Yasal düzenlemeler için verilen tarihlerin sürekli ertelenmesi ve yüz binlerce insanın umutla beklediği infaz düzenlemesi veya adı af olmayan ama af gibi kapsamı geniş olan düzenlemenin adeta unutulmaya bırakılması, sürece yönelik zaten çok az olan güvenin daha da azalmasına neden oluyor ve anlamakta zorlandığım bir soğuklukla soruna bakılması, kuşkulardan beslenen yorumlara yol açıyor.
Almanya’dan İstanbul’a tatile gelen Böcek ailesinin ölümüyle sonuçlanan gıda zehirlenmesi iddiası, hem olayın vahim ayrıntıları hem de Türkiye genelinde son haftalarda yaşanan benzer vakaların...
Bir süre İngiltere’nin Ankara Büyükelçiliği de yapan, Türkçe'si ve Beşiktaşlılığıyla popüler olan Richard Moore, MI6 başkanlığından emekli olması sonrası ilk röportajını Financial Times’a verdi. Moore’a “Erdoğan konusunda fazla yumuşak olmakla eleştiriliyorsunuz, buna katılıyor musunuz?” diye soruldu: “Benim ilgilendiğim şey, Türkiye’nin oynadığı roldür. Uluslararası sisteme kattıkları genel denge açısından olumlu düşünüyorum.”
Amerikalı havacılık öncüsü Amelia Earhart’ın dünyanın çevresinde uçan ilk kadın pilot olmak için çıktığı dünya turu sırasında 1937’de Pasifik’te kayboluşuna ilişkin uzun süredir gizli tutulan devlet arşivleri Trump’ın talimatıyla açılıyor. Belgeler üzerine yıllardır komplo teorileri yazılan yolculuğun son dakikalarını ortaya koydu. Howland Adası yakınlarında kaybolan Earhart son mesajında “Sanırım üzerinizdeyiz ama göremiyoruz… Yakıtımız azalıyor” diyor. Arşivin yıllarca gizli tutulmasının sebebinin ise istihbarat yöntemlerini saklamak olduğu görülüyor.
Fatih Altaylı’nın Öcalan ile 1996’daki yayınlanmayan röportajının 4. bölümü yayınlandı. Öcalan: “Barış temsilcileri nereden, sağdan da olabilir, İslamcılardan da gelirlerse büyük saygıyla karşılarım. Can-ı gönülden onları kucaklayacağım. Çünkü bu savaş benim en zor yürüttüğüm bir savaştır. Çok anlamsız. Türkiye’yi fazla düşman görmediğimiz için savaşı sürdürmek zor”, “1963’te Ankara’dayken Metin Oktay'lıbir maçı gördüm, hatta bir kafa golüne de tanık oldum.”