Taksim'deki 23 Nisan töreninde İmamoğlu ile fotoğrafı ırkçı tepkilere ve komplo teorilerine neden olan Efe, Taksim'deki 19 Mayıs törenlerinde de İmamoğlu'nu yalnız bırakmadı. Babası Emre Ercan, Efe'nin törenlere olan tutkusunu Serbestiyet’e anlatmıştı: “Efe’ye 3 yaşındayken otizm tanısı kondu. Milli bayramları, törenleri çok seviyor, protokole girmeye çalışıyor. Televizyonda İstiklal Marşı çalınca evde bizi ayağa kaldırıyor. Efe’nin annesiyle, Gine’de tercüman olarak çalıştığım sırada, Atlas Okyanusu’nun kıyısında kumda plastik sandalyeleri olan bir kafede tanıştık. Alman ajanı dedikleri annemin ailesi Arnavut göçmeni. Benim çocukluğum da Belçika’da Türk göçmen olarak geçti.”
Dış politikayı etkileyen ve değiştirilmesi kolay olmayan bir unsur daha vardır. Çoğu kez dikkate alınmaz. Bu da kültürdür. Kültürden kasıt piyanist veya kemancı teatisi değildir. İlahiyatçı Paul Tillich’egöre kültürün temelinde din yatar. Gerçekten, insanların ve toplumların davranışlarında din ve yarattığı adetler etkili olmaktadır
Kobani Davası’nda beraat eden eski HDP milletvekili Altan Tan, çıkan kararları ve dava sürecini Serbestiyet’e anlattı: “Selahattin Bey 42 yıl ceza alırken, partide eş başkanlık yapmış kişiler bu on yılda bir gece nezarette bile kalmadı. HDP'de aynı dönemlerde aynı görevlerde bulunan, aynı şeyleri yapan, aynı ilişkilerde bulunan bazı arkadaşlar beraat ederken, bazı arkadaşlar daha az cezalarla tahliye edilirken, Selahattin Demirtaş başta olmak üzere bazı arkadaşlar 25, 30, 40 yıl üzerinde cezalar aldı. 50 senedir şiddete, teröre, silaha karşı olan Altan Tan, PKK örgüt üyeliği ile yargılandı. PKK adına siyasi kayyumluk yapanlar devletin bilgisi dahilinde yurt dışına kaçırıldı. Ankara’daki derin yapılar bunlara nasıl yol verdi?”
“Bugün Ondokuz Mayıs, /Mayısın ondokuzu! /Sen ey Türk istiklâlinin koruyucusu, /Sen ey ülkemizin geleceği, /Sen ey demirparmaklıklarda barfiks yapan, /Ranzalarda perende atan /Sportmen ve kahraman Türk Gençliği, /Önünde senin bütün Kilit-bahirler açık, /Ama her zaman Samsun’a çıkılmaz a, /Bu sabah da avluda volta atmağa çık!”
Topçu açısından “milli mektep” denilen şey henüz yoktur. Olmayan bir şey için ideolojiktir nitelemesi yaptığını söylemek de ne denir, ironilerin ironisi. Tam aksine, milliyetçi hamaset ve dini taassup onun için eğitimin önündeki en önemli engeldir, tıpkı seküler yeni taassup gibi: