Cumhurbaşkanı Erdoğan’la muhalefet liderleri arasındaki insani ‘Covid-19 diyalogu’ Devlet Bahçeli’yi tedirgin etti. Bu, daha önce de oldu. Bahçeli, AK Parti ile muhalefet arasındaki en küçük bir yumuşamadan bile büyük bir rahatsızlık duyuyor. İktidarda bu yönde bir temayül gördüğünde hemen müdahale etme gereği duyuyor, herkesin kendi alanında durması ve kimsenin hudut ihlali yapmaması için dişlerini gösteriyor.
Parlamento önünde toplanan ve kendisine "hain" diye bağıran Julian Assange taraftarlarının arasından polisin yardımıyla çıkabildi. Starmer, başsavcı iken Assange’ın iade dosyasını hızlandırmakla suçlanıyor.
Elektriğe yapılan yüksek oranlı zamlar pek çok yerde kendiliğinden gelişen protestolara neden oluyor. Gösterilerde adres her zaman bulunulan yerin elektrik dağıtım şirketinin binası olurken, protesto yöntemleri değişiyor. Urfa’da dağıtım şirketi binasının önünde oturma eylemi yapıldı, Marmaris’te Selda Bağcan’ın “Yuh yuh” şarkısı eşliğinde faturalar sallandı, Mardin Kızıltepe’de fatura yakma ve yürüyüş eylemi gerçekleştirildi.
“Bütün mesele şu; Sayın Erdoğan’ın Rusya’nın NATO’dan istedikleri konusunda bir yetkisi var mı? NATO yetkilileri ile bunu görüştü mü? Bu bilinmiyor, ben zannetmiyorum. Rusya’nın bu işe temayül göstermesinin sebebi Türkiye’yi NATO’nun zayıf halkası olarak görmesi. Yani Rusya, NATO üyeleri arasında bir çatlak yaratmak istiyor. Bu bakımdan tehlikeli bir durum var.”
2023 yılında yapılması öngörülen Cumhurbaşkanlığı Seçimi öncesinde, 2017 yılındaki anayasa değişikliği ile getirilen ‘bir kişi 2 kez cumhurbaşkanı seçilebilir’ ifadesi siyaset arenasında Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden aday olup olamayacağı tartışmasına sebep oldu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Adayımız Erdoğan, tekrar aday olamayacağı iddiası temelsiz” derken, TBMM Başkanı Mustafa Şentop “Hukuken bir engel yok” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise konuyla ilgili sessizliğini koruyor.