Polislik görevinden ihraç edilen ve 4 yıldır tutuklu bulunan Mustafa Kabakçıoğlu'nun sosyal medyaya yansıyan ölüm fotoğrafları cezaevlerinin durumunu tartışmaya açtı. Olay meclise taşındı, Bakanlık inceleme başlattı.
Erdoğan dün (14 Ekim) Türk Tabipleri Birliği’ni (TTB) hedef aldığı konuşmasında TTB yönetiminin “görevlerine mahkeme kararıyla son verilebileceğini” söyleyerek dikkat çekici bir mesaj verdi. TTB yasasındaki ek maddeye göre Sağlık Bakanlığı ya da Cumhuriyet Başsavcılığı “amaç dışında faaliyet” gerekçesiyle mahkemeye başvurup TTB yönetiminin görevine son verdirebilir.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Anayasa Mahkemesi’nin kararını tanımamasını eleştiren anayasa hukuku profesörü Kemal Gözler: “Uygulanmayan kural hukuk kuralı değildir. Bu cümlelerden oluşan metne de anayasa denemez. Anayasanın görünüşte olduğu bir devlet de haliyle hukuk devleti değildir.”
Prof. Ayşe Buğra: “Merhamet talebiyle değil adalet talebiyle, mülkün temeli olan adalet talebiyle, Adalet ve Kalkınma Partisi başta olmak üzere, meclisteki bütün partilere mensup milletvekillerine seslenmek istiyorum. Benim ve eşimin oğlunu artık göremeyeceğini düşünen annesinin durumunun, milletvekillerini ve siyasetle uğraşan herkesi, özellikle de hangi partiden olursa olsun bütün kadın siyasetçileri ilgilendirmesi gerektiğini zannediyorum.”
Geçtiğimiz günlerde tutuklanan HDP’li siyasetçi ve Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, Twitter hesabı üzerinden HDP içinde tartışmalar yaratmaya aday önemli açıklamalar yaptı. Bilgen, HDP’nin temel sorununun “tersine Türkiyelileşme” diye tarif ettiği “kişisel hesaplarla bir siyasi mücadeleyi kontrol altında tutma eğilimi” olduğunu savundu. Ayhan Bilgen’in açıklamasının tam metnini okurlarımızla paylaşıyoruz.