Gündem

Geçtiğimiz günlerde Facebook’ta, Norveç’te yapılan bir sosyal deneye rastladım: “Sokakta üşüyen bir insana paltonuzu verir misiniz?”… Videonun altındaki yorumlara baktığımda ortalık epey karışmış görünüyordu. “Bu olay Türkiye’de olsa üşüyen çocuğun cebindeki parasını, sırtındaki kazağı (…) bile alırlar” deyip yüzlerce beğeni toplayan da vardı, “Kimse kötümser olmasın, bizler yardımsever insanlarız” diyenler de.

Kadıköy'de arkadaşlarıyla kar topu oynarken Serkan Azizoğlu'nun bıçak darbesiyle hayatını kaybeden gazeteci Nuh Köklü'nün ölümüyle ilgili davanın üçüncü duruşması görüldü. Sanık Azizoğlu'nun akıl sağlığı ile ilgili raporun alınması için Adli Tıp Kurumu'ndan randevu alındı. Bir sonraki duruşma 18 Mart'ta görülecek

Sultanahmet bombacısı Fadlı’nın İstanbul’daki bağlantılarının izini süren polis, soruşturma kapsamında tutuklanan bir Suriyeli şüphelinin 15 gün boyunca Suriye Başkonsolosluğu ile görüştüğünü ortaya çıkardı.

1128'ler bildirisine yönelik baskı ve soruşturma girişimlerine, düşünce ve ifade özgürlüğü açısından gösterilen yeni bir tepki, uluslararası akademik camiadan geldi. İslâm, Ortadoğu, Osmanlı ve Modern Türkiye tarihi alanının, daha çok ABD ve Avrupa'da yaşayan ve çalışan hemen bütün isimleri, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na hitaben yazılmış önemli bir mektuba imza attılar. Söz konusu mektubun İngilizce ve Türkçesini, söz konusu disiplinler açısından bir tür "kim kimdir" veya "yok, yok" listesi sayılabilecek tüm imzacılarıyla birlikte, aşağıda aynen yayınlıyoruz.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 2007’de Nokta dergisine askerî mahkeme kararıyla yapılan arama ve bilgilere el koyma nedeniyle Türkiye’yi mahkûm etti. Kararda, ifade özgürlüğünü düzenleyen 10. maddenin ihlal edildiği belirtilirken gazetecilere tazminat ödenmesine hükmedildi.