Manşet

Belçika Başbakanı Alexander De Croo: "Liberal demokrasi mevcut zorluklara en basit olmasa da, en doğru yanıt. Mesele güçlü lidere değil, güçlü liderliğe sahip olmak", "AB bir değerler birliği, bankomat değil. Parasını cebe koyup da değerlerini reddedemezsiniz."

1994 yılından bu yana Beyaz Rusya’yı yöneten Alexander Lukaşenko’ya yönelik protestolar ülke genelinde devam ederken, Minsk’teki ‘Bağımsızlık Sarayı’nda ilginç bir sergi açıldı. Cumhurbaşkanlığı binası olarak...

Roma’daki G-20 zirvesi sırasında yapılan ve 70 dakika süren görüşmeyle ilgili Beyaz Saray’dan gelen açıklamada “Suriye, Doğu Akdeniz, Libya, s400 konuları gündeme geldi ve Biden yapıcı ilişkileri sürdürmenin , insan haklarının ve hukukun üstünlüğünün öneminin altını çizdi” dendi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ise görüşme hakkında “1 saat 10 dakika sürdü, pozitif ortamda geçti” demekle yetindi.

NTV’nin deneyimli Strazburg Temsilcisi Kayhan Karaca: “Esas bizi Avrupa ailesinin bir parçası yapan Avrupa Konseyi'dir. Avrupa Konseyi üyesi olmasak AB ile üyelik müzakerelerine başlamamız mümkün olamazdı. Avrupa Konseyi üyeliği ve AİHM sistemi içinde yer almamız bizim siyasi planda Avrupalılığımızın tescillenmesidir. Buradan çıktığınız zaman Avrupa kıtasından, ailesinden çıkarsınız. O zaman bizi UEFA’da bile tutmazlar. Bizim Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe'nin Asya’da turnuvalar bulmaları gerekir. O zaman gerçekten de "Avrupa Konseyi’nde değiller, UEFA’da da olmasınlar" derler.”

Atmosferi en fazla kirleten ülkelerden biri olan Avustralya’nın başbakanı Scott Morrison, 2050 sıfır emisyon hedefini açıklamadan İskoçya’ya gitmesi durumunda menüde kendisinin olacağını bildiği için son haftalarda koalisyon ortağıyla pazarlıklar yapıyordu. Son ana kadar COP26’ya katılıp katılmayacağı bile belirsizdi. Ama toplantının organizatörünü de kızdırınca geri adım attı. COP26 İskoçya’da düzenlendiği için organizatör doğrudan Kraliçe Elizabeth II. Liz, Avustralya anayasasına göre buraların da patronu.