2023 yılında yapılması öngörülen Cumhurbaşkanlığı Seçimi öncesinde, 2017 yılındaki anayasa değişikliği ile getirilen ‘bir kişi 2 kez cumhurbaşkanı seçilebilir’ ifadesi siyaset arenasında Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden aday olup olamayacağı tartışmasına sebep oldu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Adayımız Erdoğan, tekrar aday olamayacağı iddiası temelsiz” derken, TBMM Başkanı Mustafa Şentop “Hukuken bir engel yok” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise konuyla ilgili sessizliğini koruyor.
Afrika Uluslar Kupası’nı izlerken aklımda hep bir soru vardı: Afrikalı oyuncular artık Avrupa liglerinde daha çok görünüyorlar. Özellikle Kamerun, Senegal, Nijerya gibi ülkelerin futbolcuları, Avrupa’nın kalburüstü liglerinde oynuyorlar; teknik, taktik ve fizik olarak Avrupalı ve Latin Amerikalı meslektaşlarından geri kalır yanları yok. O halde, acaba yakın zamanda bir Afrika ülkesi dünya şampiyonu olabilir mi?
Elektrik faturalarına karşı sokağa dökülen Ağrı’nın nüfusu 2021’de 10 bin azaldı. Peki bu insanlar nereye gitti? Çoğu genç birkaç bini önce uçakla Küba ya da Meksika’ya, sonra Meksika'nın ABD sınırındaki şehirlerine, ardından kaçak yollardan ABD'ye ve en son da kaçak yollardan Kanada’ya gitti. 1996’daki HADEP kongresiyle açılan bu yolun hikayesi Türkiye'nin artık insanların kaçmaya çalıştığı bir ülke olduğunu gösteriyor.
Holokost’u anlatan Pulitzer ödüllü çizgi roman “Maus” çıplak kadın resimleri nedeniyle müfredattan çıkarıldı… Siyasetçiler Mark Twain’in ünlü Huckleberry Finn romanını müfredattan kaldırılmak amacıyla bir yasa önerisi sundu… Irkçılığı sert bir şekilde eleştiren “Bülbülü Öldürmek” kitabı, içindeki karakterlerin ırkçı ifadeleri nedeniyle zorunlu kitaplar listesinden çıkarıldı… Dokuz eyaletteki kamu okullarında sistematik ırkçılık hakkında eğitim verilmesi yasa ile yasaklandı… Harry Potter kitapları, cadılığı özendirdiği gerekçesiyle bir papaz eşliğinde kamera eşliğinde yakıldı… Burası ABD; McCarthy dönemini hatırlatacak kadar ürpertici kitap yasakları, sistematik sansürler ABD’yi etkisi altına aldı.
Kendi mağarama çekiliyorum ve başımı nereye çevirsem kurtarıcının yüzüyle karşılaşıyorum. Kimi kutsalını tarihten devşiriyor, kimi mevcut liderinde bedenleştiriyor. Kurucusu, lideri, önderi… her biri Mesih’in binbir görüntüsü. Daima kurtarma yahut kurtarılma özlemi. Belki ideolojisiz ve daha çok pragmatik, fakat bu nedenle daha ürkütücü… fikirsiz ve programsız olduğundan anlaşılması zor, pragmatizmi süreçlere göre değişebileceğinden öngörülemez.