Dün (2 Eylül) akşam saatlerinden beri kendisine ulaşılamayan, “Hudut Namustur” pankartını asanlardan Ahmet Ç.’nin bulunduğu açıklandı. Haber, avukatı tarafından sosyal medyadan duyuruldu. Dün gece Ahmet Ç.’nin sosyal medya hesabından Buğra Kavuncu’yu suçladığı bir video paylaşılmıştı. Arkadaşları videonun baskı altında çekildiğini iddia ediyor.
Yeni Zelanda'nın Auckland kentinde bir kişi süpermarkette bıçaklı saldırı düzenleyerek en az altı kişiyi yaraladı. Yeni Zelanda Başbakanı Ardern saldırıyı "terör saldırısı" diye nitelendirdi.
BBC’den Tom Bateman bugün (2 Eylül) kaleme aldığı makalesinde, Afganistan’da yönetimi ele geçiren Taliban ve onlarla temasta kalmaya çalışan dünya güçleri arasında iki hayati arabulucu ülkeyi işaret ediyor: Katar ve Türkiye. Yazıda iki müttefik ülkenin bölgede geliştirdikleri ilişkilerin kökleri inceleniyor ve şu soru soruluyor: Güney Asya'da bu iki devlet Taliban ile dünya diplomasisi yapmak üzere güçlendirilirse, dalgalar Ortadoğu'yu vurur mu?
Bugün Serbestiyet’in yerli ve milli gazetecilik sorumluluğunu yansıtan müstesna bir haberciliğini konu edeceğim ve tabii ki iltifat noktasında sözümü esirgemeyeceğim. Beni fazlasıyla heyecanlandıran haberin başlığı şuydu: “Bu yayın yabancı ajan işlevi görev bir medya tarafından üretildi”. Fark ettiniz mi? Beni adeta çarptı… Başlığı atan editör bilinçli bir oynama yapmış, ‘gören’ kelimesini ‘görev’ olarak düzeltmiş.