İpek Çalışlar, “Mustafa Kemal Atatürk: Mücadelesi ve Özel Hayatı” kitabında öncesi ve sonrası ile Cumhuriyet’in ilan edildiği günü yazmıştı: “Ağır nezle olan Mustafa Kemal’e, berbat bir diş ağrısı musallat olmuştu. Büyük bir gayretle kalktı giyindi, İstiklal Madalyası’nı taktı, öğleden sonra Meclis’e geldi ve kürsüye çıktı…Anayasa değişikliği için gerekli kanun teklifinin hazırlığı uzayınca Mustafa Kemal’in neşesi kaçtı: “Canım arkadaşlar niçin bu kadar uzatıyorlar?”” Mustafa Kemal yüz elli sekiz oyla cumhurbaşkanı seçildi. Kırk iki yaşındaydı. Muhafız taburu erleri öbek öbek şenlik ateşleri yakmışlar, neşe ile silah atarlarken, Mustafa Kemal çok kısa bir teşekkür konuşması yaptı. Sorun dişleriydi. Hepsi iltihap yapmış onu acıdan öldürmekteydiler. Yıllar sonra neden kısa konuştuğunu anlatırken “Dişlerim çok ağrıyordu” diyecekti.”
Türkiye Gazetesi: Erdoğan “Öcalan örgütün lağvedildiğini haykırsın” çıkışı için Bahçeli’yi tebrik etmiş. AK Parti kaynakları, Cumhur İttifakı içinde ‘terörsüz Türkiye’ için tam bir mutabakat olduğunu ifade etti.
Erdoğan kabine sonrası konuştu: “Bu terör eyleminin, iç siyasette farklı bir iklimin filizlendiği bir döneme tekabül etmesi manidardır. Ne zaman siyasette diyalog zemini güçlense, ne zaman toplumda kutuplaşma azalsa, ne zaman sıkılı yumruklar açılsa terör hemen devreye girmiştir.”
Bir yıldır Ukrayna ordusunda Rusya’ya karşı savaşan 20 yaşındaki Trabzonlu Eyüp Görkem Yılmaz, hakkında merak edilenleri Serbestiyet’e anlattı: "Bir ay cephede kalan 4.800 dolar alıyor. Eğlenmek için Nazi ve ÖSO sembolleri kullanıyorum. Bana laf edecek, bana küfür edecek arkadaşlar ya PKK'lıdır, ya komünisttir, ya profilinde Filistin bayrağı olan Arap devşirmesi o…. çocuklarıdır."
Bahçeli'den 29 Ekim mesajında, DEM Parti'nin “Çözüm tartışmaları olumludur fakat ‘teslim alma’ söylemleri çözüme katkı sunmaz” ifadeleri yer alan bildirisine cevap verdi: "Türk milletinin uzanan müşfik ve hoşgörülü elini hala idrak edememiş, manasını kavrayamamış, maksadını anlayamamış siyasi güruhun provokatif açıklamaları, hiçbir değer hükmüyle izah edilemeyen sakat pozisyonları yapıcı olmadığı gibi, tam tersine sorumsuz ve yıkıcı mahiyetlidir."