CHP’nin boykot listesine medya kurumu olan şirketler dışında giren iki marka tartışılıyor: Ülker ile Espressolab. Ülker, son olarak İBB ile birlikte, Ahmet Güneştekin’in “Kayıp Alfabe” sergisinin ana sponsoruydu. İBB’nin billboardlarında halen İBB ve Ülker ailesine ait Yıldız Holding’in logosunun yer aldığı afişler asılı. Sergi öncesi İmamoğlu ile Murat Ülker de biraraya gelmişti. Espressolab ise geçen ay CHP’li Beyoğlu Belediyesi ile birlikte “Espressolab Sahipsiz Hayvan Bakımevi” açılışı yaptı. Açılışta Espressolab sahibi Emre Kocadağ, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ve İBB Genel Sekreter Yardımcısı Erdal Celal Aksoy kurdeleyi beraber kesmişti.
Saraçhane’de CHP’liler artarda otobüse çıkıp konuşmalar yapıyor ardından da şarkılar çalınıyor. Bozdoğan Kemeri’nde ise durum tamamen bambaşkaydı. Resmen eylem içinde eylem vardı. Bozdoğan Kemeri önündeki çoğunluk milliyetçi ve sosyalist üniversite ve liseli gençlerden oluşuyordu. Türk bayrakları, devrimci yumruklar, bozkurt işaretleri beraber havaya kalkıyor, “Apo p..tir p... kalacak” sloganını “Kurtuluş yok tek başına, Ya hep beraber ya hiç birimiz” izliyordu.
CHP yönetimi 6 Nisan’da partiyi olağanüstü kurultaya götürerek kayyumdan kurtulmayı planladıysa da iktidar kulislerinde CHP’nin planlarını boşa çıkaracak senaryolar konuşuluyor. İktidar kaynakları, “CHP İstanbul Kongresi iptal edilirse Özel’in seçildiği kurultay da otomatik olarak varlığını yitirir” diyor. Böylece Kılıçdaroğlu’nun yeniden CHP yönetimine gelmesi mümkün. İkinci ihtimal; Özel’in genel başkanlığı kazandığı kurultayı geçersiz sayacak bir çağrı heyetinin partinin başına atanması. Parti içinde tutuklu İmamoğlu’nun partinin genel başkanlığına getirilmesini isteyenler de var.
Çözüm sürecinin önemli aktörlerinden olan, eski AK Parti milletvekili Adnan Boynukara’dan dikkat çekici yazı: “Bahçeli’nin açıklaması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayı ve desteğiyle başlayan süreç konusunda hükümet ve ilgili kurumlar oldukça kararlı. Örgütten kimi isimler ise hem konuyu dağıtıyor hem çağrıyı sulandırıyor hem de Öcalan’ın çağrısını gölgeliyor. Yapılacak tek bir anlamlı iş var, o da çağrının gereğinin yapılması. Örgütün toplanıp toplanmayacağı elbette onların kararı. Ama çözüm için uzatılan elin ikinci kez geri itildiği kayda girecektir. Mazeret üretmek yerine, silahın neden bırakılmak istenmediği ve fesih kararı çağrısına neden olumsuz bakıldığının açıklanması daha doğru olur. Çağrı, sadece örgütün feshi meselesini değil; aynı zamanda bu karar sonrası sivil siyasi mücadeleyi de içeriyor.”
Suriye iç savaşı sırasında özellikle mültecilerin sınırdan geçişlerini çektiği fotoğraflarla dünya çapında tanınan foto muhabiri Bülent Kılıç, Saraçhane’deki gösterileri fotoğrafladığı sırada gözaltına alındı. Yedi gazeteci ile birlikte tutuklanan Kılıç, hapse atıldı.