Ana SayfaHaberlerDünya“ABD bize Patriot satmadı”: Gerçek mi, başarılı bir iletişim kampanyası mı?

“ABD bize Patriot satmadı”: Gerçek mi, başarılı bir iletişim kampanyası mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NYT’ye verdiği söyleşide bir kez daha ABD, Patriot sistemlerini ‘parasıyla’ satmadığı için Türkiye’nin Rusya’dan S-400 satın almak zorunda kaldığını söyledi. Peki, bunun olgusal gerçekten çok başarılı bir iletişim kampanyası olması ihtimali var mı? Gazeteci Zeynep Gürcanlı ve emekli tuğgeneral Osman Aydoğan’a göre geçerli olan ikincisi…

Amerikan New York Times (NYT) gazetesi, Birleşmiş Milletler 76. Genel Kurulu haftasında New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin S-400’lerle ilgili bölümünü dün (29 Eylül) yayımladı. Habere göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, NYT yayın kuruluna yaptığı açıklamada, “Amerikalılar Türkiye’ye Patriot füze savunma sistemini satmış olsaydı, S-400’leri almak zorunda kalmayacaktık” değerlendirmesinde bulundu.

Gazeteci Zeynep Gürcanlı ve emekli tuğgeneral Osman Aydoğan, Türkiye’de sorgulanmaksızın kabul edilen bu argümanın doğru olmadığını savunuyor. İki yazarın görüşleri şöyle:

Zeynep Gürcanlı: “S-400, F-35, CAATSA, eğrisi, doğrusu“ (Dünya gazetesi, 17 Aralık 2020)

(…)

Türkiye savunma füzesi alım projesini uygulamaya koyduğunda ihale için çeşitli kriterler belirlemişti. Bunlar arasında öne çıkanlar, ortak üretim yapılması, ortak üretimde yerli firmaların payının olabildiğince yüksek ve nitelikli olması ve teknoloji transferi idi.

Nitekim 2000’li yılların başında yapılan ilk ihalelerde de bu kriterler gözetildiğinden, S-400 füzeleri kısa listeye dahi girememişti.

Ancak ne olduysa oldu, Rus uçağının düşürülmesi sürecinde AKP hükümeti birden bire S-400 almaya karar verdi. S-400 alımında ise, değil yerli firmaların üretimdeki payı, ortak üretim hiç gündeme gelmedi bile. Ruslar teknoloji transferi yapmayacaklarını ise pek çok kez, en üst düzeyde kamuoyuna açıkladılar.

Bu açıdan bakınca, Türkiye’nin yaptırıma uğrayacağını bile bile neden S-400 füzelerinin seçildiğini anlamak mümkün değil.

Bir de sürekli gündemde tutulmaya çalışılan “ABD Patriot satmadı” retoriği var;

Oysa ABD, Rusya’nın S-400’leri sattığı aynı koşullarla, pek çok kez Türkiye’ye Patriot satma teklifinde bulundu. Mesela S-400’lerin kısa liste dışı kaldığı ilk ihalede Patriot da vardı. ABD son olarak da Mart 2019’da yeni bir Patriot satışı teklifi ile daha geldi; üstelik bu teklifte Patriotların 2019 sonuna kadar teslimi ve küçük oranda ortak üretimi vaadi de bulunuyordu.

Kaldı ki Türkiye’nin füze alım seçenekleri sadece S-400 ya da Patriot ile de sınırlı değildi. Hem Türkiye’yi yaptırımdan kurtaracak, hem de bir ölçüde ortak üretimin sağlanabileceği Eurosam’ın Samp-T füzesi, gündeme bile getirilmedi.

Yazının tümü için:

https://www.dunya.com/kose-yazisi/s-400-f-35-caatsa-egrisi-dogrusu/603895

Osman Aydoğan: “Temcit füzeleri” (Şehriyar, 17 Ocak 2021)

(…)

Türkiye uzun menzilli hava savunma sistemleri alımı için ihaleye çıkarak dört ülke ile görüşmeler yapıyor. Bu ülkelerden ABD; Patriot, Çin; FD 2000, Rusya; Antey 2500 ve Fransız-İtalyan ortaklığı; Samp-T füzeleri ile ihaleye katılıyor. Bu ülkelerle uzun süre görüşmeler yapılıyor.

Bu konu Türkiye’de yanlış ve eksik bilindiği için biraz açarak uzun uzun anlatmam gerekiyor.

