisinin sosyal medyada gördüğü ilgiden sonra gündeme getirilmesini manidar bulduğunu söyledi.
Gençler içi boş siyasi söylemleri dinlemiyor
Akıllı telefonların hayatımıza girmesiyle birlikte geleneksel ve yukarıdan aşağıya işleyen ebeveyn-çocuk, öğretmen-öğrenci ilişkilerinin değiştiğini söyleyen Ali Babacan, “Gençler doğru bilgiye artık kolaylıkla ulaşabiliyor. Gençlere ilkeler, değerler konusunda eğitim vermek ve onlara öğrenmeyi öğretmek gerekebilir. Çünkü doğruyu yanlıştan ayıracak sağduyu önemlidir. Gençler içi boş siyasi söylemleri dinlemiyorlar, hemen kapatıyorlar” dedi.
Deva’nın A Planı: “Geçiş Dönemi”
2021 ya da 2022 yılında seçim beklediklerini söyleyen Babacan, A planlarını buna göre oluşturduklarını anlattı.
DEVA Partisi’nin en büyük seçim vaadi ise güçlendirilmiş parlamenter sistem:
“Biz güçlendirilmiş parlamenter sistem istiyoruz. Ama ilk seçim bu anayasaya göre yapılacak. Bir geçiş dönemi gerekiyor. Biz ideal sistemin taahhütlerini seçimden önce vereceğiz. Mevcut sistemde eline geçen fırsatı kolay kolay bırakmak istemeyebilir. Bu yüzden seçime yazılı, sözlü taahhütle girilmesi lazım.”
15 temmuz “artık darbe olmaz” denilen dönemde oldu
15 Temmuz 2016 darbe girişiminin “Artık darbe olmaz” denilen bir dönemde gerçekleştiğini hatırlaran Ali Babacan, “Darbe girişimi kurulu düzene ve demokrasiye karşı hain bir saldırıydı. Bir daha kimsenin böyle bir şeye cüret etmemesi için suçluların hak ettikleri en ağır cezayı almaları ve bu tür girişimlere karşı uyanık ve dikkatli olunması gerekiyor. Bununla birlikte devlete yakışan adalettir. İnsan hakları ve adalet perspektifinden asla taviz verilmemesi gerekir” dedi.
Teşkilatlanma sürecinde öncelik yeni yüzlerde
Babacan, DEVA Partisi’nin bugüne kadar 37 ilde örgütlendiğini söyledi, teşkilatlar hakkında bilgiler verdi:
“İl yönetim kurullarının en az yarısı bir siyasi partiden gelmeyenlerden oluşuyor. Daha önce başka bir partiye üye olup da partimize gelenlerin oranının il yönetimlerinde yüzde 25’i aşmamasını hedefliyoruz.”