Filistin Ulusal Girişimi yöneticisi Mustafa Barghouti: "Silahlı mücadele verdiğimizde terörist diyorlar. Şiddet kullanmadan mücadele verdiğimizde şiddeti seçtiğimiz söyleniyor. Sadece sözümüzün gücünü kullansak bu sefer provokatör oluyoruz. Filistinlileri destekleyen bir yabancıysanız anti-Semitik oluyorsunuz. Bir Yahudiyseniz ve Filistin davasını destekliyorsanız -ki böyle olan çok insan var- kimliğinize nefret duyduğunuz söyleniyor. Bu yaklaşım sona ermeli. Akıl alır yanı yok. Hepimizin hayatı eşit derecede değerli. Eşit derecede barış içinde yaşamalıyız. Hepimiz adil bir düzeni hak ediyoruz ve hepimiz insan onuruna yaraşır biçimde muamele görmeliyiz. Bunu başarmanın yolu işgali sona erdirmekten ve Apartheid düzenini sonlandırmaktan geçiyor. Eminim ki hiçbir Yahudi bundan memnun değil. Artık zamanı geldi. Gün adalet ve özgürlük günü. Eğer bunu başarabilirsek şiddet sona erer ve kimsenin canı yanmamış olur."
ABD'li Cumhuriyetçi senatör Lindsey Graham: "Burada bir din savaşı veriyoruz. Ben İsrail’in yanındayım. Kendinizi korumak için ne gerekiyorsa yapın. Orayı dümdüz edin."
Slovenya'da düzenlenen Bled Stratejik Forumu'ndaki Ukrayna'nın Avrupa Birliği'ne üyeliği oturumuna Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın esprisi damga vurdu: "Ukrayna'yla birlikte Avrupa Birliği'ne daha hızlı üye olabilmek için kim kime saldırmalı diye düşünüyordum. Bulgaristan şüphesiz Kuzey Makedonya'ya; Hırvatistan, Sırbistan'a saldırabilir. Bosna kendi kendine saldırabilir, sorun değil. Yunanlılar bize saldırırsa çok memnun oluruz. Kulağa kötü geldiğini biliyorum ama Rus uçağı (Prigozhin) hikayesinden sonra kafamız biraz karıştı."