Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında kendisi ile ilgili sözlerine Twitter’dan paylaştığı video ile cevap verdi: "Dün hakaret ettiğiniz, tehdit ettiğiniz idam urganı fırlattığınız Erdoğan’la da dostsunuz, yarın ne olacağınız belli değil. Yine bu genelge de bir yüz karası genelgenin sizin imzanız ile yayınlanmış hali. 28 Şubat zihinlerdeki sancısını sürdürdükçe siz de 28 Şubat ile birlikte anılmaya devam edeceksiniz."
“Son gelişmeler dünyayı çok ilgilendirdiği gibi Türkiye’yi de çok yakından ilgilendiriyor. Çünkü Rusya ile de Ukrayna ile de çok yakın ilişkiler var. Rusya’ya enerji bakımından bağlıyız, ayrıca Suriye konusunda bağlıyız onlara. Ukrayna ile silah ticareti de dahil olmak üzere genişleyen bir ticaret hacmimiz var. Enerji, turizm, tahıl ithali ve petrol fiyatları ile ilgili krizler kapıda.”
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı resmen genişlemeden cumhurbaşkanlığı adaylığının hem CHP’de hem de ittifak içinde tartışılmasını istemiyor. Bu yüzden adaylık konusunda yetkiyi de kararı da 6’lı masaya bıraktı. Kılıçdaroğlu’nun bu stratejisinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığında ısrar ettiğine ilişkin kendisine ulaştırılan bilgi notlarının da rolü var.
Rusya Devlet Başkanı Putin’in Almanya Başbakanı Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron’la görüşmelerinde kullandığı uzun masa, Türkiye’de iktidar medyası tarafından “Avrupa’yı küçük düşürdüğü” yorumu yapılarak çok ilgi görmüştü. Oysa Putin daha önce Avrupa’yla problemli İran Cumhurbaşkanı Reisi ve Macaristan Başbakanı Orban’ı da uzun masada ağırlamıştı. Dünkü (22 Şubat) görüşmede hem Türkiye’de hem Rusya’da çok sevilen Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev de uzun masanın konukları arasında yerini aldı.
Batı karşıtlığı, modernleşme tecrübemizin ürettiği tarihi travmalardan gelen bir verili ve tartışma dışı üst pozisyon. Rusya ile daha uzun ve kanlı bir savaş tarihimiz olmasına rağmen, Batı ile girilen kültürel ve ideolojik gerilim varoluşsal bir anlam katıyor bu ideolojilere. Bir nevi hepsinin kurucu-dışarısı oluyor. Batı karşıtlığını vatanseverlik, yurtseverlik, yerlilik, millilik, solculuk, İslamcılık zannediyorlar. Bu nefretle o kadar mutlular ki başka ülkelerin de yayılmacı, emperyalist amaçlar güdebileceğini düşünemiyor, Rusya ve Putin’in Batı’ya gol atmasından haz duyuyorlar.