25 Ocak 1967’de gazetelerde bir haber çıkar: “Şair Mehmet Akif Ersoy’un oğlu Mehmet Emin Ersoy, (İstanbul) Tophane semtinde, Hacı Mimi sokağında bir kamyon kasası içerisinde ölü bulunmuştur. Devamlı olarak alkol alan 45 yaşındaki Mehmet Emin Ersoy’un bir kalp krizi sonucunda öldüğü anlaşılmış ve cenazesini kaldıracak bir makam bulunmadığı için ceset uzun süre sokakta kalmıştır! Üç yıl önce eşi ölen Mehmet Emin Ersoy, kendini uyuşturucu maddeye vermiş ve Tophane’nin arka sokaklarında yaşamaya başlamıştı!.."
DEAŞ'ın yılbaşında İstanbul ve Ankara'da canlı bomba saldırısına hazırlandığı istihbaratının ardından Malatya'da eylem hazırlığındaki bir örgüt üyesinin yakalanması polisi en üst seviye alarm durumuna geçirdi. Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) bu kapsamda canlı bombalara karşı yapılması gerekenlerin anlatıldığı eğitim ve uyarı amaçlı bir videoyu Polis Bilişim Sistemi'ne (POLNET) yükledi.Canlı bombaların teşhisi ve müdahale yöntemlerinin anlatıldığı videonun hassas bir şekilde izlenmesi ve olası bir durumda videodaki talimatlara göre hareket etmeleri konusunda polisler uyarıldı.
Birçok ilde kar yağıyor. Ankara'ın yüksek kesimlerinde binaların çatıları, İstanbul Pendik'te arabaların üzeri karla kapandı.Zonguldak-İstanbul ve Zonguldak-Ankara kara yolunda ulaşım kar yağışından olumsuz etkilendi. Kars-Kağızman kara yolunda bir yolcu otobüsü kayarak yoldan çıktı. Ekiplerin müdahalesi ve iş makinesi yardımıyla yola çekilen otobüs yolculuğuna devam edebildi.
Özgür Özel’den İHA iddiaları: “Bizim aldığımız bilgiler var. Bu Ankara’ya kadar gelen İHA, karaya 50 kilometre kala tespit ediliyor. İHA 2 saat 5 dakika seyir halinde kalıyor. Esas sorun iki saat boyunca İHA’nın düşürülmemesi. Erdoğan’dan iki saat boyunca talimat gelmiyor. Daha denizin üstünde İHA’yı düşürme imkanımız vardı. Hava kuvvetlerimizin yetersizliğinden değil, İHA’nın menşeinden düşürülemedi.”
14 yıl önce bugün, 28 Aralık 2011’de 34 insan öldürüldü. 27’si aynı aileden, 19’u çocuk… “Kaçağa gitmişler”; katırla Irak’tan mazot, çay, sigara getirmeye… Parçalanmış bedenleri de battaniyelere sarılıp karda, katır sırtında kilometrelerce taşınmış. Mezarlarındaki notlar yaptıkları “kaçakçılık”ın cirmini-cürmünü de tanımlıyor: “Bilgisayar parası biriktirmek, okul kantinine borcunu ödemek, iki yıl önce ölen annesinin mezarına bir taş dikebilmek, ‘ekstra’ bir kışlık kaban için gitmişler.”