İtalya’nın Floransa kentindeki 700 yıllık tarihi Vecchio Sarayı’na turuncu sprey sıkan iklim aktivistini Floransa Belediye Başkanı durdurdu. Belediye Başkanı daha sonra sarıya boyanan duvarlara bakıp ağladı. Floransa Belediye Başkanı Dario Nardella, iklim aktivistinin sıktığı boyayı saldırının ardından kendisi temizledi.
Dün gece (12 Mart) düzenlenen 95. Oscar Film Ödülleri’nde “Everything Everywhere All at Once” En İyi Film Oscarı’nı alırken, başrol oyuncusu Michelle Yeoh En İyi Kadın Oyuncu Oscarı’na, filmin oyuncularından Ke Huy Quan ise En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscarı’na layık görüldü. İkisi de göçmen çocukları olan Yeoh ve Quan, bu dalda Oscar alan ilk Asya kökenli oyuncular olarak tarihe geçti. Vietnam’da doğan ve ardından mülteci kampında bir sene kaldıktan sonra ABD’ye göç eden bir ailede büyüyen Ke Huy Quan ödül konuşmasında “Bunları yaşadığıma inanamıyorum. Bunun adı ‘Amerikan Rüyası’” dedi.
95. Oscar Film Ödül Töreni bu gece düzenleniyor. Sonuçları Türkiye saatiyle yarın sabah belli olacak ödül töreninde 11 dalda aday gösterilen “Everything Everywhere All at Once”, 9 dalda aday gösterilen "The Banshees of Inisherin" ve "All Quite on the Western Front" filmleri favori olarak değerlendiriliyor. “Everything Everywhere All at Once” filminin başrol oyuncusu Michelle Yeoh, En İyi Kadın Oyuncu Oscarı’na aday gösterilen ilk Asyalı kadın olarak tarihe şimdiden geçti.
Amerikan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından 1929'dan bu yana verilen ve film dünyasının enlerinin seçildiği Oscar Ödülleri, Los Angeles'taki Dolby Theatre'da düzenlenen görkemli bir törenle sahiplerini buldu. Jimmy Kimmel'ın sunuculuğunu üstlendiği 95'inci Oscar Ödülleri'ne "Her Şey Her Yerde Aynı Anda" (Everything Everywhere All at Once) filmi damga vurdu. Film tam 7 dalda Oscar kazanarak gecenin en çok ödül kazanan yapımı oldu. Michelle Yeoh, En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanarak bu ödülü kazanan ilk Asya kökenli kadın oyuncu oldu.
Editörlüğünü Hamdi Tayfur’un yaptığı, “Dip Dalga: Eski Müslümanlar, Yeni Deistler/Ateistler, Agnostikler…” kitabı Ankara Okulu Yayınları’ndan çıktı. 60 kişiyle yapılmış mülakatlardan ve mülakatlara dayalı yorumlardan oluşan kitabı Hamdi Tayfur’la konuştuk: “Kitabın ismi ‘Dip Dalga’ oldu çünkü toplumda gerçekten dipten gelişen bir dinden uzaklaşma dalgası var. Gözümüzün önündekilerden çok daha fazla sayıda kişi dinden uzaklaşıyor ama [çeşitli endişelerle] gizleniyor. Bu kitaptaki 60 kişinin büyük çoğunluğu durumunu gizliyor örneğin. Bu yüzden dinden uzaklaşma dalgası dipten gelişen bir dalgadır.”