Başta Avrupa olmak üzere bütün dünyada teşvik edilen elektrikli otomobil sektörüne getirilen yüzde 400’e varan ÖTV artışları şaşkınlık yarattı. 2020’de toplam satışı sadece 844 olan araçlara uygulanan verginin artırılmasıyla ciddi bir gelir elde edilemeyeceği meydandayken, bu artış neden yapıldı? Soruya kimse cevap veremiyor.
Tekrarın bir iddiayı-suçlamayı zihinlere yerleştirmede işlevsel, hatta ona kitlesellik kazandırmada kaçınılmaz olduğu doğrudur, fakat bir noktaya kadar; o sınıra gelip de doz aşıldığında, tekrar, iddiayı güçlendirmekten çok zayıflatma yönünde rol oynar. Boğaziçili öğrencilere dahi ‘terörist’ damgasının vurulmasına gösterilen geniş tepki o dozun aşılmış olabileceğini gösteriyor.
Karşımızda sosyal mobilizasyonu engelleyen elitizme, oligarşiye, statükoya karşı verilen demokratik bir mücadele yok. Popülist, narodnik, halkın iktidarı için verilen bir mücadele bile değil bu. En küçük bağımsız alanı bile kontrol etmeye çalışan, gözünü ulaşamadığı bir başarıya dikmiş, onu ele geçirmek, vasata çekmek isteyen yeni elit sınıfın, iktidarın nomenklaturasının istilacılığıyla karşı karşıyayız.
Kendisi, eşi ve kız kardeşi Boğaziçi Üniversitesi mezunu olan iş insanı İzzet Akyol, bu tecrübelerden yola çıkarak “Boğaziçi başörtüsü düşmanı mıydı?” sorusuna cevap veren bir dizi tweet paylaştı.