Bu görüşmelerde Türkiye hep ‘’yerli katkı ve offset’’ şartını koyuyor. Hiçbir ülke bu görüşmelerde füze teknolojisini vermese de araç, taşıt ve rampa gibi parçaların Türkiye’de üretilmesine hayır demiyor… Bu konuda Çin yaklaşık %28 oranında yerli katkıya onay veriyor. ABD de Patriot füze sisteminde araç, taşıt ve rampa gibi parçaların Türkiye’de üretilmesine %8 gibi yerli katkı payı sunuyor. Ancak Rusya yerli katkı konusuna hiç sıcak bakmıyor ve sıfır yerli üretimle teklifinde ısrarcı oluyor…

Bu ihale 2013 yılında sonuçlanıyor. Rusya’nın teklifi olan Antey 2500 füzeleri için yerli katkı payı sunmadığı ve fiyatı en yüksek olduğu için Rusya ihaleden eleniyor. İhalede firmaların verdikleri fiyat teklifleri de şu şekilde oluyor: Çin, FD 2000 için: 3.5 milyar dolar, Fransa-İtalya ortaklığı Samp-T için: 4.4 milyar dolar ve ABD, Patriot için: 4.5 milyar dolar fiyat veriyorlar. Dolaysıyla yerli katkı ve fiyat açısından uygun olduğu için ihaleden Çin birinci sıradan çıkıyor. Rusya ihaleden elenmesine rağmen Putin işin peşini bırakmıyor ve başlangıçta verdiği 9.9 milyar dolar olan teklifini fiyat konusunda yenileyerek, 5.2 milyar dolardan aşağıya çekiyor… Ancak Rusya’nın bu teklifi de dikkate alınmıyor.

Ancak ihale de sonuçlanmıyor. Savunma Sanayii Müsteşarlığı, ABD; Patriot, Çin; FD 2000 ve Fransız-İtalyan ortaklığı; Samp-T füzeleri ile ihaleye katılan üç firmaya tekliflerini yenileyerek, 31 Ocak 2014 tarihine kadar vermelerini istiyor.

31 Ocak 2014 tarihli İcra Komitesi Toplantısı’nda ihaleye katılan firmaların teklifleri değerlendiriliyor. Bu tekliflerde Çin, ortak üretim ve yüzde 30 yerli katkı oranı ile birinci sırada kalıyor. Fransız-İtalyan ortaklığı yerli katkı oranını yüzde 10-12 arasında tutarak ikinci sırada kalıyor. ABD ise Patriot için ilk teklifinde %8 olarak sunduğu yerli katkı oranını %30 civarına çıkarıyor ancak üçüncü sırada kalıyor.

İhaleyi 3.5 milyar dolar fiyat önerisi ve 80 puanla birinci sırada tamamlayan Çin, ortak üretim ve 1.1 milyar dolarlık iş payı sunuyor. (…) Ancak ihale sonuçsuz kalıyor. Türkiye ihalede birinci çıkan Çin ile bir sözleşme imzalamıyor.

İhaleden ikinci sırada kalan Fransız-İtalyan ortaklığı; Samp-T füzeleri için Fransa, İtalya ve Türkiye’nin savunma bakanları, 8 Kasım 2017 tarihinde NATO sistemleriyle uyumlu ortak hava savunma sistemi üretimi için niyet beyanı imzalıyorlar. Bunun ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Paris ziyareti esnasında 05 Ocak 2018 tarihinde Eurosam’ın (Eurosam; Fransa ve İtalya ortaklığında kurulan özel bir savunma sanayi şirketidir) Türk savunma sanayi şirketleri ASELSAN ve ROKETSAN’la Samp-T hava savunma sisteminin geliştirilerek ortak üretimini konusunda bir anlaşma imzalanıyor… Bu anlaşmaya göre İtalya-Fransa-Türkiye’nin ortak olduğu hava savunma sistemi 2020’li yılların ortalarında üretilmesi öngörülüyor… Ancak anlaşma yürümüyor….

Bu arada, 24 Kasım 2015 tarihinde sınır ihlâli nedeniyle Suriye-Türkiye sınırında bir Rus uçağı Türkiye tarafından düşürülüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 12 Eylül 2017 tarihinde Rus yapımı S-400 füze savunma sisteminin satın alınması konusunda imzaların atıldığını ve Türkiye’nin kapora ödemesini Moskova’ya gönderdiğini açıklıyor. O günkü Hürriyet gazetesinin haberine göre, Kazakistan’dan Türkiye’ye dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “S-400 ile ilgili arkadaşlarımız imzalarını attılar. Bildiğim kadarıyla kaporayı da verdiler” diyor…

Bir başka anlatımla; Türkiye, Antey 2500 füzeleri ile ihaleye katılıp ihaleden elenen Rusya’dan ihale olmaksızın anlaşarak 2.5 milyar dolar tutarında hiçbir yerli katkı olmaksızın S-400 füze sistemleri satın alıyor…

”ABD, Türkiye’ye Patriot satmak istemedi” diye basında bir söylem bulunuyor. Anlattığım gibi bu söylem doğru değildir. ABD, Türkiye’ye Patriot satmak istediği gibi hatta füze teknolojisi hariç araç, taşıt ve rampa gibi Patriot parçalarını Türkiye’de üreterek %30 civarında bir yerli katkı imkânı bile sunuyor… 

Yazının tümü için:

https://www.sehriyar.info/?pnum=948

- Advertisment -